Kitabiyat dünyası nadir eserlere tescil zorunluluğunu eleştirdi: Sahaflar ‘dükkanı kapatırım’ diyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’nın (TYEK) hazırladığı yeni yönetmelik kitabiyat dünyasında tepkilere yol açtı. Söz konusu ‘Yazma ve Nadir Basma Eserlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik’ 5 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmeliğe göre ‘koleksiyonculuk yapan gerçek ve tüzel kişiler, yazma eserlerden oluşan koleksiyonlarını Daire Başkanlığı veya taşra teşkilatına tescil ettirmek zorunda. Nadir basma eserler de yönetmelik kapsamında.
Bu yönetmelikle başkanlık; kütüphanelerde, koleksiyonlarda, sahaflarda veya evlerimizdeki kitaplıklarda ne kadar bu türde eser var öğrenmiş olacak. Böylece Türkiye’de bulunan yüzbinlerce kültür varlığı kayıt altına alınmış olacak. Sahaflardan koleksiyonerlere birçok kişi sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda yönetmeliği eleştirdi. Cumhuriyet konuyu uzmanlarına sordu.
‘FİYATIN NASIL BELİRLENECEĞİ BELLİ DEĞİL’
Ankara Koleksiyoncular Derneği Başkanı Sermet Atacanlı, yönetmeliğin iyi niyetlerle hazırlandığını düşündüğünü ancak mevcut haliyle büyük sakıncalar barındırdığını söyledi.
“Bu düzenleme koleksiyonculuğu, sahaflığı ve müzayedeciliği sona erdirir. Kısmi uygulanması halinde bile bu meslekleri bitirme riski taşır. Birçok kişinin evinde 1928 öncesi basma ve yabancı dilde eser var, bunların tamamının tescil ettirilmesi mümkün değil. Bürokrasi için de ciddi bir yük yaratıyor. Türkiye’nin zaten hantal bir bürokrasisi var. Bu kadar geniş kapsamlı bir yönetmelik yapılamaz” dedi. Atacanlı, getirilen satın alma düzenlemesine de dikkat çekti: “Komisyon ‘bu eser nadir, alalım’ diyebilecek ama fiyatın nasıl belirleneceği belli değil. Her şey sübjektif, objektif yönü yok. Umarım bu yanlıştan dönülür” ifadelerini kullandı.
‘NADİR KİTAPLARA ERİŞİM ZORLAŞIR’
Sahaflar Birliği Başkanı Emin Nedret İşli de yönetmeliğin sahaflık mesleği açısından ciddi sıkıntılar doğurduğunu söyledi. Düzenlemenin mesleği zor duruma düşürdüğünü belirten İşli, nadir kitapların bulunmasını ve okuyucuya kazandırılmasını güçleştireceğini ifade etti. Köşede kalmış malzemelere olan ilginin azalacağını, yeni koleksiyoncuların piyasaya girmesinin zorlaşacağını dile getiren İşli, merhum Hakkı Tarık Us gibi kültür dünyasına önemli armağanlar verebilecek koleksiyoncuların artık nadide eserler toparlayamayacağını sözlerine ekledi. Bu durumun mevcut malzemelerin değersizleşmesine ve kaybolmasına yol açacağını vurguladı. İşli ayrıca, baskın bir düzenlemenin eldeki malzemelerin el altından değerlendirilmesine neden olabileceğini ve illegal uygulamaları artırabileceğini belirterek yönetmeliğin sahaflarla istişare edilerek revize edilmesi gerektiğini ifade etti.
DEVLET FİYATI KENDİSİ BELİRLEYECEK
Sahaf Musa Çağlar ise düzenlemeyi “okuyucu ve esnaf için kötü” olarak nitelendirdi. Çağlar, sahafların 1928 öncesi eserleri satamayacağı için bu alanı terk etmek zorunda kalacağını belirterek “İstanbul’dan bir sahaf arkadaş, bu süreçle uğraşmak yerine işi bırakırım, dükkanı kapatırım diyor” dedi. Çağlar, dedenizden kalan bir mektubun bile tescil zorunluluğu kapsamına girdiğine de dikkat çekti. Çağlar örneğin düzenlemenin Koç ailesinin koleksiyonundaki nadir eserleri bile kapsayacağını anlattı. Devletin zorla satış isteyip fiyatı kendisinin belirleyebileceğini ifade eden Çağlar yönetmeliğin sahaflar, antikacılar ve koleksiyonerler için son anlamına geldiği değerlendirmesinde bulundu.
SATIŞA ÇIKARANA CEZA
Yönetmelikle yazma ve nadir basma eserleri kayıt altına alan başkanlık, sahiplerini birkaç yılda bir denetleyecek, eser satıldıysa kime gittiğini öğrenecek, kaybolduysa bedelini sahibinden tahsil edecek. Kendisinde olmayan bir eserle karşılaştığında ise onu alma hakkına da sahip olacak. Tescil edilmeyen bir eser herhangi bir müzayedede satışa çıkamayacak. Çıkarana ceza yağacak.
KURUM DÜZENLEME İÇİN TOPLANACAK
Yönetmelik kamuoyunda tepki çekince Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı harekete geçti. Edinilen bilgiye göre kurum haftaya yönetmelikte düzenlemeler yapmak için toplanacak.