Annesi katledilen devlet korumasında çocuk Balıkesir’de 5. kez kayboldu: ‘Serkan Artun nerede?’
Konya’da reddettiği erkek tarafından katledilen dört çocuk annesi Elif Ceren Arslan’ın 13 yaşındaki oğlu Serkan Artun, cinayetin ardından Konya Karatay Sevgi Evi’ne yerleştirildi. Artun, Konya’da kaldığı sevgi evinde kaybolmasının ardından Balıkesir’deki Ayten Burhan Erdayı Sevgi Evi’ne nakledildi. Geçen hafta Balıkesir’deki Sevgi Evi’nden de kaybolduğu belirtilen Artun’un, geçen gün bulunduğu ve ardından yeniden kaybolduğu ortaya çıktı. Devlet korumasındaki çocuğun Balıkesir’de 5’inci kayboluşu olduğu öğrenildi.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, çocuğun bulunması için çağrıda bulundu. Cumhuriyet’e konuşan dernek avukatlarından Arzu Sena Topuz, “Elif Ceren Arslan aylar boyunca yaşam hakkına yönelik ciddi tehditler aldığı sanık tarafından öldürülmüştü. Koruma kararına rağmen öldürülen Elif için Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak hukuk mücadelesi sürdürdük. Bütün kadın cinayetlerinde olduğu gibi Elif için de gördüğü şiddetten haberdar olmasına rağmen etkin koruma sağlamayan idareden hesap sorduk. Devletin yaşatma konusundaki asli sorumluluğunu yerine getirmediğini hatırlattık. Hukuki süreçten sonra ise Elif’in ardında kalan oğlu Serkan’ın Karatay sevgi evinden birçok kez kaybolduğu haberini aldık” dedi.
‘SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ’
“Karatay yurdundan son kez kaybolmasının ardından kamuoyu olarak devlet korumasındaki çocukların nasıl bu kadar kolay kaybolduğunu sorduk” diyen Topuz, “Yoğun çabalarımız sonucunda Serkan bulundu ve daha güvenli olduğunu düşündüğümüz Balıkesir Ayten Burhan Erdayı Sevgi Evi’ne naklini sağladık. Ancak maalesef bugün itibarıyla Serkan 12 gündür bu yurttan da kayıp. Hatta bunun ötesinde 12 gün önce kaybolan Serkan’ın kolluk görevlileri tarafından 6 Eylül’de kuruma teslim edildiğini ancak yeniden kaybolduğunu öğrendik” ifadelerini kullandı.
Sürecin takipçisi olduklarını belirten Topuz, “Elif Ceren’i yaşatmak için hiçbir pozitif yükümlülüğünü yerine getirmeyen devlet bugün onun kimsesiz çocuğunu korumak konusundaki yükümlülüklerini de yerine getirmiyor. Biz biliyoruz ki devletin çocuklara bakım sağladığı bütün kurumlarda çocuklar ciddi istismarlara ve ideolojik baskılara maruz bırakılıyor. Ancak bu örnek çocukların bu kurumlarda can güvenliğinin de sağlanmadığının en sert örneği. Devlet gözetiminde olması gereken çocuklara ne olduğunun hesabını sormaya devam edeceğiz.”