Cumhuriyeti kurumsallaştıran gerçek aydın: Nadir Nadi
Gazetemizin başyazarı, Aydınlanma Devrimlerinin ödünsüz savunucusu Nadir Nadi, 34 yıl önce aramızdan ayrıldı. Meşalesi, kurumsallaşmasında büyük sahibi olduğu Cumhuriyet gazetesinde ışıldamaya devam ediyor.
Gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’nin oğlu Nadir Nadi, 23 Haziran 1908’de doğdu. Gazeteciliğe, Cumhuriyet gazetesine yurtdışından gönderdiği yazı, haber ve söyleşilerle 1932 yılında başlayan Nadi, 1936’da İstanbul’a döndükten sonra gazetenin çeşitli birimlerinde çalıştı. Köşe yazarlığı yaptı. Gazeteciliğinin yanı sıra 1938-1941 yılları arasında Galatasaray Lisesi’nde sosyoloji dersleri veren Nadi, babasının 1945’te yaşamını yitirmesi sonrası Cumhuriyet’in yönetimini ve başyazarlığını üstlendi. Babasının kurduğu gazetenin kurumsallaşmasına büyük önem veren Nadi, siyaset sahnesinde de adından bahsettirdi.
BAĞIMSIZ TÜRK DELEGESİ
1950-1954 yılları arasında Muğla bağımsız milletvekili, 1954-1957 yılları arasında da İstanbul bağımsız milletvekili olarak TBMM’de yer alan Nadi, parlamentoya girişinden bir süre sonra Avrupa Konseyi’ne bağımsız Türk delegesi olarak seçilip altı yıl bu görevde bulundu. Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılığını ile demokrasi mücadelesini yazılarında sıklıkla dile getiren Nadi, ödünsüz çizgisi ve entelektüel birikimi ile Cumhuriyet gazetesinin Türk basın tarihindeki seçkin yerini kazanmasında etkili oldu. Kariyeri boyunca birçok ödülün sahibi olan Nadi, 1983 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’nü Feridun Hikmet Es’le paylaştı. Aynı yıl Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin onur ödülünü aldı. Ayrıca TÜYAP 7. İstanbul Kitap Fuarı, 1988’de Nadi’yi onur yazarı seçti ve adına Alpay Kabacalı’nın hazırladığı “Sekseninci Yaşında Nadir Nadi” adlı kitabı yayımladı. Nadi, kalp yetmezliği nedeniyle 20 Ağustos 1991’de 83 yaşında yaşamını yitirdi. Eşi Berin Nadi, 1993’te Cumhuriyet Vakfı’nın kurulmasında öncü rol oynadı. Vakfın kurucu başkanı olan Berin Nadi, tüm mal varlığını vakfa bağışladı. Eşinin “kurumsallaşma” mücadelesine katkı sağladı.
SAYGIN KİŞİLİK
12 Eylül darbesi sonrası antidemokratik uygulamalarından Nadir Nadi de payını aldı. Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu’nu savunan Nadi, 13 Ağustos 1961’de yayımlanan “Tuhaf Bir Tasarı” başlıklı yazısını 23 Ocak 1983’te yeniden yayımlayınca, Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılandı. Ayrıca “halkı yasalara karşı suç işlemeye teşvik etmek” suçlamasıyla iki ay 20 gün hapse mahkûm oldu. Temyiz hakkı bulunmadığı için karar kesinleşti. Bütün dünyada geniş yankılar uyandıran ve protestolara yol açan bu karar, 75 yaşındaki Nadir Nadi’yi hapse girmeden iki gün önce milli savunma bakanının temyiz hakkını kullanma gereği duymasıyla Yargıtay tarafından bozuldu ve Nadir Nadi’nin aklanmasına karar verildi. Bu yaşananlar bile Nadi’nin ne kadar güçlü ve kamuoyu belirleyici bir aydın profili olduğunu gözler önüne seriyordu.
BUGÜN ANIYORUZ
Nadir Nadi, bugün ölüm yıldönümünde Edirnekapı Şehitliği’ndeki gömütü başında anılacak.
ESERLERİ
Nadir Nadi’nin eserleri ise şunlar: Sokakta Gürültü Var (1943), Atatürk İlkeleri Işığında Uyarmalar (1961), Perde Aralığından (1965), İki Sovyet Rusya – İki Polonya 1935- 1965 (1967), 27 Mayıs’tan 12 Mart’a (1971), Sil Baştan (1975), Olur Şey Değil (1979), Ben Atatürkçü Değilim (1981), Dostum Mozart (1985).