Gazze’de son durum: Çocuk hastanesi vuruldu… Enkazlardan çığlık sesleri geliyor!
İsrail ordusu, Gazze kentini topyekun ele geçirme planının ‘ikinci aşamasına’ geçtiğini duyurdu; son 24 saatte 140 hava saldırısı yapıldı. Yerleşim alanları ağır hasar aldı; en az 17 konut bloku yıkıldı. Savunma Bakanı, şehrin ‘tamamen yok edileceğini’ söyledi. Bu kelamlar, milletlerarası kamuoyunda infiale yol açtı. Gazze’de kalan yaklaşık 1 milyon sivilin hayatlarından kaygı ediliyor.
ENKAZ ALTINDAKİ ÇIĞLIKLAR
Şati Mülteci Kampı’nda bir anne ve çocuğu, konutlarına düzenlenen akında hayatını yitirdi. Şawa Meydanı civarında yaşayan ve El Cezire‘ye konuşan Ahmed Gazal, “Gece boyunca yer sarsıldı, birkaç aileye ilişkin meskenler büsbütün yıkıldı” dedi. Bir diğer görgü şahidi, “Yıkılan konutların birçok doluydu; çok sayıda insan enkaz altında çığlık atıyor” tabirini kullandı. Abu Abd Zekut ise “Çocukları enkazdan çıkardık, paramparça olmuşlardı” sözleriyle dehşeti anlattı.
ÇOCUK HASTANESİ ARKA ARDA VURULDU
Gazze Sağlık Bakanlığı, Rantisi Çocuk Hastanesi’nin üst katlarının birkaç dakika ortayla üç defa gaye alındığını bildirdi. Hastanede 80 hasta bulunuyordu.
Saldırı sonrası 40 hasta ve yakınları hastaneden ayrılmak zorunda kaldı; 40 hasta, 12 ağır bakım hastası ve 30 personel ise içeride kaldı. Bakanlık, bunun “sağlık sistemini hizmet dışı bırakmaya yönelik sistematik siyasetin bir parçası” olduğunu belirtti.
Rantisi, Gazze Şeridi’nde onkoloji, diyaliz, teneffüs ve sindirim alanlarında tek ihtisas hastanesi.
Öte yandan, Refah Mülteci Kampı‘nın batısında besin yardımı bekleyen sivillere açılan ateşte ölüler ve yaralılar olduğu kaydedildi.
48 SAATLİK ÇIKIŞ KORİDORU
İsrail ordusu, Gazze Şehri’nden güneye geçiş için Salahaddin Caddesi üzerinden 48 saatlik geçiş koridoru açıkladı. Lakin bombardıman devam ederken, bu geçişin güvenliği garanti edilmiyor.
Deir el-Belah’ın doğusunda sivil halka ateş açıldı; Pir Rıdvan etrafında binaların yakınında patlayıcı yüklü robotlar infilak ettirildi. Kent içinde ağır kent çatışması sürüyor.
BM’ye nazaran Gazze Kenti ve çevresinde yaklaşık 1 milyon kişi yaşıyor; İsrail kaynakları 350 bin kişinin göç ettiğini belirtiyor. On binlercesi hâlâ kentte kalarak bombardıman altında yaşamaya çalışıyor; kimi aileler tahliye davetlerine uymayıp meskenlerinde kalmayı seçiyor.
Öte yandan, İsrail askerleri, Batı Şeria’nın Nablus kentinde sabaha karşı çeşitli mahallelerde meskenlere baskın düzenledi; en az 7 kişi gözaltına alındı. Bu, hükümetin yasadışı yerleşim genişletme planları sürerken bölgede tırmanan baskının modülü.
BM’DEN SOYKIRIM TEPKİSİ
BM’nin bağımsız memleketler arası soruşturma kurulu, İsrail’in Gazze’deki hareketlerini ‘soykırım’ olarak niteledi. BM’ye bağlı bir organın birinci defa bu ifadeyi kullanması tarihi değerli bir eşik olarak görülüyor.
Türk Dışişleri Bakanlığı, kara harekâtını, “Netanyahu hükümetinin, soykırım planlarının yeni bir aşaması” olarak tanımladı; BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere milletlerarası toplumu ateşkes ve kesintisiz insani erişim için sorumluluk almaya çağırdı. Bakanlık bu durumu, “Bu adım, İsrail’in ateşkesi istemediğini bir sefer daha gösterdi” kelamlarıyla eleştirdi.
AB’DEN YAPTIRIM HAZIRLIĞI
AB Dış Siyaset Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İsrail’in AB ile ticaretinin yaklaşık yüzde 37’sine tekabül eden ayrıcalıklı ticaret düzenlemelerine yaptırım hazırladıklarını söyledi.
2024’te AB-İsrail ticareti 42,6 milyar avro düzeyindeydi. Paket, üye ülkelerin çoğunluk onayını gerektirdiği için geçmesi sıkıntı görünüyor. Kallas, “Desteklemiyorsanız, alternatif önerin” çağrısı yaptı.
İSRAİL İÇİNDE ÇATLAK SESLER
Ordu, kara harekâtına iki tümenle başladığını, üçüncü tümenin de günler içinde katılacağını bildirdi. Ataklar kentin kenar mahallelerinden yürütülüyor; hedef, kenti topyekun kuşatmak. Başbakan Binyamin Netanyahu, şiddetli akınların başlatıldığını, yolsuzluk davası duruşmasında duyurdu.
Netanyahu’nun ülkeyi, “süper-Sparta”ya dönüştürme telaffuzuna, ülkenin en büyük işçi konfederasyonu Histadrut‘un Başkanı Arnon Bar-David karşı çıktı.
Bar-David, Netanyahu’ya şu sözlerle seslendi:
Çocuklarımızın Atina’da yaşamasını isterim, Sparta’da değil. İsrail toplumu tükenmiş durumda; esirlerin dönüşünü ve savaşın bitmesini istiyoruz…
