Suriye Kabileler ve Aşiretler Meclisi Başkanı Şeyh Rami Doş, Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da 13. Garantörler Toplantısı çerçevesinde düzenlediği basın toplantısında, Fırat’ın doğusunda Kürtlerle tarih buyunca iyi ilişkiler içerisinde olduklarını ancak dış ajandaları uygulamaya çalışan bölgeye sızmış grupların bulunduğunu ve bu grubun bu ilişkileri koparmaya çalıştığını belirtti.
Terör örgütü YPG/PKK’nın uygulamalarından Kürtlerin de aynı şekilde zarar gördüğünü ifade eden Doş, “Suriye herkesindir. Herkese yetecektir. Ayrılıkçı örgütler, bu ülkeyi parçalayamayacak.” diye konuştu.
“Terör örgütlerinin Fırat’ın doğusundaki uygulamalarına karşıyız”
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkan Yardımcısı Abdul Hakim Beşşar da modern Suriye devletinin ilk kuruluşunda Arap-Kürt ilişkilerinin çok iyi durumda olduğunu ancak PYD’nin geldikten sonra rejim ile anlaşarak Kürt-Arap ilişkilerini bozduğunu söyledi.
PKK’nın Fırat’ın doğusunda işlediği suçlardan dolayı Arap- Kürt ilişkilerinin kötüleştiğini anlatan Beşşar, Suriye’deki etnik gruplar arasındaki ilişkileri bozmaya çalışanlara karşı olduklarını vurguladı.
Beşşar, “Kürtler ve Araplar arasındaki gerginlikten PYD sorumludur. Biz beraber yaşama fikrini onaylıyoruz. PYD dahil bütün terör örgütlerinin Fırat’ın doğusundaki uygulamalarına karşıyız.” ifadesini kullandı.
Beşşar, Anayasa Komitesi’nin bütün isimleri üzerinde uzlaşı sağlanıp sağlanmadığı sorusuna, “Türk ve Rus yetkililerinin açıklamalarına göre isimler üzerinde anlaşma sağlandı ve yakın zamanda da açıklanacaktır. Ancak Anayasa Komitesi kurulsa da rejim bu işi uzatacaktır. Ağırdan alacaktır. Hem komitenin açıklanmasını hem de çalışmasını geciktirecektir. Rejim siyasi geçişin gerçek ortağı değildir.” yanıtını verdi.
“Fırat’ın doğusunda güvenli bölgenin kurulmasını destekliyoruz”
Afrin Yerel Meclis Başkanı Sait Süleyman ise YPG/PKK’nın Fırat’ın doğusundaki saldırılarını artırabileceğini belirterek, “YPG/PKK bölgeye saldırılarında başarısız olacaktır. Saldırılarda ölenlerin çoğu sivildir.” diye konuştu.
Herkesin Fırat’ın doğusunda artık bir güvenli bölge kurulması gerektiğinin farkında olduğunu kaydeden Süleyman, “Biz güvenli bölgenin kurulmasını destekliyoruz. Bu güvenli bölge konusunda Türkiye ve ABD arasında görüşmeler sürüyor. Biz bu bölgenin kurulmasını ve kendi halkı tarafından yönetilmesini istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
13. Garantörler Toplantısı’nın ön görüşmeleri bitti
Ritz Carlton Otel’de sabah saatlerinde Rusya ve İran heyetlerinin bir araya gelmesiyle başlayan ön görüşmeler, Rusya’nın rejim heyetiyle yaptığı görüşmeyle devam etti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki heyet de TSİ 11.30 sularında otele gelerek, Rusya heyetiyle görüştü, daha sonra Birleşmiş Milletler (BM) heyetiyle bir araya geldi.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Asgar Hacı’nın başkanlık ettiği heyet de Suriye’nin BM Özel Temsilcisi Beşar Caferi’nin başkanlığındaki rejim heyetiyle görüştü.
Garantör ülke temsilcileri, TSİ 17.00 civarında üçlü oturum gerçekleştirdi.
Görüşmelerde, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki son durum, Anayasa Komitesi’nin oluşturulması, çatışan taraflar arasında güven artırıcı önlemler, mültecilerin geri dönüşü ve diğer konular ele alındı.
Ana toplantı 2 Ağustos’ta yapılacak
Beşşar Esed rejimi ve askeri muhalefet heyetlerinin katılacağı ana toplantı 2 Ağustos Cuma günü yapılacak. Ürdün, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Kızılhaç temsilcileri gözlemci olarak görüşmelerde yer alacak.
25-26 Nisan’da yapılan 12. toplantıda gözlemci statüsü verilen Lübnan ve Irak, Astana formatlı toplantıya ilk defa katılacak.
Toplantılarda, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki durum, çatışan taraflar arasında güven artırıcı önlemler, mültecilerin geri dönüşü, insani durum ve savaş sonrası yeniden yapılanma konuları ele alınacak.
Türkiye, Rusya ve İran garantörlüğündeki Astana formatlı görüşmeler, Ocak 2017’den bu yana sürüyor.
