TBMM’de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi görüşüldü: Hem övgü hem eleştiri
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) bütçe maratonunun ikinci haftasında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2026 yılı bütçesi ile 2024 yılı kesin hesabı görüşüldü.
SU KİRLİLİĞİ VE ‘2023’ ELEŞTİRİLERİ
Görüşme öncesi CHP Karabük milletvekili Cevdet Akay, Gerede Çayı’ndan doldurduğu su şişesini gazetecilere göstererek, “Maalesef organize sanayi bölgelerindeki bazı fabrikalar derelerimizi kirletmeye devam ediyor. Ağır metaller, kimyasal maddeler canlılarımızı öldürüyor. Pis kokular etrafa yayılıyor, Sanayi Bakanlığı gerekli önlemleri almıyor. Atık suların önlenmesi ile ilgili ne kadar bütçe ayrılmış? Teşvikler yandaşlara verilmeye devam ediyor” sözlerini kullandı.
‘BU BÜTÇEYLE İLERİ TEKNOLOJİ İHRACATI MÜMKÜN DEĞİL’
CHP Malatya milletvekili Veli Ağbaba ise, iktidarın geçmişte kullandığı ‘Hedef 2023’ afişini yanında getirerek, “Bir bakalım neyi tutturmuşlar, neyi tutturamamışlar. ‘Türkiye, hayal ediyorum, yeni Anayasa ile ileri demokrasiye kavuşmuş’ Ne oldu ileri demokrasi? Gazeteci cezaevinde. İş insanları, TÜSİAD Başkanı sorgusuz, sualsiz kelepçe ile ifadeye çağrılıyor. 19 Mart darbe girişimi olmuş. Belediye başkanlarımız cezaevinde. Hatay’ın seçmiş olduğu milletvekili hâlâ cezaevinde” dedi. Ağbaba, 2026’da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına ayrılacak 176 milyar liranın, toplam bütçenin yüzde 0,9’u olduğunu kaydederek, “Bu bütçeyle Türkiye’nin ileri teknoloji ihracatı mümkün değil” ifadesini kullandı.
‘TOPLU İĞNE’ HATIRLATMASI
Ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır komisyon salonuna girerek milletvekilleriyle tokalaştı. CHP Manisa milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu bu sırada Kacır’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine atıfla, “‘Toplu iğne bile üretilmeyen’ Türkiye’deki en büyük sanayi kuruluşları… TÜPRAŞ 1955’de kuruldu” diyerek en büyük şirketlerin bulunduğu tabloyu gösterdi. Kacır ise, “Bizde en az 10 kat büyüdüler” yanıtını verdi.
KACIR VERİLERDEN BAHSETTİ
Bakan Kacır, sunumunda, Türkiye’nin bölgesel ve küresel gelişmelere karşın büyümesini sürdürdüğünü vurgularken, yıl sonunda millî gelirin 1,5 trilyon doları, kişi başına düşen gelirin ise 17 bin doları aşmasının öngörüldüğünü aktardı.
Kacır, “Sanayi üretim endeksi pandemi öncesi döneme göre Almanya’da yüzde 14,7, İtalya’da yüzde 6,9, Fransa’da yüzde 3,3, İspanya’da yüzde 0,5 aşağıda seyrederken, Türkiye’de yüzde 30,6 yükseldi. İmalat sanayisi katma değerinde dünyada 14. sıradayız. İlk 9 aylık ihracatımız geçtiğimiz yıla göre yüzde 4,1 artarak 200 milyar doları aştı. Yüksek teknolojide yüzde 12,7, orta-yüksek teknolojide yüzde 9,9 ihracat artışı kaydettik” dedi.
Savunma sanayisi alanında yapılan yatırımlardan da bahseden Kacır, “2024’te savunma sanayisinde 22 bin çalışanın istihdam edildiği 78 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi’ne 54 milyar lira, teknoparklarımızda 7 bin 557 çalışanla faaliyetlerini sürdüren 331 girişime 7,3 milyar lira destek sağladık. Geçtiğimiz yıl dünyada satılan her 3 askeri insansız hava aracının 2’sini Türk firmaları üretti. Dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, geliştiren, üreten 10 ülkeden biriyiz” cümlelerini kullandı.
CHP’DEN HEM DESTEK HEM ELEŞTİRİ
Bunun ardından siyasi partilerin temsilcileri 20’şer dakikalık söz aldı. CHP adına konuşan İzmir milletvekili Ümit Özlale, savunma sanayisindeki gelişmeleri çok olumlu bulduklarını kaydederken, bu alanda beyin göçünün engellenmesini, dev şirketlere yönetici atamalarında liyakatli davranılmasını ve savunma sanayisinde kullanılan teknolojilerin diğer sektörlere de taşınmasını istedi.
2026 ve 2027 yıllarında uzay ve havacılığa ayrılan bütçenin az olduğu eleştirisinde bulunan Özlale, “Burada dikkat etmeniz gereken noktalardan bir tanesi de beyaz eşya ve otomotivde rekabet halinde olduğumuz Doğu Avrupa ülkelerinin ve yine tekstil, hazır giyim gibi sektörlerde rekabet halinde olduğumuz Asya ülkelerinin yetkinliklerinin bizden daha fazla artmasıdır. Bir ülkede büyümeyi sağlarken istihdamı artırmak ve enflasyonu düşürmenin tek bir tane mucizevi yolu vardır, verimliliği arttırmak. Maalesef faktör verimliliği konusunda, toplam faktör verimliliği açısından Türkiye oldukça olumsuz bir noktada” değerlendirmelerini yaptı.
‘İNSAN HİKAYESİ’ VURGUSU
İYİ Parti grubu adına söz alan Çanakkale milletvekili Rıdvan Uz ise, “Biz muhalefet olarak da bu tabloya sadece rakamlarla değil insan hikayeleriyle de bakmamız gerektiğini belirtmek istiyoruz. Çünkü bütçenin muhatabı Excel tablolarındaki kalemler değil sabah saat 5’te atölyede açan sanayici, borusunu üfleyerek çelik döken ustadır. Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve çevresel sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyan yenilebilir enerji yatırımları maalesef son yıllarda kamuoyunda birer rant aracılığı haline gelmiş. 19 Kasım 2022’de EPDK tarafından yapılan, ‘Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği Değişikliği’, kamuoyuna bilgi verilmeden yapılan başvurular usulsüz tahsisler ve yatırım amacı taşımayan lisanslandırmalarla sektörde büyük bir rant kapısı açmıştır. Sektör temsilcisi açıkça söylüyor. Yönetmelik değişmeden önce eş, dost listeleri hazırlanmış, santral yapılacak araziler önceden tahsis edilmiş, yönetmelik harçları yönetmelik çıkmadan yatırılmış. Yani enerjide dönüşüm projesi, halkın enerjisini sömüren bir bürokratik düzen haline gelmiş” eleştirilerini yöneltti.
‘YAPAY ZEKAYA GEREKLİ ÖNEM VERİLMİYOR’
Yeni Yol Grubu adına konuşan DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık ise konuşmasını yapay zeka, verimlilik ve kalkınma ve yerel kalkınma hamlesi başlıklarında yaptı. Yapay zekaya gerekli önemin verilmediğini savunan Kısacık, “Tüm sektörleri ilgilendiren, hayatın tüm alanlarını etkileyecek bir konuyu sadece TÜBİTAK’ın bir enstitüsüne bırakmışız. Bakın, şu anda hayat dönüşüyor ama biz bu konuyu bir enstitüye hapsetmişiz” dedi.








