Ana sayfa Yaşam Evlerinde besledikleri hayvanlar ‘can dostları’ oldu

Evlerinde besledikleri hayvanlar ‘can dostları’ oldu

165
0

Evlerinde hayvan besleyenlerin çoğunun farklı bir hikayesi bulunuyor. Kimisi yalnızlıktan, kimisi bir hayvana el uzatmak için evinin kapılarını bu küçük canlılara açıyor. 

Evlerinde bakımını özenle yaptıkları hayvanlarla bir süre sonra arkadaş gibi olan hayvanseverlerin, hamsterle dertleşmesi, papağanla sohbet etmesi, kedileri ve köpeğiyle şakalaşması dikkati çekiyor.

“Hayattaki en yakın dostum”, “Dert ortağım”, “Can dostum” diye tabir ettikleri hayvanlarıyla günün büyük bölümünü birlikte geçiren bu kişiler, misafirliğe, yürüyüşe ve spora da hayvanlarıyla gidiyor.

Papağanları hem can dostları hem geçim kapısı oldu

Düden Şelalesi’nin müdavimlerinden “Vişne” ve “Efe” isimli papağanların sahibi 37 yaşındaki İbrahim Karakurt, 4 yıldır, rengarenk tüyleri ve sevimlilikleriyle ilgi gören kuşlarla fotoğraf çektirmek isteyenlerden belirli bir ücret alarak geçimini sağlıyor.

Karakurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turistlerin papağanlara yoğun ilgi gösterdiğini söyledi.

Papağanlarla “arkadaş gibi olduklarını” dile getiren Karakurt, “Papağanlar can dostum, arkadaşım, her şeyim. Beş aile onların sayesinde ekmek yiyor. Her gün bakımlarını özenle yapıyorum. Kahvaltıda tost, poğaça, ara öğünlerde üzüm ve muz yiyorlar. İnsanlarla konuşuyor, çak yapıyor, el, yüz öpüyorlar.” diye konuştu.

Gündüz işte olduğunda faresini özlüyor

Gamze Tıraş da bir yıl önce sahiplenip “Latte” ismini verdiği hamster ile güzel vakit geçirdiğini, bütün hayvanlarla dost olunabileceğini belirtti.

Gündüz işteyken faresini özlediğini anlatan Tıraş, “Akşamları faremle çekirdek yiyip sohbet etmesi güzel oluyor. İki yıl ömürleri var, kaybedersem çok üzülürüm.” ifadelerini kullandı.

Gökçe Coşkun (27) ise çocukluğundan bu yana kuşlara sevgisi olduğunu, ülke ülke gezip onların fotoğraflarını çektiğini dile getirdi.

Dağda yaralı bulduğu ebabilin tedavisini yaptığını belirten Coşkun, “Kuşlara arkadaşlarım gibi yaklaşıyorum. Sevgiyi hissediyorlar.” diye konuştu.

Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Akif Yılmaz Ordu (20) da bir yıl önce aldığı ve “Haydar” ismini verdiği su kaplumbağasını çok sevdiğini söyledi.

Slovakyalı Suzanna Matheova, 4 yıldır eğitim verdiği 400 kilogramlık “Ada” ismindeki yunusla dostluk kurduğunu dile getirdi.

İguanayı yanından ayırmıyor

Ayşegül Kumbul, bir yaşındayken aldığı golden cinsi “Muffin” ismindeki köpeğiyle yürüyüşe gittiğini, evde birlikte zaman geçirdiklerini anlattı.

İbrahim Duruk da “British” cinsi altın renkli, zümrüt gözlü kedisinin 2,5 yıldır can dostu olduğunu belirtti.

Hüseyin Kılar, bir yaşındayken aldığı, 3 yıl sonra 80 kilograma ulaşan Anadolu çoban köpeğinin kendisini gördüğünde sarıldığını, iri ve ağır olmasına rağmen çok uysal, koruyucu olduğunu kaydetti.

İki yıldır yeşillik, sebze ve meyvelerle beslediği iguanasını gittiği yerlere de götüren Onur Kapçı ise “İguanam 2,5 yaşında. İsmi ‘Dino’, sürekli yanımda. Onu yanımdan hiç ayırmak istemiyorum.” dedi.

“Vezir” ismindeki yarış atının bakımını 5 yıldır özenle yapan Emre Kolakoğlu, atla dostluk kurduklarını, sıkıntılarını onun sayesinde unuttuğunu ifade etti.

“Her dakikanızı atla geçirebilirsiniz. Onunla bol bol konuşuyorum, dertlerimi anlatıyorum.” diyen Kolakoğlu, atların insanlarla çok iyi dostluk kurduğunu belirtti.



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.