Ana sayfa Dünya Hong Kong protestolarında sosyal medya üzerinden ‘propaganda savaşı’

Hong Kong protestolarında sosyal medya üzerinden ‘propaganda savaşı’

140
0

Hong Kong protestolarında sosyal medya üzerinden “propaganda savaşı”

Milyonlarca kamera ve yüz tanıma sistemiyle ana karada halkı gözetleyebilen ancak Hong Kong’da internet üzerinden organize edilen “lidersiz gösterileri” önleyemeyen Çin ile protestocular arasında sosyal medya üzerinden “propaganda savaşı” yürütülüyor. Hong Kong’da suçluların Çin’e iadesi tasarısına karşı sokaklarda 3 aydır gösteriler devam ederken, Çin yönetimi ile muhalifler arasında başlayan propaganda savaşı sosyal medya üzerinden de devam ediyor. Yuenlong metrosunda polisle karşı karşı gelen göstericilerin ardından geriye kalanlar. ( Fuat Kabakcı – Anadolu Ajansı )

Milyonlarca kamera ve yüz tanıma sistemiyle ana karada halkı gözetleyebilen ancak Hong Kong’da internet üzerinden organize edilen “lidersiz gösterileri” önleyemeyen Çin ile protestocular arasında sosyal medya üzerinden “propaganda savaşı” yürütülüyor.

Hong Kong’da suçluların Çin’e iadesi tasarısına karşı sokaklarda 3 aydır gösteriler devam ederken, Çin yönetimi ile muhalifler arasında başlayan propaganda savaşı sosyal medya üzerinden de devam ediyor.

Pekin yönetimi ana kara Çin’de halkı gözetlemek için kurduğu milyonlarca kamera, yüz tanıma sistemiyle kontrolü tamamen sağlarken, Hong Kong’da internet üzerinden organize olan “lidersiz gösterileri” kontrol altına alamıyor. Çin’in tüm ülkeyi gözlem altında tuttuğu “Dijital Çin Seddi”ne rağmen Hong Kong’da protestocular sanal dünyada örgütlenerek yüz binlerce kişiyi organize etmeyi sürdürüyor.

Göstericiler sosyal medya aracılığıyla organize oluyor ve “lidersiz gösteriler” ortaya çıkıyor. Pekin yönetimi ise protestoları kontrol etmek için kısıtlayamadığı sosyal medyada çok sayıda hesap açtırarak karşı propaganda çalışması yapıyor. 

Çin’in “Dijital Çin Seddi” Hong Kong’da işlemiyor

Ülkenin milyarlarca dolar yatırım yaptığı ve ülkede “kör nokta” bırakmadan izleme teknolojileri ile sanal dünya hakimiyeti, protestoların yoğun olduğu Hong Kong’da henüz etkili durumda değil.

Çin’de ülke dışında faaliyet gösteren internet sitesi ve mobil uygulamalara girmek için genellikle Sanal Özel Ağ (VPN) uygulamalarını telefon, tablet ve bilgisayarlara kurmak gerekiyor.

Ülke içindeki fotoğraf ve video gibi görsel materyallerin Çin dışındaki sitelere transferi kontrol edilirken, söz konusu sistem ile dünya genelinde kullanılan sosyal paylaşım ve mesajlaşma uygulamalarına erişim ise sınırlanıyor.

Ülkedeki önemli hükümet toplantılarının olduğu günlerde, internet üzerindeki veri trafiğine uygulanan kısıtlama nedeniyle VPN aplikasyonlarının işlevleri durma noktasına geliyor.

İnternet trafiğini yöneten bu sisteme Pekin yönetimi tarafından Çin Seddi anımsatılarak “Dijital Çin Seddi” adı veriliyor ancak sistem Hong Kong’da işlemiyor.

Protestocular internet üzerinden canlı yayınlarla ilgiyi diri tutuyor

Çoğunluğunu lise ve üniversitelerde okuyan gençlerin oluşturduğu protestolarda göstericiler, “Telegram, Facebook, Whatsapp, Twitter” gibi sosyal paylaşım ve mesajlaşma uygulamalarında kurulan ve üye sayılarının on binleri bulduğu mesaj gruplarından organize oluyor.

Yüz binlerce kişinin aktif olarak kendini gösterdiği söz konusu uygulamalarda gösteri tarihleri ve yerleri ilan edilirken, diğer yandan protestonun propagandası yapılıyor, yerel hükümet ve Çin hükümetine karşı gösterilen tepkinin “haklı ve mantıklı olduğu” savunuluyor.

Bu uygulamalarda kurulan canlı yayın uygulamalarıyla protestoya katılan kişilerin ilgisi sürekli diri tutulmaya çalışılırken, söz konusu protestoların 2014’te düzenlenen “şemsiye devrimleri” protestolarının devamı olduğu fikri işleniyor.

İnternetin Çin tarafından denetim altına alınamadığı bölgede, protestocu gruplar kimliklerini açığa vurmamak için çeşitli aparatlarla yüzlerini kapatıyor. Gaz maskesi, kask, şapka, hastaların kullandığı tıbbi maskeler ve sporcu kaskları gibi ekipmanlarla yüzler gizlenmeye çalışılıyor.

Sosyal medya savaşında Çin hesaplarına kısıtlama

Dışişleri Bakanlığı, Hong Kong ve Makao İşleri Ofisi gibi makamlar üzerinden Hong Kong’daki protestolara tepkisini koyan Pekin yönetimi, protestocuların aktif olarak kullandığı sosyal medya alanlarında ise propaganda savaşı veriyor.

Çin tarafından protestolara yönelik kontrol edildiği belirlenen sosyal medya hesapları Facebook, Youtube ve Twitter tarafından siliniyor.

Bu hafta içinde ilgili şirketler Çin devlet medyası tarafından kontrol edildiğini açıkladıkları binlerce hesaba yönelik işlem yaptı. Twitter binden fazla hesabı geçici olarak kapatırken, “devlet destekli enformasyon operasyonu” olarak açıkladığı 200 binden fazla hesabın kullanımını ise askıya aldı.

Facebook ise Çin içinden Hong Kong’a odaklı kontrol edilen 7 sayfa, 3 grup ve 5 hesabı kaldırdığını duyurdu. Youtube da Hong Kong hakkında paylaşımda bulunan 200’den fazla kanalı kapattı.

Çin medyasından Hong Kong muhalefetinin ileri gelenlerine “hain” iması

Hong Kong’da 3 aydır süren protestolar nedeniyle Baş Yönetici Carrie Lam üzerinde baskı artarken, Çin medyası tarafından Hong Kong’daki muhalif parti ve basınının başındaki kişiler de hedef tahtasına konuldu.

Çin yakın dönem siyasetinde “hainleri” tanımlamak için kullanılan “dörtlü çete” etiketi bölgedeki protestoları destekleyen 4 üst düzey isme yönelik kullanıldı.

Çin medyası tarafından hazırlanan, “Hong Kong’u felakete sürükleyen 4’lü çetenin maskesi düşüyor” adlı bir videoda Hong Kong’daki eski üst düzey siyasilerden Anson Chan, muhalif medyadan Apple Daily’nin arkasındaki Jimmy Lai, Hong Kong Demokrasi Partisinin kurucularından Martin Lee ve partinin liderlerinden Albert Ho’nun, Hong Kong gençliğini yanlış yönlendirdiği savunuluyor.

Söz konusu kişilerin Hong Kong’daki hükümet karşıtı protestoları medya ve finans konularında destekledikleri, ABD ve Avrupa başta olmak üzere dış güçlerden protestoya destek aradıkları savunularak, bu kişilerin yurt dışındaki yabancı ülke siyasetçileriyle görüntülerine yer veriliyor.

İlgili kişilerin ayrıca 2014’te Hong Kong’da “Occupy Central” sloganı altında düzenlenen kitlesel gösterilerin arkasında oldukları iddia ediliyor.

Protestolar lise ve üniversitelere sıçrıyor

Bölgede yaklaşık 3 ay süren protestolara yönelik bir üniversite öğrenci birliğinden yapılan açıklamada protestoların desteklenmesi için derslerin boykot edileceği bildirildi.

Hong Kong Üniversitesi Öğrenciler Birliği Başkanı Davin Wong, yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı 2-13 Eylül tarihlerinde öğrencilerin derse girmeyeceğini ve yerel hükümetin protestocuların 5 talebine yanıt vermemesi durumunda daha ileri adımlar atacaklarını kaydetti.

Açıklamaya Hong Kong’daki 10 üniversite ve yüze yakın liseden destek geldi. Diğer yandan dün ilk işareti verilen lise öğrencilerinin protestosunda binden fazla öğrenci Hong Kong yerel hükümet ofislerinin bulunduğu binaların yakınlarında protesto gösterisi düzenlendi.

Gösteride protestocuların 5 talebi vurgulanırken, “Bağımsız Hong Kong” ve “Demokrasi istiyoruz” şeklinde sloganlar atıldı.

Protestolar sürecek

Sosyal medya üzerinden organize olan protestocular, “gösteri programı” adıyla paylaştıkları bildirilerde, 1989’da Estonya’da yaklaşık iki milyon insanın katıldığı, el ele tutuşarak zincir oluşturduğu “Baltık Zinciri- Baltık Yolu’ndan ilhamla Hong Kong Zinciri”nin oluşturulacağını duyurdu.

Hong Kong’da bugün düzenlenecek gösteride önemli bölge ve güzergahların insan zinciriyle kaplanacağı aktarılırken, gelecek haftada yeni protestoların planlandığı belirtildi.

Çin’e iade tasarısı

Hong Kong’da hüküm giyen veya hakkında suçlama bulunan kişilerin Çin’e, Makao Özel İdare Bölgesi’ne ve Tayvan’a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı 3 Nisan’da parlamentoya sunulmuştu.

Tasarı politik suçları kapsam dışında tutuyor ancak 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong’da halkın büyük bölümü, insanların Çin’in yargı sistemi altında keyfi gözaltılara, adil olmayan yargı süreçlerine ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını taşıyor.

Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin’in Hong Kong’daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.

Tasarı askıya alınmıştı

Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, 15 Haziran’da düzenlediği basın toplantısında, tasarının toplumda çok büyük fikir ayrılıklarına yol açtığını, bu nedenle askıya alındığını açıklamıştı.

Protestolara yol açan yasal düzenleme süreciyle ilgili özür dileyen Lam, tasarının bu yasama döneminde gündeme gelmeyeceğini belirtmişti.

Gösterilerine devam eden protestocuların liderleri ise yasa tasarısı resmi olarak iptal edilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade etmişti.



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.