SGK uzmanı Özgür Erdursun uyardı: Emekliliği erteleyen 2 ay içinde büyük kayıp yaşayabilir
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle Türkiye’de emeklilik sistemi köklü bir değişime uğradı. Yaş şartı kaldırıldı, sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlayanlar için emekliliğin önü açıldı. Ancak geçen sürede tablo beklenildiği kadar parlak değil; teknik engeller nedeniyle milyonlarca kişi hâlâ emeklilik hakkını kullanamıyor.
EYT’Lİ VATANDAŞLAR HÂLÂ EMEKLİ OLAMIYOR
Resmî verilere göre, EYT kapsamına giren yaklaşık 4,5 milyon kişi bulunuyor. Ancak yalnızca 2 milyon 725 bini bugüne kadar emekli olabildi. Yaklaşık 1 milyon 775 bin kişi hâlâ prim eksikliği veya teknik nedenlerle emeklilik hakkını kullanamıyor.
Erdursun’un analizine göre, EYT kapsamındaki yurttaşların emekli olamamasının başlıca nedenleri arasında eksik prim günü, dondurulmuş veya silinmiş BAĞ-KUR günleri, hizmet birleştirmesinin yapılmamış olması, son 2520 gün kuralı nedeniyle statü değişikliği, kamuda veya özel sektörde emeklilik sonrası çalışamama durumu ve yurtdışı borçlanmasındaki karmaşık mevzuat yer alıyor.
BORÇLANMA ORANLARINDAKİ ARTIŞ YÜK GETİRECEK
Özgür Erdursun’un köşe yazısına göre 2025 ve 2026 yılları, emeklilik kararının ekonomik sonuçları açısından kritik öneme sahip. 2026 itibarıyla borçlanma oranlarının yükselmesi bekleniyor; diğer borçlanmalarda oran yüzde 32’den yüzde 45’e, BAĞ-KUR ihya oranı ise yüzde 34,5’ten yüzde 45’e çıkacak. Bu artış, yaklaşık yüzde 60 ila yüzde 80 arasında maliyet farkı yaratacak. Asgari ücrete yapılacak olası artışlar borçlanma tutarlarını daha da yükseltecek.
MAAŞ VE KIDEM TAZMİNATINDA FARK OLUŞABİLİR
EYT sonrası emekli maaşları, enflasyon, büyüme oranı ve kazanç güncelleme katsayısı üzerinden hesaplanıyor. Katsayı her yıl değiştiği için 2025 veya 2026 yılında emeklilik başvurusu yapmak farklı maaş sonuçları doğurabilir. Erdursun, “2026’da başvuran bir çalışan, aynı primle bile 2025’te başvuran birine göre daha düşük maaş alabilir” uyarısını yapıyor.
Kıdem tazminatı tavanı brüt asgari ücrete bağlı olduğu için, 2026’da asgari ücrette yapılacak artış tazminat miktarını yükseltecek; ancak bu durum herkes için avantaj anlamına gelmiyor. Erdursun, “Emekli olacaklar yalnızca maaş değil, kıdem tazminatını da hesaplamalı” diyerek kararın bütüncül değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
ERTELEYENLER MADDİ KAYBA UĞRAYACAK
Erdursun’un yazısında “Emeklilik sadece ‘hak kazandım mı?’ sorusuyla sınırlı değil. Hangi tarihte emekli olunursa maaşın nasıl değişeceği, prim gününün hangi yöntemle tamamlanacağı ve kıdem tazminatının hangi yılda avantajlı olacağı da hesaba katılmalı” ifadelerinde bulundu.
Sonuç olarak, 2026’ya kadar başvurusunu yapmayan EYT’liler, hem borçlanma maliyeti hem de maaş ve tazminat farkı nedeniyle ciddi maddi kayıplarla karşılaşabilir.








