İktidar yeni yargı paketini Meclis’e getiriyor: ‘Her paket baskıcılığı meşrulaştırıyor’
Türkiye tutuklu belediye başkanlarını, Ayşe Barım ve Fatih Altaylı’nın tahliye edilmemesini konuşurken Meclis de 11. Yargı Paketi’nin gelmesini bekliyor. Paketin içeriğinde trafikte yol kesme, bilişim suçlarının önlenmesi, sanal bahis ve kumar, çocukların suçtan korunması gibi maddeler olacağı belirtiliyor. CHP ise, tutuklulukları anımsatarak “Her yeni paket ve plan, mevcut baskıcı düzeni meşrulaştırmanın ve derinleştirmenin aracına dönüştü” diyor.
Çarşamba günü yeni yasama yılı faaliyetlerine başlayan Meclis’in gündemine alması beklenen ilk konulardan biri de 11. Yargı Paketi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Meclis’in açılış resepsiyonunda, konuya ilişkin “11. Yargı Paketi ceza mevzuatıyla, 12. Yargı Paketi ise hukuk mevzuatıyla ilgili olacak” dedi. Yaklaşık 40 maddelik düzenleme taslağının milletvekillerinin değerlendirmesine sunulduğunu aktaran Tunç “Özellikle 11. paket kapsamında toplumsal huzuru bozan suçlara karşı caydırıcı düzenlemeler öngörülüyor.
Trafikte yol kesme, bilişim suçlarının önlenmesi, sanalbahis/kumar, çocukların suçtan korunması, meskûn mahalde silah atma gibi fiiller daha ağır şekilde cezalandırılacak. Örneğin trafikte yol kesenlere 1 ila 3 yıl, aracı başka yöne zorlayanlara 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası getirilecek” dedi. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ise, bir süredir beklenen infaz düzenlemesinin 11. Yargı Paketi içerisinde yer almayacağını aktardı.
CHP, TUTUKLU İSİMLERİ ANIMSATIYOR
TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, iktidarın yeni yargı paketi hazırlığını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Bugüne kadar 10 yargı paketinin Meclis’ten geçtiğini anımsatan Bülbül “Ancak bunlar hiçbir şekilde ülkede demokratikleşmeyi, hukuk devletini ya da temel hak ve özgürlükleri pekiştirmedi. Tam tersine, her yeni paket ve plan, mevcut baskıcı düzeni meşrulaştırmanın ve derinleştirmenin aracına dönüştü” dedi.
Yargı Reformu Strateji Belgesi ile açıklanan “hak ve özgürlüklerin korunması, yargının bağımsızlığının geliştirilmesi” gibi hedeflere dikkat çeken Bülbül “Geldiğimiz noktada; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik hukuksuz operasyonlar ve soruşturmalarla belediye başkanlarımız ve partililerimiz sırf iktidarın siyasi hırsları yüzünden aylardır tutuklu. Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık, ilerleyen kanser hastalığına rağmen tahliyesinin gerektiğini belirten hastane raporları gö zardı edilerek haksız biçimde cezaevinde. Furkan Karabay, Fatih Altaylı ve dahası gazeteciler sırf mesleklerini icra ettikleri için tutuklu. Ayşe Barım tutuklu. Sayamayacağımız kadar hukuksuz uygulama ve yargı eliyle yürütülen siyasi davalar, toplumsal ve siyasi muhalefeti çepeçevre sarmışken Sayın Adalet Bakanı günde beş vakit hangi hukuk devletinden, hangi demokrasiden hangi insan hakkından bahsediyor?” tepkisini gösterdi.
Bülbül “Değil on, yüz tane yargı paketi meclisten geçse de bu antidemokratik, hukuksuz uygulamaların kaynağı ortadan kaldırılmadıkça tam anlamıyla bir reformdan bahsedilebilir mi? Gerçek reform; paketlerle, planlarla değil, bağımsız yargıyla, özgür basınla, seçilmiş iradeye saygıyla ve temel hakların fiilen güvence altına alınmasıyla mümkündür” dedi.