Ana sayfa Gündem ‘Ortadoğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması’ başladı

‘Ortadoğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması’ başladı

223
0

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) iş birliğinde ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının katkılarıyla düzenlenen, iki gün sürecek “Göç ve Diaspora” temalı “Ortadoğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması” adlı forum Ankara’da başladı.

Başkentte bir otelde düzenlenen forumun açılış oturumuna, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, YTB Başkan Yardımcısı Abdulhadi Turus ve ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

“Uluslararası toplumu adil bir yük ve sorumluluk paylaşımına davet ediyoruz”

Bakan Yardımcısı Kıran, göç konusunun son derece derin, çok farklı boyutları olan bir konu olduğunu belirterek, Türkiye’nin de tarih boyunca hem göç veren hem göç alan bir ülke olduğuna dikkati çekti.

Türkiye’nin sadece Almanya’da 3,5 milyonu aşkın vatandaşının Avrupa’nın istihdamına son derece önemli katkı verdiğini dile getiren Kıran, Türk vatandaşların bu ülkede açtığı işletmelerde 100 binlerce Avrupalının istihdam edildiğini vurguladı.

Göç olgusunun ve göçten diasporaya geçişin çok önemli olduğunu vurgulayan Kıran, Batı’da İslamofobinin, yabancı düşmanlığının ve göçmen karşıtlığının zirveye ulaştığını kaydetti. Kıran, bu tehdit ve tahriklere karşı bugün önlem alınmazsa yarın daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalınacağını vurguladı.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında yaşanan istikrarsızlıkların, savaşların ve çatışmaların insanları nasıl zorunlu bir göçe mahkum ettiğinin ortada olduğunu belirten Kıran, göç ve diaspora konuları ele alınırken, insanların neden göç etmek zorunda kaldığının anlaşılması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin, geçmişte tel örgüleri kaldırdığı, akrabalık ilişkilerini paylaştığı Suriye’de yaşananlara ve Suriyelilerin feryadına duyarsız kalmasının söz konusu olamayacağını söyleyen Kıran, “Savaşın başladığı günden itibaren açık kapı politikası ile hem kapılarımızı hem gönüllerimizi Suriyeli kardeşlerimize sonuna kadar açtık.” dedi.

Kıran, 4 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin, mültecilerin barınması, sağlık hakkı, istihdamı, eğitimi gibi konularda önemli politikalara öncülük ettiğini bütün dünyanın gördüğünü ve taktir ettiğini söyledi.

Bakan Yardımcısı Kıran, “Türkiye’nin artık takdirlerle, alkışlarla daha fazla bu sorunu tek başına göğüsleyemeyeceğini her fırsatta vurguluyoruz. O yüzden uluslararası toplumu bütün insanlık ve dünya için bir tehdit haline gelen bu soruna karşı adil bir yük ve sorumluluk paylaşımında bulunmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.

Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye arasında 18 Mart 2016’da imzalanan göçmen mutabakatına dikkati çeken Kıran, “2015 ve öncesinde Ege Denizi’nde günlük 7 binleri aşan düzensiz göçmen sayısı bugün 80’lerin altına indi ve son derece önemli bir eşik aşıldı. Bu, Türkiye’nin duyarlılığı, Türkiye’nin bu anlaşmaya bağlılığı sayesinde gerçekleşti.” ifadesini kullandı.

Türkiye’deki Suriyeliler için AB’nin taahhüt ettiği 3+3 milyarlık toplam 6 milyar avroyu hatırlatan Kıran, “Türkiye’deki göçmenlerin hayatına, sosyo ekonomik yaşantısına katkı sunacak finansal desteklerin hala Türkiye’ye kanalize edilmediğini görüyoruz. Her fırsatta da AB’yi bu konuda daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.” diye konuştu.

Küresel Mülteci Forumu’na aralık ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel ile birlikte eş başkanlık yapacağını vurgulayan Kıran, “Her zaman, her fırsatta uluslararası toplumu bu konuda daha duyarlı olmaya, eşit, adil bir yük ve sorumluluk paylaşımında bulunmaya davet etmeyi sürdüreceğiz.” dedi.

Dünyadaki 258 milyon göçmenin 71 milyonunun zorla yerinden edilmiş insanlardan oluştuğunu, 26 milyonunun mülteci statüsünde olduğunu söyleyen Kıran, “Düzensiz göç konusunu bir ülkenin başka bir ülkeye veya bir coğrafyanın başka bir coğrafyaya silah olarak kullanmasına da bütün dünya dur demeli.” dedi.

Kıran, sadece geçen yıl 268 bin düzensiz göçmenin Türkiye’ye geldiğini belirterek, Türkiye’nin de düzensiz göçle mücadele ettiğini ve bu konuda son derece sıkı güvenlik önlemleri aldığını söyledi.

“Bu forum bir sivil inisiyatif özelliği de taşıyor”

YTB Başkan Yardımcısı Turus da YTB’nin Kültürel İşbirliği ve Hareketlilik Programı (KİHP) kapsamında, kardeş coğrafyada entelektüel iş birliğinin sağlanması ve bölgesel konularda ortak bir gündem oluşturulabilmesi için düşünce kuruluşları ve araştırma merkezlerine yönelik çeşitli etkinlikler düzenlediğine dikkati çekti.

Bugün düzenlenen forum için 700 akademisyenden Arapça, İngilizce ve Türkçe dillerinden bildiri toplandığını, değerlendirmeler sonucunda 60 bildiri sahibine davet iletildiğini belirten Turus, foruma katkı sunanlara teşekkür etti.

Göç hareketliliğinin etkilerinden hiçbir ülkenin bigâne kalamadığını belirten Turus, 20. yüzyılın ikinci yarısında ağırlıklı olarak “göç veren”, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde ise “göç alan” Türkiye’nin, bu alanda edindiği tecrübe ve gösterdiği fedakarlıklar itibariyle, konu hakkında alınacak kararlar ve yapılacak çalışmalarda söyleyecek bir sözü olduğunu kaydetti.

Dünyadaki göçmenlerin büyük çoğunluğunun Ortadoğu ve Kuzey Afrika kökenli olduğuna dikkati çeken Turus, “Bölge ülkelerinin yanı sıra dünyadaki bütün ülkeleri çeşitli şekillerde ve uzun vadeli olarak etkileyen Ortadoğu ve Kuzey Afrika kaynaklı göçler, sebep oldukları bireysel trajedilerle birlikte, dünyamızın halihazırdaki işleyiş tarzına meydan okuyucu potansiyeliyle de önem teşkil etmektedir.” dedi.

Turus, bugünkü forumun göç hareketliliğinin esas mağduriyetlerini yaşayan ülkelerin kendi akademik ve insani bakış açılarını bu alana taşımalarını sağlayacağına dikkati çekerek, “Ülkemizde düzenlenen bu forum, aynı zamanda bir sivil inisiyatif olma özelliği de taşımaktadır. Bir araya gelen fikirler, göç amaçlı insan hareketliliği ve bunun neticesinde meydana gelen diasporalar hakkında ortak bir terminoloji oluşturmaya, bu sayede ortak bir tavır alışa yarayabilecektir.” ifadesini kullandı.

Göç konusunda verimli nesillerin azalması ve beyin göçü konularının da ele alınması gerektiğini vurgulayan Turus, bu konuda da çok taraflı müzakerelerin gerekliliğini işaret etti.

“Geçen yüzyılın en büyük trajedisini Filistinli mülteciler yaşadı”

Uysal da ORSAM’ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesini ekonomik ve sosyal konular üzerine akademik olarak takip ettiğini belirterek, ORSAM’ın ortaya koyduğu araştırmalarla bölgenin daha iyi anlaşılmasına katkı sağladığı ifade etti.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın 100 yıl önce işgal edildiğini ve bölgenin halen bağımsızlığını kazanamadığını söyleyen Uysal, 100 yıl geçmesine rağmen, Arap halklarının tam anlamıyla kendi kaderini tayin edemediğini dile getirdi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki Soğuk Savaş döneminde, Arap dünyasının sorunlarının büyük ölçüde gölgede kaldığına işaret eden Uysal, bu bağlamda İsrail’in, bölgenin birleşmesine ve güçlenmesine engel olacak şekilde ortaya çıktığına dikkati çekti.

Göçmen ve mültecilerin gittikleri ülkelerde de kolaylıkla rahata kavuşamadığına işaret eden Uysal, kültür farklılığı, ayrımcılık ve son dönemde ciddi boyutlara ulaşan İslamofobinin göçmenleri Batı ülkelerinde zor durumda bıraktığını kaydetti.

Uysal, toprakları elinden alındığı için vatansız kalan Filistinli mültecilerin, bu konuda en çarpıcı örnek olduğunu vurgulayarak, “Dünya çapında 5 milyonu aşan sayılarıyla, geçen yüzyılın en büyük trajedisini Filistinli mülteciler yaşamıştır.” dedi.

Filistinli mültecilerin, göç ettikleri Batı ülkelerinde de diğer mülteciler gibi sıkıntılar yaşadığını belirten Uysal, kendi evinde İsrail zulmünden kaçan Filistinlilerin, dünyanın çok uzak noktalarında bile huzura kavuşamadığını dile getirdi.

Uysal, bugünkü forumda çok sayıda uzmanın, göç ve diaspora konusunu ele almasının ciddi sonuç doğuracağı temennisinde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye, göç ve diaspora konularının ve krizlerin ortasında ciddi bir istikrar adası konumundadır. Türkiye, hem bu krizlerden etkilendiği hem de krizleri çözmeye çalıştığı için bölgede istikrarı ve kalkınmayı artırmaya çalışmaktadır. Türkiye, bölge sorunlarını dışarıda değil, bölgede çözme taraftarıdır.”



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.