Eğitimciler YKS sonuçları Cumhuriyet’e değerlendirdi: Eğitimde çöküş…
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde düzenlenen YKS’nin sonuçlarını açıkladı. TYT’de en düşük doğru ortalaması 40 soruda 6,6 doğru ile matematik olurken AYT matematik doğru ortalaması 6,8 oldu. TYT Türkçe (40 soru) testinde doğru ortalaması ise 21,7 olarak gerçekleşti. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ve Eğitim-Sen Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Evrim Gülez sonuçları Cumhuriyet’e değerlendirdi.
‘NETLER EKSİLERDE’
Sonuçları, “Eğitimde çöküşün resmi” olarak değerlendiren Özbay, “Açıklanan doğru ortalamaları, gençlerimizin temel bilgi ve becerilerden yoksun bırakıldığını gözler önüne sermektedir” dedi. Lise mezunu bir gencin her 10 matematik sorusundan 2’sini bile doğru yanıtlayamadığını belirten Özbay, “Yanlışların doğruları götürdüğü bu sınav sisteminde gerçek başarı oranı ise bu rakamların bile gerisindedir; birçok derste netler eksilerdedir. Bugün milyonlarca genç, parası kadar eğitim alabilen, bilime değil ezbere dayalı bir sistemin mağdurudur. Başvuran ama sınava bile girmeyen yüzbinlerce gencimiz var. Çünkü umutsuz, çünkü eşitsiz, çünkü sistemden dışlanmış…” diye konuştu.
‘SİSTEM EĞİTİM VERMİYOR, SINAVA HAZIRLIYOR’
Her geçen yıl sınava giren öğrenci sayısının düştüğünü ve yüzbinlerce gencin üniversite hayalinden vazgeçtiğini ifade eden Gülez ise, “Her yıl olduğu gibi 2025 YKS sınavında da öğrencilerin bir gün içinde iki sınava girerek ‘başarı’ göstermeleri beklendi. Tek başına bu durum bile ülkemizde eğitim sisteminin tamamen sınav ve başarı merkezli yapılandırıldığını göstermektedir. İlköğretimden başlayarak üniversiteye kadar, sürekli olarak yapılan sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması mümkün değil. Eğitim sistemimiz çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitim vermekten çok yapılacak olan sınavlara hazırlama amacı taşımaktadır. Öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmaktır. Çünkü yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılmakta, birbirleriyle rekabet etmeleri istenmektedir. Böylesi bir sınav sisteminin her şeyden önce insani olmadığı ve milyonlarca gencin üzerinde yoğun bir psikolojik baskı yarattığı ortadadır ve bu durumu sendika olarak yıllardır eleştiriyoruz” dedi.
‘GELECEKSİZLİK GENÇLİĞİ KUŞATTI’
Herhangi bir bölüme kayıt yaptırıp mezun olsalar dahi işsizlik, güvencesizlik ve geleceksizliğin gençliği dört bir yandan kuşattığına vurgu yapan Gülez, “YKS’ye girenlerde de tercih yapma hakkı kazananlarda da derin bir umutsuzluk hakim. Sınavı kazanmak, kayıt yaptırmak ve mezun olmak ne yazık ki uzun zamandır bir kurtuluş değil. Diğer taraftan bu sınav, bilgi ya da yetenek ölçmek için değil; sınıfsal eşitsizlikleri yeniden üretmek ve meşrulaştırmak için var. Bir yanda özel dersler, kolejler, özel üniversiteler; diğer yanda devlet okullarında kalabalık sınıflar, niteliksiz eğitim, yoksullukla boğuşan aileler… Aynı sınava aynı şartlarda girmiyorlar. Gençler için sınavı kazanmak da bir rahatlama sağlamıyor. Gençleri şimdi barınma, kayıt, geçim ve geleceksizlikle örülü yeni bir sorun yumağı bekliyor” ifadelerini kullandı.
