Arap siyaset analistleri, Tunus‘taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Arap sokaklarında umutları yeşerttiğini ve yeni bir Arap Baharı dalgasının kıvılcımı olduğunu ifade etti.
Mısır, Yemen ve Suriye’den siyasi analistler, Tunus’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Arap ülkelerine olan etkilerini ve başlattığı devrim hareketlerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Mısırlı muhalif ve Devrimin Yarını Partisi Lideri Dr. Eymen Nur, “Tunus tecrübesi, sadece Mısır için değil, Arap Bahar’ının ilk dalgası olan Tunus devriminin başladığı gün, ondan hürriyet ilhamını alan tüm Arap toplumları için öncü ve eşsizdi.” dedi.
Tunus’un siyasi ve ideolojik farklıları daha iyi bir şekilde yönettiğini ve tüm kesimleri devrimden sonraki ilk Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki döneminde gerçekleşen demokratik geçiş sürecine dahil edebildiğini ifade eden Nur, bu süreçte Tunus’un karşı devrimle mücadele ettiğini ve kazandığını söyledi.
İkinci Arap Baharı dalgasının ilk zaferi Tunus’ta
Kays Said’in Tunus’ta yeni bir aşamaya öncülük edecek bir devrim ikonu olduğunu ve bu seçimin Cezayir’de, Sudan’da ve Mısır’da başlayan Arap Baharı’nın ikinci dalgası sayesinde gerçekleştiğini dile getiren Eymen Nur, şöyle devam etti:
“Tunus, ilk Arap Baharı’nda olduğu gibi bir kez daha Arap Baharı’nın ikinci aşaması için umut olacak. Böylelikle devrim ve Arap Baharı bir kez daha zafer kazanmaya Tunus’tan başlıyor ancak bu defa orada kalmayacak ve bilfiil devrim hareketliliği başlayan Mısır, Cezayir ve Sudan’a uzanacak.”
Mısırlı muhalif Nur, bozuk rejimlerin Arap Baharı’nın ilk dalgasını başarısız kılmak için çalıştığını ancak ikinci dalganın önce Cezayir, akabinde Sudan’da başladığını ve Mısır’a sıçradığını belirterek, Tunus’un bir kez daha Arap Baharı’nın ikinci dalgasında başarı hissini tattırdığını kaydetti.
Nur, Tunus’taki demokratik geçiş sürecinin başarıya ulaşmasıyla halkların kendini yönetecek ve temsil edecek kişileri şeffaf bir oylamayla seçebileceklerini, Mısır ve bazı Arap ülkelerindeki gibi ülke liderinin tanklarla gelmeyeceğine dair umut yeşerttiğini söyledi.
“40 haftadır direnen Cezayir’de öncü bir tecrübe görmeyi temenni ediyoruz”
Eski tecrübeler nedeniyle yeni Arap Baharı dalgasında daha bilinçli olacaklarını anlatan Nur, “Demokratik taleplerini gerçekleştirmek için yaklaşık 40 haftadır direnen Cezayir’de öncü bir tecrübe görmeyi temenni ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yemenli analist ve yazar Nebil el-Bukayri, Tunus tecrübesinin çok büyük bir başarı örneği olduğuna değinerek, Sudan ve Cezayir’deki gelişmelerin Tunus’taki başarı sayesinde meydana geldiğini ifade etti.
Bukayri, Tunus’taki süreçte barışçıllığın korunmasının, bu tecrübeyi farklı coğrafyalara taşınmasını sağlayacağına dikkati çekti.
Yemenli analist Bukayri, “Tunus modelinin başarısı, yükselen siyasi geçiş taleplerini güçlendirecek ve kendilerini düzeltmeleri için siyasi geçişi başaramayan coğrafyalara taşınacak.” dedi.
Tunus tecrübesi iyimserlik ve umudu artırabilir
Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ammar Kahf, “Orta Doğu’da demokratik değişim hareketliliğindeki tüm başarısızlıklara rağmen Tunus tecrübesi iyimserlik ve umudu artırabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Tunus’taki cumhurbaşkanlığı seçiminin tüm Arap devrimlerine olumlu yansıdığını aktaran Kahf, bu başarının ilgili tüm ülkelerde umut ışığı olduğunu ancak halkı harekete geçireceğini zannetmediğini kaydetti.
Kahf, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye’deki tıkanıklığın insanları umutsuzluğa sevk etiğini ancak Tunus’un bir ışık tuttuğunu, devrimlere umut verdiğini ve uzun süreçte gerçek değişimlerin görülmeye başlanacağını ifade etti.
