Siyaset bilimciler Türkiye’deki siyasal İslamcılık hakkında açıklamalarda bulundu: Linç girişimine kapı aralandı

Siyaset bilimciler Türkiye’deki siyasal İslamcılık hakkında açıklamalarda bulundu: Linç girişimine kapı aralandı

Mizah dergisi LeMan’a yönelik gerici gruplar tarafından yapılan saldırıyla beraber 1 Temmuz’da İstanbul Beyoğlu’ndaki eylem yasağına karşın şeriat sloganları yükselmesine alan açılması, Türkiye’de siyasal islamcılık konusunu yeniden gündeme taşıdı.

Süreci Cumhuriyet’e değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Emre Erdoğan, laik-dindar ayrımının Türkiye’nin en önemli fay hattı olduğunu belirtirken, “Türkiye siyasi tarihini sadece bu fay hattı üzerinden yorumlamak mümkün” dedi.

“Erdoğan, “O karikatürden bir toplumsal infial yaratmak ve o akşam gördüğümüz sahnelerin sergilenmesine yol açmak iyi niyetli bir hareket ya da ‘toplumsal hassasiyetler’ olarak yorumlanamaz. Hele ki söz konusu hassasiyet bu ülkede çoğunluğu oluşturanların hassasiyetiyse, zayıfın sesini duyurma çabasından bahsedemeyiz” ifadelerini kullandı.

Siyaset bilimci Doç. Dr. Fatih Yaşlı ise yaşananları, “Bir mizah dergisi; sosyal medya trolleri, yandaş gazeteciler ve siyasetçilerden, bakanlardan oluşan bir ‘network’ aracılığıyla hedef gösterildi. Bir linç girişimine kapı aralandı” cümlesiyle özetledi.

‘GÖZDAĞI MESAJI’

AKP iktidarının uzun süredir hegemonyasını yeniden tesis etmekte ve kitlelerin rızasını almakta zorlandığını belirten Yaşlı, “Bu nedenle çubuğu giderek zora doğru büküyor. ‘Milletimizin hassasiyeti’ diye sunulan; kendiliğinden ortaya çıkan ya da geniş kitlelerin katıldığı bir tepki değildi. Örgütlü bir grup şeriatçı, derginin önünde organize bir şekilde eylem yaptı ve iktidar buna göz yumdu, hatta teşvik etti. Bunun üzerinden de aslında giderek yükselen toplumsal hoşnutsuzluk ortamında alanların, meydanların siyaset yapılan yerler olmasına karşı bir gözdağı mesajı verildi. Tüm bunları Türkiye’de fiilen sandıksız, seçimsiz bir rejim inşa etme çabalarından ayrı olarak görmek mümkün değil. Türkiye’de otoriterleşme ve dinselleşme uzunca bir süredir el ele ilerliyordu, şimdi ise yükselen kriz ortamında bunun giderek derinleştiğini, gözle görülür hale geldiğini görüyoruz” değerlendirmesini paylaştı.