292 bin çocuk üzerinde araştırma yapıldı: Uzmanlardan ailelere kritik uyarı

292 bin çocuk üzerinde araştırma yapıldı: Uzmanlardan ailelere kritik uyarı

Çocukların ekran başında geçirdiği süre giderek artarken, bu durumun ardında yatan psikolojik etkiler de netleşmeye başladı. Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından yayınlanan analiz çalışmasına göre; ekran süresi çocuklarda davranışsal ve duygusal sorunlara yol açıyor. Daha da çarpıcı olan ise, bu sorunların çocukları yeniden ekrana yönlendirmesi ve böylece kısır bir döngünün oluşması.

EKRAN BAŞINDA GEÇİRİLEN SÜRE ARTTIKÇA RİSK DE BÜYÜYOR

Araştırmada, ekran karşısında daha fazla zaman geçiren çocuklarda kaygı, dikkat eksikliği, öfke patlamaları gibi belirtilerin sıklaştığı görüldü. Uzmanlar, bu belirtilerin çocukları tekrar dijital dünyaya ittiğini ve bunun da ekran süresini daha da artırdığını belirtiyor.

Psikologlar, bu durumu “çocuğun kendini iyi hissetmek için tekrar tekrar ekran başına dönmesi” şeklinde tanımlıyor. Böylece ekran süresi, hem sebep hem de sonuç haline geliyor.

UZMANLARDAN AİLELERE KRİTİK UYARILAR

Uzmanlar, çocuklarda ekran süresi kontrol altına alınmazsa; sosyal ilişkiler, okul başarısı ve uyku düzeni gibi hayati alanlarda kalıcı etkiler bırakabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle okul çağındaki çocuklarda ekran bağımlılığına karşı net kurallar ve alternatif aktiviteler öneriliyor.

Ailelerin şu adımları atması tavsiye ediliyor:

Çocuğun günlük ekran süresini sınırlamak

Uyumadan en az bir saat önce ekranı tamamen kapatmak

Spor, sanat veya açık hava etkinlikleri gibi ekran dışı uğraşlara yönlendirmek

İçerik seçerken yaşa ve gelişime uygun, eğitici materyaller tercih etmek

“EKRAN ARTIK SADECE BİR ARAÇ DEĞİL, YENİ BİR BAĞIMLILIK RİSKİ”

Uzmanlar, ekranın doğru şekilde kullanılmadığında çocuklar için adeta bir kaçış ve bağımlılık aracı haline geldiği uyarısında bulunuyor. “Çocuk kendini kötü hissettikçe daha fazla ekrana yöneliyor; daha çok ekrana baktıkça kendini daha kötü hissediyor” diyen psikologlar, ailelerin bu kısır döngüyü erken fark ederek harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor.