Rock şarkıcısının biyografisi ‘Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni’ ile ‘O da Bir Şey mi?’ vizyonda: Sanatın iyileştirici gücü

Rock şarkıcısının biyografisi ‘Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni’ ile ‘O da Bir Şey mi?’ vizyonda: Sanatın iyileştirici gücü

Yönetmen-senarist Scott Cooper, ilk filmi Çılgın Kalp’te (2009) kariyeri düşüşte olan alkolik bir “country” şarkıcısının yeniden ünlenmesini yalın, klasik bir anlatımla gerçekleştirdi. Film üç dalda Oscar adayı oldu, erkek oyuncu (Jeff Bridges), orijinal şarkı Oscar’ını aldı. Cooper, Bruce Springsteen’in en büyük hayranlarından biri, filmini Warren Zanes’in “Hiçlikten Kurtar Beni: Bruce Springsteen’in ‘Nebraska’yı Yaratımı” (2003) adlı kitabından sinemaya uyarladı. Özellikle sanatçının en karanlık dönemine odaklandı. “Nebraska albümü beni ve çalışmamı çok etkiledi. Umutsuzluk, düş kırıklığı ve sıradan Amerikalıların her gün verdikleri yaşam mücadelesi temaları çok ilgimi çekti. Bu dönem çocukluk yaralarının onu yeniden rahatsız ettiği, şöhretin eşiğindeyken onu uçurumun kenarına sürüklediği çok zor bir dönemdi” diyor Cooper. Nebraska’yı yaratırken şarkıcı, gitarist, besteci, söz yazarı Bruce bir anlamda travmalarını sanatı sayesinde iyileştirdi. Ağır depresyondayken umuda sarılan, menajeri Jon Landau’nun desteğiyle Bruce, insanın durumunu süsleyip püslemeden gerçekçi bir şekilde şarkılarında söyledi.

TRAVMALARLA BOĞUŞMAK

New Jersey’de ormanın içindeki evine taşınan, kafası karmakarışık geçmişten uzanan travmaların etkisi altında Nebraska’yı tek başına kaydetti. Siyah beyaz geriye dönüşler Bruce’un çocukluğunu, babasıyla olan derin yaralarını, annesiyle işçi babasının kavgalarını, babasının alkol bağımlılığını, annesinin küçük Bruce’la dans etmesini, babasının ona zorla dövüş öğretmesini yansıtır. Tek başına şeytanlarıyla yüzleşen Bruce, Jon’a “Gürültünün ortasında gerçeği arıyorum, yeni şeyler deniyorum” der. Sessizliklerin nefes almasına izin veren bu melankolik, duygusal, yalın filmde yönetmen sanatçının kırılganlığını, iç dünyasını, yaratım sancılarını gözler önüne serer. Bruce kasabasından ayrılmak istemez, büyük şehir onu korkutur. Umudun tıkandığı bir kasabada doğduğunu biliyordur. Başarı onun için korkutucudur. Şarkılarının geçmişten gelmiş gibi, doğru duyulmasını, mükemmel olmasını ister. Film, sanatla travmalardan kurtulmak, akıl sağlığına kavuşmak, kendini bulmak, psikolojik iyileşme, geçmişle barışma üstünedir. Cooper, rock yıldızı, mit, efsane Bruce Springsteen’in dışındaki insanı, gerçek Bruce’u anlatır. Finalde babasıyla karşılaşması etkileyicidir. 32 yaşındaki Bruce ilk kez babasının kucağına oturur, aralarındaki diyalog şöyledir: “Annene, babana çok iyilik ettin, her zaman iyi bir baba olamadım.” / “Elinden geleni yaptın baba, senin hayatın da zordu.” Oyuncu kadrosunda Jeremy Allen White, Jeremy Strong, Stephen Graham, Gaby Hoffmann, Odessa Young, Matthew Anthony Pellicano yer alır.

GERÇEK Mİ KURGU MU?

Söke’deki otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Asiye, kız kardeşi ve annesiyle yaşar. Taşranın yalnızlığından kurtulmak için çeşitli karakterlere bürünür, kendisiyle ilgili farklı öyküler anlatır. Geçen yıl Söke film festivaline katılan yönetmen Levent ile haberleşir, onu kurtarıcı olarak görür. Otel Efes Palas’ın Aspasia barında toplanan müşterilerin hikâyeleri boldur. Bu hikâyeler gerçek midir yoksa kurgu mudur, orasını bilemeyiz. İnsanoğlu dünya üstünde var oldukça hikâyeler bitmeyecektir. Kasabanın yakınındaki antik kent Milet’te yaşamış Aspasia’nın Sokrates’in sevgilisi, hayat kadını, esir olduğu söylentileri vardır. Kasabalıları tek tek tanırız, avukat Ahmet, otelde yaşayan şarkıcı Gülistan, baloncu çocuk Caner, kadın avukat, Aliye’nin annesi, kız kardeşi. Esmer, “Hikâye insanda değil, insan hikâyede gizlidir” sözünden yola çıkarak gerçek, kurgu, aidiyet, varoluş, aile, ebeveyn olmak, taşra yalnızlığını özgün, yalın bir anlatımla aktarır. Timuçin Esen, Merve Asya Özgür, Nur Sürer, Şebnem Hassanisoughi, İpek Bilgin, Mehmet Kurtuluş’un performansları başarılıdır, ana karakter olarak tanımlayabileceğimiz Efes Palas tüm Söke’yi gözetler. “O da Bir Şey mi?”, Adana Altın Koza Film Festivali’nde en iyi film, yönetmen, görüntü yönetmeni, sanat yönetmeni, Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu, Film-Yön, Siyad ve izleyici ödüllerini aldı.