Bakan Tekin’n derdi öğrenci değil iş dünyası: Sermayeye çocuk işçi yetmiyor

Bakan Tekin’n derdi öğrenci değil iş dünyası: Sermayeye çocuk işçi yetmiyor

Zorunlu eğitim tartışması sürüyor. 3+1, 2+2 ve yaş modeli gündemde… Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin dün AKP grup toplantısı öncesi konuya ilişkin açıklama yaptı. Tartışmalardan memnun olduğunu dile getiren Tekin, çalışma içinde olmadıklarını, izlemede olduklarını belirtti. Kendileri açısından bir sorun olmadığını da ifade eden Tekin, topu iş dünyasına atarak, “12 yıllık zorunlu eğitim konusunda rahatsızlıklarını dile getiren, iş dünyası gibi bazı kesimler var. Ara eleman temininde güçlük çektiklerini söylüyorlar” dedi.

EĞİTİM HAYATINDAN KOPARILIYORLAR

Tekin’in zorunlu eğitim tartışmalarına ilişkin bu açıklaması olası bir yeni sistemin iş dünyasının isteklerine göre şekillenebileceğini ortaya koydu. Oysaki çocuk işçiliği ülkemizdeki en büyük sorunların başında geliyor.

23 Nisan’da çocuk işçiliğine ilişkin bir rapor hazırlayan Eğitim-İş, zorunlu eğitim çağındaki çocukların eğitim hakkından faydalanırken aynı anda çalışmasında ya da eğitim hayatından tamamen koparılmasında, MESEM ile mesleki eğitim adı altında piyasanın çocuk işçi sömürüsüne ortak olunmasında, yüzlerce çocuğun iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirmesinde tek sorumlunun siyasi iktidar olduğunu belirtti. Aynı raporda ülkede yaklaşık 1 milyon çocuk işçinin olduğu ifade edildi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre ise son 10 yılda çalışırken ölen çocuk/genç sayısı ise en az 742…

‘HOLDİNG ATÖLYESİNE MAHKUM EDİLİYORLAR’

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay da tartışmalara ilişkin yaptığı açıklamasında, “Amaç çocuklara nitelikli eğitim sunmak değil; onları erken yaşta ucuz ve esnek bir iş gücü olarak piyasanın emrine sunmaktır. AKP iktidarı, eğitimde yaptığı bu dönüşümlerle açıkça gençliğe tuzak kurmakta; onları ya cemaat yurtlarına ya da holding atölyelerine mahkum etmektedir” ifadelerini kullandı.