Bütçe giderlerindeki artışın gerekçesi, maaşlardaki artış ve ikramiye gösterildi: Fatura yine emekçi ve emekliye

Bütçe giderlerindeki artışın gerekçesi, maaşlardaki artış ve ikramiye gösterildi: Fatura yine emekçi ve emekliye

2026 Bütçesi ile birlikte TBMM’ye sunulan 2025 Yıllık Ekonomik Rapor’da, bütçe gerçekleşmeleri ve nedenlerine de yer verildi. 2025 yılının ilk sekiz ayında merkezi yönetim bütçe giderlerinin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42.8 oranında artarak 8 trilyon 891,2 milyar TL seviyesinde gerçekleştiğine işaret edilen raporda, bu dönemde, faiz hariç bütçe giderlerinin yüzde 36.7 artışla 7 trilyon 465,4 milyar TL, faiz giderlerinin ise yüzde 86.6 artışla 1 trilyon 425,8 milyar TL olduğu belirtildi.

Raporda, “Kamu çalışanlarının maaş ve ücretlerindeki artışlar, emekli bayram ikramiyeleri ile en düşük emekli aylıklarında yapılan iyileştirmeler ve borçlanma maliyetlerindeki yükseliş harcamalardaki artışın temel belirleyicileri olmuştur” denildi. Rapora göre, personel giderleri ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderlerinden oluşan toplam personel harcamaları, 2025 yılının ilk sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34.5 oranında artış göstererek 2 trilyon 659,5 milyar TL oldu. Bu gelişmede, kamu çalışanlarının maaş ve ücretlerindeki artışlar ile ilave istihdam kararlarının belirleyici olduğu savunuldu.

YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA

Memur ve memur emeklisine bu yılın ilk yarısında yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı verildi. Enflasyon farkıyla birlikte artış yüzde 11.54 olmuştu. Yılın ikinci yarısında da yüzde 5 oranında toplu sözleşme zammı verilmişti. Geçen 6 aylık enflasyon farkıyla birlikte memur ve memur emeklilerindeki artış yılın ikinci yarısında yüzde 15.57 olmuştu. Ancak sendikalar enflasyon farkını zam olarak nitelendirmiyor. Enflasyon nedeniyle oluşan kaybın 6 ay sonra telafi edilmeye çalışılması olarak değerlendiriyor. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yılın ilk yarısında yüzde 15.75, ikinci yarısında da yüzde 16.67 oranında zam verilmişti. En düşük emekli aylığı da 16 bin 881 liraya yükseltilmişti.

Raporda, giderlerdeki artışın nedeni olarak gösterilen maaş, aylık ve ücretlerin önemli bir bölümü açlık sınırının altında. Yoksulluk sınırı ile ise karşılaştırılamıyorlar bile. Yoksulluk sınırını geçen maaş, ücret çok az. Türk-İş’in araştırmasına göre eylül itibariyle açlık sınırı 27 bin 970 lira, yoksulluk sınırı ise 91 bin 109 lira. Asgari ücrete taleplere karşın yılın ikinci yarısında zam yapılmadı. Yaklaşık 8 milyon asgari ücretli işçi, yılbaşından bu yana 22 bin 104 lira asgari ücret ile geçinmeye çalışıyor. Asgari ücret şu anda açlık sınırının altında. Yaklaşık 4 milyon emekli de açlık sınırının altındaki 16 bin 881 lira en düşük emekli aylığı ile geçinmeye çalışıyor.

Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın verilerine göre en düşük memur maaşı eş ve 2 çocuk için aile yardımı dahil 50 bin 503 lira. Yoksulluk sınırının altında. Ortalama memur maaşı eş ve 2 çocuk için aile yardımı dahil 56 bin 774 lira. Yoksulluk sınırının altında. En düşük Bağ-Kur tarım emekli aylığı 16 bin 881 lira. Açlık sınırının da yoksulluk sınırının da, asgari ücretin de altında. En düşük Bağ-Kur esnaf emekli aylığı 16 bin 881 lira. Açlık-yoksulluk sınırının ve asgari ücretin altında.

En düşük memur emekli aylığı 19 bin 106 lira. Açlık-yoksulluk sınırının da asgari ücretin de altında. Ortalama memur emekli aylığı 23 bin 754 lira. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırının altında.

Kamu işçilerine de bu yılın ilk 6 ayında yüzde 24, ikinci 6 ayında yüzde 11 zam verildi. Buna karşın kamu işçilerinin ücretleri yoksulluk sınırının altında bulunuyor. Bütçe giderlerindeki artışa gerekçe gösterilen emeklilere bayramlarda verilen ikramiye 4 bin lira. Bu ikramiye de açlık sınırı ve asgari ücret ile karşılaştırılamıyor bile.