‘İbretiâlem için paylaşın’ dedi… İmamoğlu’ndan ‘3. dalga operasyona’ birinci tepki! Tek tek sıraladı: O dizelerle seslendi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili iddianame şimdi hazırlanmamışken bu sabah yeni bir operasyon yapıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB’ye yönelik yürütülen “yolsuzluk” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 3. dalga operasyon başlatıldı.
22 GÖZALTI KARARI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamaya nazaran, İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin’in de ortalarında bulunduğu 22 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Karar doğrultusunda gözaltı, arama ve el koyma süreçlerinin devam ettiği bildirildi.
İMAMOĞLU’NDAN BİRİNCİ TEPKİ
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 3. dalga operasyonuna reaksiyon gösterdi.
Avukatları aracılığıyla “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” hesabından bir ileti paylaşan İmamoğlu, iktidarın bugüne kadarki tüm suçlamalarını tek tek sıraladı.
İbretiâlem için paylaşın saygıdeğer vatandaşlarım:
560 milyar yolsuzluk var dediler, İBB’nin 6 yıllık bütçesinin bile o kadar olmadığı açığa çıktı.
Terör bağlantısı var dediler, fos çıktı.
Evlerde para var dediler, çocukların kumbaraları çıktı.
Bedavaya villa aldı dediler,…— Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi (@CBAdayOfisi) May 20, 2025
İmamoğlu, “Bu satırlar 155 yıl evvel sizin için yazılmış” diyerek şu notu düştü:
“Hâlî ne vakit kaldı cihân ehl-i tama’dan,
Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın?
En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
“İBRETİALEM İÇİN PAYLAŞIN!”
İmamoğlu’nun iletisinin tamamı şu halde:
İbretiâlem için paylaşın saygıdeğer vatandaşlarım:
560 milyar yolsuzluk var dediler, İBB’nin 6 yıllık bütçesinin bile o kadar olmadığı açığa çıktı.
Terör ilişkisi var dediler, fos çıktı.
Evlerde para var dediler, çocukların kumbaraları çıktı.
Bedavaya villa aldı dediler, kapora çıktı.
Belediyeden vinçle kasa çıkardılar dediler, palavra çıktı.
Cenaze aracıyla rüşvet parasını yurt dışına kaçırdılar dediler, araçların yurt dışına çıkamadığı açığa çıktı.
Lüks villa dediler, konut çıktı.
Çöp kamyonu ile para taşıdılar dediler, argümanın kendisi çöp çıktı.
Parkelerin altına para koydular dediler, hayal eseri çıktı.
1200 telefon dağıttılar dediler, palavra çıktı.
Kiptaş’tan daire dağıttılar dediler, yeniden palavra çıktı.
Lüks araçlar garajda dediler, otomobiller diğerinin çıktı.
Şirkete ihale yağdırıldı dediler, hiç ihale almadığı açığa çıktı.
Sağlam kanıt var dediler, hayal mahsülü şahitler çıktı.
Ciddi dokümanlar var dediler “..duymuştum” “sanırım” çıktı.
Ciddi rapor var dediler, raporu imzalayacak uzman bulamadıkları ortaya çıktı.
Büyük yağma var dediler, kendi devirlerindeki işler çıktı.
Aynı kurumda çalışan şahıslara neden birbirinizle görüşüyorsunuz dediler, hoş bir güldürü çıktı.
Veriler çalınıyor dediler, kuyruklu palavra çıktı.
İBB Berkay Gezgin’e para yolladı dediler, palavra çıktı.
Hepsi zenginleşti dediler, mal varlıklarında artış olmadığı ortaya çıktı.
Valizlerde para taşınıyor dediler, sinyal kesiciler çıktı.
Şikayet edenler CHP’li dediler, hepsi kendi adamları çıktı.
Müdür bizi tehdit etti dediler, tam zıddı çıktı.
Kamuyu ziyana uğrattılar dediler, yeniden tam karşıtı çıktı.
Şikayetçiler cürüm makinesi çıktı.
Şahitler husumetli, kamudan rantları kesilen yağmacı çıktı.
Gizli bâtın niçin görüştünüz dedikleri insanların orada olmadığı açığa çıktı.
Birilerinden rüşvet istediler dediler, kendi periyotlarındaki işler çıktı.
Naylon fatura işi yapıyorlar dediler, kendi adamları çıktı.
Dosyada kapalılık var deyip her şeyi kendileri sızdırdılar, uzunluk boy haberler çıktı.
Bunlar dış takviyeli dediler, darbe öncesi kendilerini dışarıdan icazet aldığı açığa çıktı.
Hasılı kelam; örgüt dediler örgüt çıkmadı, cürüm dediler kabahat çıkmadı.
Son birkaç günde yaşananlara bakınca artık de tutkuluları, şantaj ve tehditle yalancı şahitliğe zorladıkları ayyuka çıkıyor.
“Daha neler neler var, turpun büyüğü, dananın kuyruğu, ahtapotun kolları var” diye konuşanların, artık ellerinde kala kala yalnızca tehditle ve şantajla aldıkları tutuklu beyanları kaldı.
Bu millet sizin uyduruk belgenize nasıl kanmadıysa, tutuklayıp hiç utanmadan çoluğu çocuğuyla, malı mülküyle tehdit ettiklerinizin zorla alınmış beyanlarına da kanmaz.
Bu satırlar 155 yıl evvel sizin için yazılmış:
“Hâlî ne vakit kaldı cihân ehl-i tama’dan,
Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın?
En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
