AKP’li Başkan Tiryaki’nin olayları bitmek bilmiyor: Belediye işçilerini villasında çalışmaya götürmüş!
AKP yönetimindeki Ankara Altındağ Belediyesi, çeşitli skandallarla gündeme gelmeye devam ediyor. Altındağ Belediye Başkanı AKP’li Veysel Tiryaki, sendika düşmanlığının ardından grev kararı alan işçilerin direniş çadırına saldırmasıyla tepki çekti.
NE PARA VERDİLER, NE DE KARINLARINI DOYURABİLECEKLERİ YEMEK
Eskiden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcılığı görevinde de bulunan AKP’li Başkan Tiryaki’nin villasının bulunduğu arazi yemyeşil olmasıyla dikkat çekiyor. Villanın bulunduğu bölge ağaçlarla kaplı. İşçilere her ne kadar “Fotoğraf çekmek yasak” baskısı yapılsa da işçiler kaçamak yollardan fotoğraf alabilmeyi başarmış. Görseller, üzerinde Altındağ Belediyesi yazan bir kamyondan başlayıp işçilerin Bolu’da özçekim yaptığı bir fotoğrafa kadar devam ediyor.
İşçilerin anlattığına göre, belediyede görev yapan 16 kişilik acil ekip ile birlikte Çevre Koruma Müdürlüğü’ne bağlı park bahçe çalışanları Bolu’ya götürüldü. İşçilere kozalak ve kırık dal toplatıldı. Arazinin tesisatında görevlendirildiler. Sürekli olarak Bolu’ya götürülen işçilere piyasanın altında yevmiyeler verilirken, acil ekip çalışanlarına ek ücret verilmedi. Ek ücretin yanı sıra, 30 kişiden oluşan ekibe yeterli yiyecek bile sağlanmadı. Başkan Tiryaki’nin oğlu, 30 kişilik işçi ekibine karınlarını doyurmaları için yalnızca 5 kova tavuk getirdi. İşçilerden bazıları, doğal alanında yetişmiş ağaçların kökünden sökülerek süs ağaçlarıyla değiştirildiğini, bazılarının da hızarla kesildiğini aktardı. İşçiler “Yazık değil mi” dediğinde “Başkan böyle istedi” yanıtını aldı. Altındağ Belediyesi’nin konuya ilişkin görüşü alınacak kimseye ulaşılamadı.
İŞÇİYE VERDİKLERİ SÖZÜ DE TUTMADILAR
İşçilerin kimisi Bolu’ya malzeme taşıdı, kimisi oraya götürülüp kozalak topladı. Depoda çalışan bir işçi, belediyenin iş makinelerini oraya gördüğünü söyledi. Bölgedeki asfaltın bile belediyenin makineleriyle döküldüğünü iddia eden işçiler, yaşadıklarını anlattı. Bolu’ya götürüldüğünü söyleyen işçilerin söylemleri ise şöyle:
- İnayet Akpınar:
“Ben temizlik işlerinde çalışıyor, çöp kamyonuna çıkıyordum. O akşam şantiyeye geldiğimde görev yerimde başka bir arkadaş yazıyordu. Amirime söyledim, ‘Benim yerime başka birini yazmışsınız.’ ‘Tamam sen biraz bekle, seni başka bir yere yollayacağım’ dedi. Araçlar 8’de çıktı ben 9’a çeyrek kala fen işleri tarafına gönderildim. ‘Yüklü bir kamyon var, bunu Bolu’ya götüreceksin’ dediler. Önümde transitle Bolu’ya kadar gittik. Orada bizi bir başka araç daha karşıladı. Bolu’dan orman yoluna girdik. 15-20 dakika o yoldan ilerledik. Orada bir taş duvar vardı. Epey yüksek, üzerinde demirler var. Köşede de bekçi kulübesi var. Durdum bir fotoğraf çekeyim dedim ormanda. Orada bir yetkili vardı, ‘Burada fotoğraf çekinmek yasak’ diyerek telefonumu almaya kalktı. Orada bir yer gösterdiler, malzemeyi oraya döktüm. Bana malzemenin ne olduğunu da söylemediler dökene kadar. Küçük parke taşları ve kilit taşı döktük. Beni içeriye sokmadılar. Sabaha karşı çıkış yapıp Ankara’ya döndüm. ‘Ertesi gün izin vereceğiz sana’ dedi amirler. O gün söz verdikleri iznimi de vermediler. Ekstra bir ücret de almadık.”
‘ORAYA GİTTİĞİMİZDE HİÇBİR ŞEY BİZE YABANCI GELMEDİ’
- Hakkı Dönmezoğlu:
BELEDİYENİN ARAÇLARI VE MALZEMELERİ DE GÖNDERİLDİ
- Murat Baloğlu:
“Biz de gittiğimizde bol bol orman içerisinde kozalak temizlettiler. Kırık dallar vardı onları aldık. Bir kere alana gittim ben acil ekiple birlikte. Daha sonra ben depo görevine geçmiştim. Depo görevinde ilaçlama ekibi ilaçlamaya gitti. Evin içerisindeki halıların yıkanması için halı yıkama ekibi gitti. Ben depoda olduğum için, çöp konteynerinin, işçi arabası gibi araçların kamyona gönderilip götürüldüğünü gördüm. Park ve bahçeler bankları vardı. O banklar götürüldü.”