Trump–Putin zirvesine Dünya’dan tepkiler
Alaska’daki zirve, diplomatik açıdan çok ses getiren, ancak sahada sonuç üretmeyen bir buluşma oldu. Zirve öncesinde ‘ateşkesle masadan kalkmak’ istediğini söyleyen Trump, görüşme sonunda yalnızca bazı konularda ilerleme sağlandığını belirtmekle yetindi; ‘barış’ kelimesi ağzından hiç çıkmadı.
Washington’dan Avrupa başkentlerine, Moskova‘dan Ukrayna‘ya uzanan tepkiler, umut ve hayal kırıklığının bir arada yaşandığını gösterdi. Kimilerine göre Trump, Putin karşısında fazlasıyla yumuşak bir çizgi izledi; kimilerine göreyse bu buluşma, ileride üçlü görüşmelere kapı aralayabilir. Ancak sahada değişen bir şey olmadı.
DEMOKRATLAR TEPKİLİ
Trump, zirve öncesinde ateşkesle masadan kalkmak istediğini söylemişti, ancak beklentileri zaman zaman düşürerek, “Pek çok noktada anlaştık ama birkaç büyük konuda hâlâ ilerleme kaydetmeliyiz” demekle yetindi. Putin’in, ateşkese dair kamuya açık taahhüt vermemesine rağmen, daha önce sözünü ettiği ‘ağır yaptırımları’ yine erteledi.
Demokrat Senatör Jeanne Shaheen, Trump’ın “Katil bir diktatörü kırmızı halıyla karşılayıp hiçbir somut şey elde etmeden ayrıldığını” söyledi ve Kongre’nin ezici yaptırımlarla harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan Alaska Senatörü Lisa Murkowski ve Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham gibi bazı Cumhuriyetçiler, ‘ihtiyatlı bir iyimserlik’ dile getirerek, ileride Zelenski’nin de katılacağı üçlü bir zirve olasılığının cesaret verici olduğunu belirtti. Graham, böyle bir buluşmanın Noel’den önce savaşı sonlandırabileceğini öne sürdü.
Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, zirveye ilişkin paylaşımında, “Putin açıkça kazandı” ifadelerini kullandı.
UKRAYNA UMUTSUZ
Trump, Fox News’a yaptığı açıklamada artık sorumluluğun Ukrayna lideri Zelenski’de olduğunu, ‘anlaşmayı onun yapması gerektiğini’ söyledi. “Rusya çok büyük bir güç, Ukrayna değil” ifadeleri Kiev’de tepki topladı. Ukraynalı milletvekili Oleksiy Honcharenko, “Putin sadece zaman kazandı, ne ateşkes ne de gerilimi düşürecek bir adım var” dedi.
Zelenski ise Trump’ın davetiyle pazartesi günü Washington’a gideceğini ve “Savaşın sona erdirilmesine yönelik tüm ayrıntıları görüşeceğini” duyurdu. Ayrıca, güvenlik garantilerinde Avrupa’nın da mutlaka sürece dahil olması gerektiğini vurguladı.
AVRUPA’DAN TEPKİLER: ORBAN KOROYA KATILMADI
Avrupa’da ise tepkiler sertti. Estonya Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Marko Mihkelson, Putin’in “ABD’yi küçük düşürdüğünü” yazdı.
Litvanya Savunma Bakanı Dovile Sakalienė, Putin’in Avrupa’ya yönelik sözlerini ‘manipülasyon ve örtülü tehdit’ olarak niteledi.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, “Putin yine bilinen argümanları tekrarladı, Ukrayna’ya yönelik yasadışı işgali meşrulaştırmaya çalıştı. Tutumumuz net: Rusya üzerinde baskıyı sürdürmeli, hatta artırmalıyız. Rusya’nın bedel ödemesi gerektiğini açıkça göstermeliyiz” dedi.
Eide, sözlerine şöyle devam etti:
Ukrayna’nın isteklerini ve ihtiyaçlarını dikkate almak zorundayız. Putin’in amacı Avrupa ile ABD’yi bölmek. Müttefiklerimizle birlikte bunu engellemek için elimizden geleni yapmalıyız. Bunun mümkün olduğuna inanıyorum. Ancak sahada etkisini hemen görmeyeceğiz; Rusya’nın pozisyonunda hiçbir değişiklik yok.
Çekya Savunma Bakanı Jana Černochová (X hesabından) yaptığı açıklamada, “Alaska’daki Trump–Putin görüşmesi, Ukrayna’daki savaşı bitirmeye yönelik somut bir ilerleme getirmedi. Ama Putin’in barış peşinde olmadığını, Batı’nın birliğini zayıflatmak ve propagandasını yaymak için fırsat aradığını teyit etti” ifadelerini kullandı.
Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavský ise “Sorun Rus emperyalizmi” diyerek, Putin’in gerçekten barış istese Ukrayna’yı aynı gün bombalamayacağını söyledi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Facebook’tan yaptığı paylaşımında, zirveye destek vererek koronun dışına çıktı. Orban mesajında şu ifadeleri kullandı:
Yıllardır iki büyük nükleer gücün işbirliği çerçevesini parçalamasını, dostane olmayan mesajlar alışverişini izliyorduk. Artık bu sona erdi. Bugün dünya, düne göre daha güvenli bir yer.
MOSKOVA’DAN İLK TEPKİ
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Telegram’dan yaptığı açıklamada, Rusya ile ABD arasında en üst düzeyde tam teşekküllü bir görüşme mekanizmasının yeniden tesis edildiğinin altını çizdi. Medvedev, bunun sakin bir şekilde ültimatom ve tehditler olmadan gerçekleştiğini ifade etti.
Putin’in Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi için Moskova’nın koşullarını bizzat ve ayrıntılı olarak Trump’a anlattığını aktaran Medvedev ayrıca, 3 saatlik görüşmenin ardından Trump’ın Rusya’ya baskıyı artırmayı ‘en azından şimdilik’ reddettiğine işaret etti.
Her iki liderin görüşmesinin, ön koşulsuz ve aynı anda Ukrayna’da “özel askeri operasyon” devam ederken müzakerelerin mümkün olduğunu kanıtladığını vurgulayan Medvedev, “En önemlisi, her iki taraf da askeri eylemlerin sona erdirilmesi için yapılacak müzakerelerde, gelecekteki sonuçlara ulaşma sorumluluğunu doğrudan Kiev ve Avrupa’ya yükledi” ifadesini kullandı.
NE OLMUŞTU?
ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz gün Alaska’da üç saate yakın süren bir zirvede bir araya geldi. İki turlu olarak planlanan görüşme, ilk turun ardından erken sona ermiş, ortak basın toplantısı da beklentilerin aksine yalnızca 12 dakikalık iki kısa açıklamayla sınırlı kaldı.
Putin, görüşmede ilerleme sağlandığını ve Ukrayna’da barışa giden yolun açıldığını savunurken, Trump “Henüz bir anlaşma yok” diyerek ihtiyatlı bir tutum sergiledi. Zirveye Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski davet edilmedi ve gelişmeleri uzaktan takip etti.
Zirvenin hemen ardından ise Rusya, Ukrayna’ya 85 saldırı dronu ve bir balistik füze fırlattı, bu da barış umutlarının zayıf olduğuna dair yeni bir işaret olarak görüldü.