Akın Gürlek davasında İmamoğlu hakkında karar açıklandı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı Akın Gürlek davasında üçüncü duruşması sonrasında karar açıklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i “tehdit edip, hedef gösterdiği” iddiasıyla yargılanan İmamoğlu hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası ve siyasî yasak talep ediliyordu.
Mahkeme heyeti İmamoğlu’nun “hedef gösterme” suçundan beraatına karar verirken “tehdit” suçundan 2 ay 15 gün, “kamu görevlisine hakaret” suçundan 1 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
“18 yaşındaki Ekrem’e siyasi yasak getirecek iddianame hazırlanıyor”
Mahkemedeki savunmasında dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmelere, ekonominin durumuna ve hakkındaki yargı sürecine değinen İmamoğlu, “Geçen duruşmayı ve konuşmamdaki duyguları hatırlıyorum. Konuşmamı şöyle bitirmiştim, etrafımızda tüm bölgeye yayılma riski yaşanan bir savaş varken iktidarın da tabiriyle ‘iç cepheyi güçlendirmek’ dışında yol yoktur. Bugün artık kimse için başka yol yoktur. Bir ay bile geçmedi ama o sürede dahi şapkayı önüne koyarak değil de tam tersi şekilde olaylar yaşanmasına üzülüyorum” demişti.
İstanbul Üniversitesi diplomasının iptaliyle ilgili süreci hatırlatan İmamoğlu, “Kumpaslar, yalanlar üzerinden operasyonlar… İnsanı derinden etkileyen hapis süreçleri ve dahası… Alelacele telaşla bir iddianame daha ortaya çıkıyor. 18 yaşında bir gence yaptığı bir işlemden dolayı ortada sahte bir evrak bile yokken soruşturma başlatılıyor. 18 yaşında bir Ekrem… İlk ifadeye girince savcıya ‘17 yaşında olsam ne yapacaktınız?’ dedim. ‘Vasini çağıracaktık’ dedi. 18 yaşındaki Ekrem’e ileride Cumhurbaşkanı adayı olur diye siyasi yasak getirecek bir iddianame hazırlanıyor” diye konuştu.
Duruşmada “savcıya bakma” gerginliği
İmamoğlu’nun konuşmasının bu kısmında duruşma savcısının, “Bana doğru konuşmayın” demesi üzerine İmamoğlu mahkeme başkanına dönerek “Savcıya bakmak yasak mı”, savcıya da “Size bakmak yasak mı?” diye sordu. Ardından salonda gerginlik yaşandı, sesler yükseldi. İmamoğlu, “Cevap verir misiniz Sayın Hakim? Yargılanıp yargılanmadığımı anlamaya çalışıyorum” dedi.
İmamoğlu’ndan DEM ve MHP’ye “süreç” çağrısı
Gerginliğin ardından beyanına devam eden İmamoğlu, PKK’nın silah bırakma sürecine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“MHP ve DEM Parti’ye sesleniyorum. Bu süreci kendi ikballeri için fırsat gören akıldan kendinizi ayrıştırın. Şeffaf, katılımcı, kucaklayıcı yöntemlerle sürdürülmesini sağlamak açısından adımlar atmalısınız. Bu sürecin barışa ulaşması için hukuksuz uygulamalardan, kayyumlardan vazgeçilmesi zorunluluktur. Bu yönüyle siyaset burada ikbal aramasın. Siyasi müdahalenin cenderesi altında olan insanların hak ettiği muameleyi göreceklerini ve vakti gelince hesap vereceklerini söylemek istiyorum. Gelecek seçimi değil, gelecek nesli düşünenlerdenim.”
“Dört kez yendim, beşinci kez yeneceğim için tehdidim”
Duruşmada İmamoğlu’nun avukatlarının esas hakkındaki savunmalarının ardından İmamoğlu’na son sözleri soruldu.
Hakkında açılan diğer davalara ve yargı süreçlerine işaret eden İmamoğlu, “Ben bu cennet vatanda bir kişi için tehdidim. Ama ben tehdit etmiyorum, milletimiz tehdit ediyor. Sandıkta dört kez yendim, beşinci kez yeneceğim için tehdidim. Mücadeleye devam edeceğim. Kararlılılığım tahmin edemeyeceğiniz seviyededir” dedi.
Savcılık hapis ve siyasî yasak talep ediyor
16 Haziran’da yapılan ikinci duruşmada savcılık yargılama ile ilgili mütalaasını açıklayarak, İmamoğlu’nun “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etmişti.
İmamoğlu hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır” maddesinin uygulanması talep ediliyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın GürlekFotoğraf: Turkish Ministry of Justice
Ekrem İmamoğlu neden yargılanıyor?
İmamoğlu, 20 Ocak’ta “Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması” isimli bir panelde yaptığı konuşmada CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın ifadeye götürülmesine tepki göstermişti.
İmamoğlu, “Benim gencecik kardeşim, arkadaşım, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ı ifade için çağırıyorsun, sözüm ona. Yedi, sekiz polisle evine baskın yapıyorsun. Neymiş? Bizim gözümüzü korkutmakmış. Amacın senin milletin gözünü korkutmak. Bak Başsavcı sana söylüyorum. Biz var ya senin evlatlarının bile -sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de- senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın. Senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın” demişti.
İmamoğlu’nun bu sözleriyle Akın Gürlek ve ailesini hedef aldığı iddiasıyla aynı gün hakkında “Tehdit” ve “Terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermek” suçlarından resen soruşturma başlatılmıştı. İddianamenin Şubat ayında hazırlanıp kabul edilmesinin ardından Akın Gürlek davasının ilk duruşması 11 Nisan, ikinci duruşması 16 Haziran tarihinde yapıldı.
Hakkındaki “yolsuzluk” soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınan İmamoğlu, 23 Mart’tan bu yana Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.
DW,ANKA/BK,JD