İsrail’den KKTC’ye ‘askeri müdahale planı’ savı: ‘Poseidon’un Gazabı’
Israel Hayom gazetesi, KKTC’nin yarım yüzyıl sonra Türkiye için “sessiz ancak tesirli bir askerî ve istihbarî üsse” dönüştüğünü öne sürdü.
İsrail güvenlik kaynaklarına dayandırılan haberde, bölgenin artık “sadece Kıbrıslı Rumların değil, İsrail’in de meselesi” olduğu tabir edildi.
Gazeteye nazaran, sızdırılan kimi istihbarat evraklarında, üst seviye Türk yetkililer KKTC’yi “polis ya da isimli kontrolün bulunmadığı, her şeyin yapılabildiği bir alan” olarak tanımlıyor.
SİHA VE FÜZE İDDİALARI
Haberde, Türkiye’nin 2021’den itibaren Geçitkale Hava Üssü’ne Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçları (SİHA) konuşlandırdığı, 2024’te ise Akıncı TİHA sistemlerinin kamuoyuna gösterildiği aktarıldı.
Bu araçların İsrail açıklarındaki güç platformları ve stratejik noktalara kısa müddette ulaşabileceği ileri sürüldü.
İsrail kaynaklarına nazaran, Türk imali ATMACA gemisavar füzeleri ve 560 kilometre menzilli Tayfun balistik füzeleri de KKTC’de konuşlandırıldı.
Haberde, bu sistemlerin Girne ve Mağusa etrafında konuşlanarak Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa Körfezi üzere gayeleri vurabilecek kapasiteye ulaştığı savunuldu.
“FİNANS VE İSTİHBARAT MERKEZİ HALİNE GELDİ”
Gazete, KKTC’nin yalnızca askerî değil, tıpkı vakitte finansal ve istihbarî operasyonların merkezi haline geldiğini öne sürdü.
Hamas ve İran İhtilal Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün aktifliğinin arttığına işaret eden haber, 2021 ve 2023 yıllarında İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarında ele geçirilen evrakların, Hamas’ın Avrupa’daki İsrailli maksatlara yönelik akın planlarını Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’den yönettiğini ortaya koyduğunu yazdı.
2023 yılında bölgede ortaya çıkarıldığı argüman edilen bir Kudüs Gücü hücresinin, Avrupa’da İsraillilere yönelik aksiyon hazırlığında olduğu bilgisi de haberde yer aldı.
“CASUSLUK, KARA PARA VE BAL TUZAKLARI”
Israel Hayom, KKTC’de otel, casino ve birtakım üniversitelerin İran ve Hamas ismine kara para transferi, casusluk ve diplomatik şantaj faaliyetleri için kullanıldığını sav etti.
Haberde, yabancı diplomatlara yönelik “bal tuzağı” operasyonlarıyla da istihbarat elde edildiği savunuldu.
Bölgedeki şirketlerin birçoklarının şeffaflıktan uzak olması nedeniyle milletlerarası yaptırımları delmek isteyen aktörler için cazip bir merkez haline geldiği belirtildi.
AB VE NATO’YA ELEŞTİRİ
Haberde, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile güvenlik işbirliğini sürdürmesinin, “işgal altındaki bir AB toprağını tanımadığı hâlde Ankara’yla çalışmasının, hem Kıbrıs hem de İsrail için güvenlik açığı yarattığı” söz edildi.
NATO’nun oybirliği prensibi nedeniyle, Türkiye ile yaşanacak bir tansiyonda 5. unsur muhafazasının işletilmesinin pratikte mümkün olmayacağı da savunuldu.
“POSEİDON’UN GAZABI”: İSRAİL MÜDAHALE PLANI MI?
Gazete, resmî seviyede açıklanmasa da birtakım İsrailli güvenlik etraflarının, KKTC’den doğabilecek tehditlerin artması durumunda İsrail’in Yunanistan ve Güney Kıbrıs’la askeri uyum kurması gerektiğini savunduğunu belirtti.
Haberde bu muhtemel operasyonun isminin “Poseidon’un Gazabı” olabileceği tabir edildi.
Senaryo kapsamında, Türkiye’nin adaya askerî desteğinin engellenmesi, hava savunma sistemlerinin etkisiz hale getirilmesi, istihbarat merkezlerinin yok edilmesi ve son olarak memleketler arası hukuk uyarınca Güney Kıbrıs’a ilişkin toprakların yine denetim altına alınması öngörülüyor.
Israel Hayom’un haberinde, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik geçmişte gerçekleştirdiği operasyonlara atıf yapılarak, “bugün mümkünlük dışı görülen senaryoların, yarının gerçekliği olabileceği” vurgulandı.
