Birleşik Kamu-İş: Kamunun teklifini hâlâ sunmamış olması endişe verici… ‘Oldubittiye izin yok’

Birleşik Kamu-İş: Kamunun teklifini hâlâ sunmamış olması endişe verici… ‘Oldubittiye izin yok’

Sözleşme görüşmeleri kapsamında dün basın, yayın ve iletişim hizmetleri; kültür ve sanat hizmetleri ile büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri kollarında müzakereler devam etti. Basın, yayın ve iletişim hizmet kolunda Memur-Sen’e bağlı Birlik Haber-Sen yetkili. Sendika, toplam 73 teklif sundu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı personeli için de çeşitli taleplerde bulunuldu. Taleplere göre İletişim Başkanlığı’nda “stratejik öneme haiz görevleri icra etmekle yükümlü gerekli donanımlara sahip personellere” iletişim tazminatı ödenmesi talep edildi. Bu tazminatın kimlere ödeneceğine ise genel yetkili sendika yani Birlik Haber-Sen ile kurum tarafından birlikte karar verilmesi istendi.

İletişim Başkanlığı’nda görev yapan basın kartı sahibi personele de fiili hizmet süresi zammı yani yıpranma payı talep edildi. Kamu diplomasisi çerçevesinde kritik görevlerde çevirileri gerekleştiren mütercim ve tercümanlara yabancı dil tazminatı gösterge rakamlarının 4 katı uygulanması istendi. TRT ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndaki personel için de aynı talep dile getirildi.

‘TRT TAZMİNATI’

Bunların dışında TRT personeline, aylık kurum gelirlerinin yüzde 1 oranına denk gelen kısmının “TRT tazminatı” olarak ödenmesi de talep edildi.

‘OLDU BİTTİYE’ GETİRİLİYOR

Takvime göre hükümetin teklifini 15’inde sunması, müzakerelerin de 19 Ağustos’ta sona ermesi bekleniyor. Birleşik Kamu-İş, milyonlarca kamu emekçisinin kaderinin 4 güne sıkıştırılamayacağına dikkat çekti. Sözleşmenin tam da emekçinin alımgücü ve haklarının günden güne “kırpıldığı süreçte” gerçekleştirildiğine işaret eden Birleşik Kamu-İş, “Altını çizmekte fayda görüyoruz ki kamu emekçisinin tek sorunu her gün düşen alım gücü değildir. Liyakatsiz yöneticilerin mobbingleri, baskıları, keyfi soruşturmaları, liyakat değil yandaşlara kadro vermeye güdümlü mülakat süreçleri, izin ve terfi haklarının cezalandırma aracı olarak kullanılması gibi uzun bir liste, kamu emekçisinin sırtındadır” vurgusu yaptı. Kamu işvereninin, bir kez olsun kamu emekçisinin içine düştüğü maddi-manevi darboğazı görmesini isteyen Birleşik Kamu-İş, kamu emekçileri için teklifin hâlâ açıklanmamış olmasının, zamanın daralması açısından endişe verici olduğunu kaydetti. Birleşik Kamu-İş, “bu kadar vahim ve milyonları ilgilendiren bir sürecin” 4 güne sıkıştırılmasının, iktidarın “kamu emekçisinin ücret ve haklarına dair kararı bir kez daha oldu bittiye getirmeyi planladığını düşündürdüğünü” kaydetti.

KESTİRİP ATAMAZSINIZ

Konfederasyon şu görüşleri dile getirdi:

“Emekçinin hakkını, milyonların geçim problemini kimsenin kestirip atmasına izin vermeyeceğiz. 2026 ve 2027 yılları için ülkenin içinde bulunduğu yüksek enflasyon ikliminin ve kamu emekçisinin günden güne düşen alım gücünün hesap edilmesi hayatidir. Kamu işveren heyeti, bu gerçekleri raporlamakla ve bu gerçeklere uygun bir teklif sunmakla mükelleftir. Kamu emekçilerinin hakettiği refah payını alması, devlette çalışıyor olmanın değerini maddi/manevi tekrar yükseltecek bir teklifin sunulması şarttır.”