Trump’ın aracılık ettiği Azerbaycan-Ermenistan anlaşmasının perde arkası
Beyaz Saray’da düzenlenen ve Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan‘ın katıldığı tarihi zirvede ABD Başkanı Donald Trump, Ermenistan ve Azerbaycan arasında Güney Kafkasya’nın jeopolitik dengelerini değiştirebilecek kapsamlı bir barış anlaşmasına aracılık etti.
BBC’ye göre Trump, imza töreninde anlaşmayı ‘tarihi’ olarak tanımlayarak, “Otuz beş yıl boyunca savaştılar, artık dostlar ve uzun süre dost kalacaklar” dedi. Her iki lider de Trump’ın arabuluculuk çabalarını övdü. BBC’ye göre Aliyev, gazetecilere yaptığı açıklamada “Başkan Trump altı ayda bir mucize gerçekleştirdi” dedi. Basından derlenen bilgilere göre, her iki lider de tören sırasında Trump’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesini destekledi.
Financial Times, Türkiye’nin Ermenistan ve Azerbaycan’ı bir araya getirme konusunda bugüne dek ‘aktif diplomatik rol’ oynadığını vurguladı. Anlaşma, Türkiye’nin 1993’ten bu yana kapalı olan Ermenistan sınırını yeniden açmasının önünü açarak bölgesel ticaret bağlarını güçlendirebilir.
Azerbaycan’ın Birleşik Krallık Büyükelçisi Elin Süleymanov ise Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Anlaşmanın oyunun kurallarını değiştireceğini, ancak tam kapsamlı bir barış anlaşmasına giden yolun hâlâ uzun olduğunu” söyledi.
ZENGEZUR NASIL ‘TRUMP KORİDORU’ OLDU?
Yapılan mutabakat uyarınca, bir zamanlar Ankara ve Bakü‘nün ‘Zengezur’ olarak adlandırdığı, Nahçıvan ve Azerbaycan’ı birbirine bağlayan kara koridoruna bir gecede, “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Yolu” (TRIPP) adı verildi.
Ermenistan topraklarından geçerek Azerbaycan’ı Nahçıvan’a bağlayacak olan yaklaşık 45 kilometrelik bu transit koridor, anlaşmanın merkezinde yer alıyor ve ‘Rusya’yı topyekun devre dışı bırakacak bir adım’ olarak değerlendiriliyor.
Karabağ Savaşı sonrası, 11 Ocak 2021 imzalanan Moskova Mutabakatı çerçevesinde, Azerbaycan ile Nahçıvan arasında Ermenistan üzerinden bir ulaşım bağlantısı kurulması öngörülüyordu. Bu bağlantının güvenliği ve işleyişi, Rusya’nın gözetiminde olacaktı. Ancak Rusya, bugün büyük ölçüde masa dışına itilmiş görünüyor. Söz konusu mutabakat, yalnızca ekonomik ve diplomatik açıdan değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerinde de ABD lehine köklü bir değişimi işaret ediyor.
Anlaşmanın tarafları olan Azerbaycan ve Ermenistan, bu koridorun geliştirilmesi için ABD’ye münhasır hak tanıma taahhüdü verdi. Ayrıca Ermenistan, koridorun geliştirilmesi için ABD’ye uzun vadeli bir kira hakkı tesis etti. Bu sürenin, Trump’ın imza töreninde belirttiği üzere 99 yıla kadar çıkabileceği söyleniyor.
Financial Times’a göre proje, “demiryolu hattı, petrol ve gaz boru hatları ile fiber optik hatları” içerecek; böylece “çok işlevli bir transit alan” oluşturulacak ve bu alan, “Ermenistan’ın egemenliğine saygı gösterilerek kesintisiz bağlantı” sağlayacak. ABD’li üst düzey bir yetkiliye göre koridor, özel bir şirket tarafından işletilecek ve görüşmeler önümüzdeki hafta başlayacak.
ABD KAZANIYOR, RUSYA KAYBEDİYOR
Anlaşma, bölgedeki güç dengelerinde dramatik bir değişimi temsil ediyor; ABD, Rusya’nın aleyhine önemli bir stratejik nüfuz kazanıyor.
Eurasia.net, anlaşmayı “Kafkasya’nın uzun süredir jeopolitik hakimi olan Rusya’ya büyük bir darbe” olarak nitelendirdi. Rusya Parlamentosu’nun BDT İşleri Komitesi Başkan Yardımcısı Konstantin Zatulin, anlaşmanın “aynı anda hem Rusya’nın Kafkasya’dan sıkıştırılarak çıkarılması hem de ABD’nin gelişi”anlamına geldiğini söyledi.
BBC’nin haberinde de “Cuma günkü zirve, ABD’nin bölgedeki nüfuzunu Rusya’nın pahasına genişletmesi anlamına geliyor” ifadesine yer verildi. Daha önce başlıca arabulucu olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ise “büyük ölçüde devre dışı bırakıldığı” vurgulandı.
Azernews yazarı Akbar Novruz, “Uzun süredir Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış görüşmelerinde kilit rol oynayan Rusya, artık sürecin içinde değil” diyerek, her iki ülkenin de Rus arabuluculuğunu bırakarak Amerikan çözümlerine yöneldiğini belirtti.
MİNSK GRUBUNUN FESHİ VE AZERBAYCAN’IN TALEPLERİ
Uzmanlara göre, Trump’ın koridora bizzat kendi adını vermesi, karikatürize çağrışımlardan çok daha fazlasını ifade ediyor, zira bu koridor potansiyel olarak, Avrupa ile Orta Asya arasında, belirli ölçülerde Çin’in Kuşak ve Yol inisiyatifini de engellemeyi hedefleyecek yeni ve büyük bir ticaret yolu oluşturulması anlamına geliyor. Yıllardır ekonomik izolasyonla karşı karşıya olan Ermenistan, bu koridor ile Batı’ya açılmayı hedefliyor.
New York Times’a göre, anlaşma kapsamında iki ülke, 1997’den bu yana çatışmayı çözmeye çalışan ancak başarısız olan Rusya-Fransa-ABD arabuluculuk formatı olan AGİT Minsk Grubu’nun feshedilmesi için ortak talepte bulunacak. Bu adım, Azerbaycan’ın barış için öne sürdüğü başlıca şartlardan birini yerine getiriyor.
Bununla birlikte, önemli sorunlar devam ediyor. Zira Azerbaycan, “Ermenistan Anayasası’ndan Azerbaycan’a yönelik toprak iddialarının çıkarılması” talebini sürdürüyor. Bu değişikliğin onaylanmasının ise 2026’da yapılabilecek olası bir referanduma bağlı olabileceği belirtiliyor.
İRAN’IN TEPKİSİ
Anlaşma, kuzey sınırında ABD yönetiminde bir koridor oluşmasını potansiyel bir tehdit olarak gören İran’ın tepkisine yol açtı. Eurasia.net, “İran, Rusya’dan daha da büyük bir kaybeden olabilir” yorumunu yaptı; zira koridorun İran ticaretini sekteye uğratabileceği ve İran sınırına yakın bir ABD stratejik dinleme üssü kurulabileceği değerlendiriliyor.
New York Times’ın haberine göre, İran’ın dini liderinin üst düzey dış politika danışmanı Ali Ekber Velayeti, koridorun oluşturulmasının “İran’da kesin bir karşılık” doğuracağını söyledi.