Acıların ortak mücadeleye döndüğü dosyalar, toplumsal hafızaya kazındı: Adalete susamış ülke

Acıların ortak mücadeleye döndüğü dosyalar, toplumsal hafızaya kazındı: Adalete susamış ülke

Türkiye’de yurttaşların yıllardır adalet arayışı sürüyor. Hafızalara kazınan davaların bir kısmı sonuçlanmayı beklerken bazılarında ise gerçek sorumlular ya hiç yargılanmadı ya da gereken cezayı almadı.

Türkiye’nin toplumsal hafızası, çözülememiş, sürüncemede bırakılmış ya da cezasızlıkla sonuçlanan davalarla dolu. Pek çok dosyada adalet ya hiç işlemedi ya da sadece cezalarla sınırlı kaldı. Birçok dosyada ortak hikâye aynı; yıllarca süren davalar, eksik soruşturmalar, kaybolan deliller, değiştirilen bilirkişi raporları ve cezasızlık.

GEZİ DAVASI

Türkiye’nin yakın tarihinde toplumsal bir kırılma noktası olan Gezi Direnişi, 2013’te Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçları koruma amacıyla başladı. Kısa sürede tüm yurda yayılan, milyonların adalet, özgürlük ve yaşam hakkı taleplerini dile getirdiği bir protestoya dönüştü. Eylemler sırasında; Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan, Ethem Sarısülük gibi gençler yaşamını yitirdi. Asıl yargılamalar, yıllar sonra başladı. Gezi davasında; Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Mine Özerden, Hakan Altınay, Çiğdem Mater ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye hapis cezası verildi. Polislere emri veren yetkililer ya da orantısız güç kullanan kolluk kuvvetleri ise ya hiç yargılanmadı ya da sembolik cezalar aldı.

SOMA MADEN FACİASI

Manisa Soma’da 13 Mayıs 2014’te Eynez maden ocağında meydana gelen kömür yangını, sadece 301 madenciyi değil, Türkiye’de adalet sistemine güveni de göçük altında bıraktı. Aradan geçen 11 yıla karşın adalet hâlâ yerini bulmadı. 2025 itibarıyla facianın sorumlularından hiçbiri cezaevinde değil. En yüksek cezayı alan sanık olan ve Eynez maden ocağının bağlı bulunduğu Soma Holding’in CEO’su Can Gürkan, faciada ölen madenci başına altı gün hapis yattıktan sonra, 2019 yılında tahliye oldu. Yaşamını yitiren madencilerin avukatları Can Atalay ve Selçuk Kozaağaçlı ise Gezi Parkı davası nedeniyle Silivri Cezaevi’nde bulunuyor.

HRANT DİNK CİNAYETİ

Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink, İstanbul’da 19 Ocak 2007’de ofisi önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Aradan geçen 18 yıla karşın tüm yönleriyle aydınlatılmış bir yargı süreci yaşanmadı. Dink’i öldüren ve o zamanlar 17 yaşında olan Ogün Samast, cinayetten 16 yıl sonra tahliye edildi.

ÇORLU TREN FACİASI

Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren kazası, Türkiye’nin en ağır demiryolu facialarından biri olarak hafızalara kazındı. Altı vagonlu trenin beş vagonu devrilirken 25 kişi yaşamını yitirdi, 300’den fazla yolcu yaralandı. Meslek odaları, kazanın yalnızca şiddetli yağışla açıklanamayacağını, altyapı ve bakım eksikliklerinin, denetim yetersizliklerinin belirleyici rol oynadığını dile getirdi. Altı yıl süren yargılama sonunda, 25 Nisan 2024’te, dokuz sanığa sekiz yıl dört ayla 17 yıl altı ay arasında hapis cezası verildi. 13 sanıktan dördü beraat etti. Çorlu tren faciası sonrası hükümetten ya da bakanlık düzeyinden hiç kimse ceza almadı ve hiçbir üst düzey siyasi görevli istifa etmedi.