Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: Ermenistan ve İran’da yeni denklemler
Rusya-Ukrayna Savaşı, Putin’in öngördüğü gibi kısa süreli bir “özel operasyon” olmak yerine uzun bir savaşa dönüşünce Ukrayna macerası tam da Batılı ülkelerin istediği şekilde,Rusya’nın gücünü tüketen bir batak haline geldi.
Gerek Ortadoğu’da gerekse Kafkasya’da dengelerin değişmeye başlaması hiç şüphesiz Rusya’nın buralarda eski güç dengesini sürdürmeye yetecek gücü ayıramamasıyla, Ukrayna’ya saplanmış olmasıyla da alakalı.
İsrail, ABD’nin Ortadoğu’daki baş müttefiki olsa da İsrail’in Rusya’yla ilişkileri güçlü ve bu ilişki, her iki taraf için de önemli. Rusya için İsrail, Batı’nın yaptırımlarını delmesini sağlayan bir pencere demek. İsrail, Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmadığı gibi Zelenski’nin ısrarlarına rağmen Ukrayna’ya silah vermedi. İlişkiler son iki yılda bozulsa da Rusya, İsrail’i gözden çıkarma niyetinde değil kesinlikle. Ayrıntıları bir başka yazıya bırakarak şimdilik şunu söyleyelim, Rusya, ABD’nin bölgedeki etkisine karşı çıksa da İran ile İsrail arasında dengeyi bulmaya çalışıyor. Putin’in bir taraftan İran’ın nükleer enerjiyi barışçı olarak kullanma hakkını savunurken diğer taraftan İsrail’in güvenlik kaygılarına saygı gösterdiğini açıklaması, bu anlayışı yansıtıyor.
PAŞİNYAN’I ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Geçen hafta Emenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Türkiye’ye “tarihi” ziyarette bulundu. Bildiğimiz üzere Türkiye’yle Ermenistan, özellikle 2020 yılındaki Karabağ Savaşı’ndan sonra normalleşme çabalarına girdi. Karabağ Savaşı’ndan kısa süre önce Paşinyan’ın karısı, elinde tüfekle Karabağ’da poz verirken savaşın ardından Paşinyan’ın öncelikleri temelden değişivermiş, Paşinyan, Karabağ’dan çekilmenin Ermenistan için kayıp olmadığını söylemeye başlamıştı. Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkilerde attığı adımlar da ülke içinde milliyetçi kesimlerin kendisine hain damgası vurmasına neden oluyor.
Paşinyan, İstanbul ziyaretinde, Kumkapı’daki Ermeni Patrikhanesi’ni ziyaret etti. Ama ne hikmetse patrikhanenin o gün kapalı olacağı tuttu! Paşinyan kiliseyi ziyaret ettiğinde ortalıkta bir tek rahip yoktu. Kendisini Ermeni cemaat okulunun müdürü karşıladı. Ermeni cemaatinin gazetelerinden Agos, bunun, Paşinyan’ın Ermenistan’daki Ermeni Gregoryen (Apostolik) Kilisesi’ne karşı tavrından kaynaklandığını söylüyor.
Ermenistan’daki Ermeni Apostolik Kilisesi, Karabağ Savaşı’ndan sonra Paşinyan’a düşman kesilmiş hatta savaşın hemen ardından Paşinyan’ı istifaya davet etmişti. Bu kilise ayrıca Ermenistan’da toplumun en güvendiği kurumların başında geliyor. Paşinyan’ın şimdiki reytingi ise yüzde 10’larda sürünüyor. Kilise siyasette çok etkili. Paşinyan kiliseyle savaşa girdi ve kilisenin başının (Katolikos) gayri meşru çocuğunun olduğunu, kilise yetkililerinin bağışları cebe indirdiğini söylemeye kadar gitti. Paşinyan’ın karısıysa papazları pedofilli ile suçladı. Öte yandan Ermenistan’ın en zenginlerinden olan ve Rus vatandaşı olan Samvel Karapetyan geçen hafta kiliseye destek çıkıp Paşinyan’a bayrak açınca tutuklanıverdi. Karapetyan, Paşinyan karşıtı milliyetçi muhalefeti birleştirebilecek güce sahip olduğu için Paşinyan tarafından sakıncalı görülüyor. Gelecek yılın haziranında Ermenistan’da seçimler var ve Paşinyan böyle güçlü bir muhalefeti yenebilir mi belli değil.
Ermenistan’la normalleşme ilk başladığında Rusya, bölgede hakem durumundaydı. 2023 yılında Ermenistan’ın Karabağ’dan tamamen çıkartılması ise Türkiye ve Azerbaycan’ın, Rusya’nın hakemliğine karşı da bir başkaldırısı olmuştu. Şu anda Rusya, Ermenistan’da milliyetçi muhalefetle yakın ilişkide. O nedenle, Paşinyan’la anlaşmaya varılsa bile bu ne kadar uzun ömürlü olur belli değil. Belirsizlik maalesef bütün bölgenin geleceği için söz konusu.