Başkent’ten izlenimler: İktidarın onayladığı PKK bildirisi neyi öngörüyor?

Başkent’ten izlenimler: İktidarın onayladığı PKK bildirisi neyi öngörüyor?

MHP lideri Bahçeli’nin “muhteşem bir tarihsel akışın tescili” diyerek, PKK’nin başına “teşekkür etmesi”; AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın da, PKK’nin aldığı kararları “ülkenin güvenliği ve bölgenin huzuru” açısından önemli bulduğunu söylemesi, Özgür Özel’in saptamasının doğruluğunu kanıtlıyor. Erdoğan’ın, bundan sonra istihbarat teşkilatı ve diğer birimlerin herhangi bir yol kazasının yaşanmaması ve verilen sözlerin tutulması için süreci hassasiyetle izlediklerini vurgulaması da bir başka kanıt.

Bu durumda, ülkeyi ve devleti yöneten iktidarın, PKK bildirisinde yer alan şu belirlemeleri tümüyle onaylamış olduğu anlaşılıyor:

– Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda kuruluş senedi Lozan Antlaşması, Kürtleri imha ve inkar etme metnidir.

– Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş anayasası da aynı amaca yöneliktir.

– PKK, Türkiye Cumhuriyeti’nin “imha, soykırım ve asimilasyon” politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillenmiştir.

– PKK’nin silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadeledir.

– Kürt varlığını kabul ettirmeyi ve Kürt sorununun Türkiye’nin temel realitesi olarak görülmesini PKK’nin silahlı mücadelesi sağlamıştır.

– PKK, diriliş devrimini gerçekleştirerek bölge halklarının özgürlük umudu ve onurlu yaşam arayışının sembolü olmuştur.

– Turgut Özal, devlet tarafından ortadan kaldırılmıştır.

– Türkiye’de yaşanan savaşı; PKK değil, Kürt inkâr ve imha siyasetinde ısrar eden devlet tırmandırmıştır.

– PKK yürüttüğü gerilla savaşı ile bir özgürlük savaşını büyütmüş, Kürdistan ve Türkiye’ye yaymıştır.

– Ancak yine de, Türk-Kürt savaşını “önder Apo” büyük fedakarlıklar ile önlemiştir.

– Kürt sorununun çözümünün, ortak vatan ve eşitlik temelinde olması gerektiğini Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen Kürt isyanları göstermiştir.

– Kadınlar ve ezilen insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştıran PKK ve “önder Apo”dur.

– Aynı PKK ve “önder Apo”, erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını geliştirmiştir.

– PKK’nin aldığı kararların uygulanması “önder Apo”nun süreci yürütüp yönlendirmesi, ona demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuksal güvence verilmesi ile sağlanır.

– PKK’nin mücadele ve direniş ile geçen özgürlük tarihinin mirası bundan böyle demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecektir.

– PKK’nin kararı sayesinde, Kürt siyasi partileri, demokratik örgütlerini, kanaat önderleri Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlayacaklardır.

ÜSTÜN NİTELİKLİ APO

Bütün bu belirlemelerin üstüne metine, bir borç çorbası malzemesi gibi “demokratik toplum inşası”, “ilişki diyalektiği”, “demokratik toplum sosyalizmi”, “küresel demokrasi”, “küresel özgürlük hamlesi” gibi bir takım kavramlar da eklenerek PKK ve “önder Apo”nun üstün niteliklerinin (!) pekiştirilmesi de cabası.

Ayrıca bir tümce var ki, olan bitenin, AKP’nin, MHP’nin onayından geçen sürecin asıl nedenini açıklıyor:

O tümceye göre, dünyada bir 3. dünya savaşı yaşanıyor. Bu “3. dünya savaşı” sözünü biliyorsunuz, eski MİT Müsteşarı ve de şimdinin Dışişleri Bakanı dillendirmişti. Demek ki, aynı bakış açısından beslenme söz konusu…

PKK’nin iktidardan onaylı bildirisinin ilgili tümcesi şöyle bitiyor:

“Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.”

Zurnanın zırt dediği yer işte burası!

Nedir o zırt?

Dünya sömürgenlerinin Ortadoğu’yu yeniden düzenlemeleri için Türkiye’de Saray’a gerek var…