MB Başkanı’nın ifadesi dikkatleri asgari ücrette yapılacak artışa çevirdi: Gözleri yine emekçide
MB Başkanı Fatih Karahan, Washington’da, “Türkiye’de Makroekonomik Verileri Okumada Karşılaşılan Zorluklar” başlıklı sunum gerçekleştirdi. Karahan’ın, “Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek olan sıkı para politikası duruşu, talep, döviz kuru ve beklenti kanalları aracılığıyla dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceğiz” ifadesi tartışma yarattı. Karahan’ın bu sözü asgari ücrette yapılacak artışı gündeme getirdi.
TOPLANTI ARALIKTA
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2026 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere aralık ayında toplanacak. Hükümet, işveren ve işçi temsilcilerinden oluşan komisyonda 15 üye yer alıyor. Ancak Türk-İş yeni bir düzenleme yapılmazsa komisyona katılmayacağını açıklamıştı. Türk-İş katılmasa bile, komisyon, hükümet ve işveren tarafından 10 üyenin katılımı ile toplanıp karar alabiliyor. Aralık ayı yaklaşırken, Karahan’ın açıklamaları, “asgari ücrette yapılacak artış konusunda” yeni bir tartışma başlattı.
‘YURTTAŞ YOKSULLAŞTIRILIYOR’
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İktisatçı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele politikasının özünde, yurttaşın harcama yapma olanağını kısıtlamanın yattığına, bunu da “yurtiçi talebin dengelenmesi” olarak ifade ettiklerine dikkat çekti.
İktidarın “enflasyonun talepten kaynaklandığı” düşüncesinde olduğuna işaret eden Karatepe, “İnsanlar çok tüketttiği, çok satın aldığı için enflasyon oluyor diye düşünüyorlar. Yurttaşın harcamasını kesmenin de iki yolu var. Birincisi yurttaşın gelirini sınırlamak, ikincisi de kredi kartı, kredili mevduat hesapları faizlerine yüklenmek” dedi.
Yurttaşın gelirini kısmak için asgari ücretin yılda bir kez gerçekleşen enflasyonun altında artırıldığına dikkat çeken Karatepe, emekli aylıklarındaki artışın da sınırlı tutulduğunu vurguladı. Karatepe, gelir tarafında “yurttaşın yoksullaştırıldığına” işaret ederek, şunları söyledi:
“Geliri olmayan yurttaş ise ihtiyacını görebilmek için kredi kartlarına, kredili mevduat hesaplarına yükleniyor. İktidar da, yurttaş buralara yüklenmesin diye, kredi kartı, kredili mevduat hesabı faiz oranlarını inanılmaz derecede yükseltiyor. Şu anda en pahalı kredi türü kredi kartı faizleri. Yurttaş kredi kartını kullanacağı zaman ‘faiz maliyeti yüksek’ diye kullanmaktan vazgeçer diye düşünüyorlar. Oysa veriler durumun böyle olmadığını gösteriyor. Parası olmayan yurttaşın kredi maliyetleri ile ilgilenecek hali yok ki.”
KİM ÖDÜYOR?
Karatepe, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve geldiğinde kredi kartının faizi üzerindeki vergi oranlarının yüzde 30’a çıkarıldığını anımsattı. Bunun, “yurttaşın, kredi maliyeti daha yüksek olsun, kredi kullanamasın” diye yapıldığını belirten Karatepe, şu anda kredi kartlarına uygulanan faiz oranının çok yüksek olduğunu vurguladı. “Bu kadar yüksek faiz ödeyen kimse yok. Kim ödüyor bunu, toplumun en yoksul kesimi ödüyor” diyen Karatepe, tüm bunların “talebi dengelemek” adı altında yapıldığını söyledi.
YURTTAŞI PERİŞAN ETTİLER
Karatepe, programın uygulanmasının üzerinden 28 ay geçtiğini, enflasyonun hâlâ programın başladığı seviyelerde olduğunu söyledi. Enflasyonun, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek göreve geldiğinde yüzde 38 olduğuna işaret eden Karatepe, bu yıl sonunda ise muhtemelen yüzde 35 olacağını dile getirdi. Karatepe, enflasyonda iki yılda hiç mesafe alınamadığını belirtirken, “Buna karşın yurttaşı perişan etmekte epey bi mesafe katettiler” dedi.
Üst gelir gruplarını vergilendirerek onların harcama olanaklarının kısılamayacağını, parası olanın yine harcamaya devam edeceğini dile getiren Karatepe, “Kimden kısacaklar ? Yılbaşında asgari ücret artısın diye bekleyen milyonlarca emekçiden kısacaklar. Aylıkları artsın diye bekleyen emeklilerden kısacaklar” diye konuştu.
‘AÇLIĞA MAHKUM EDECEKLER’
Karatepe, JP Morgan’ın asgari ücrete 2026 için yüzde 20 zam öngördüğünü anımsatarak, şöyle devam etti:
“Yılı yüzde 35 enflasyon ile tamamlayıp, asgari ücrete yüzde 20 artış yapınca ne sonuç ortaya çıkacak ? İlk kez asgari ücretliler, yıla açlık sınırının altında bir ücret seviyesinde başlayacaklar. Geçmişte ocakta zam yapılıyor, bir, iki ay sonra asgari ücret açlık sınırının altında kalıyordu. Şimdi ocak ayında asgari ücret açlık sınırının altında kalacak. Asgari ücrete ocakta yüzde 25 zam yapılsa 27 bin 630 liraya çıkıyor. Şu anda zaten açlık sınırı 28 bin liraya gelmiş durumda. Daha kasım ve aralık ayları var. Merkez Bankası Başkanı, sunumuyla, yurttaşı açlığa mahkum etmeye kararlı olduklarının mesajını vermiş.”
‘KEMER SIKILACAK’
İktisatçı Prof. Dr. Aziz Çelik de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
“TCMB Başkanı Washington’daki bir toplantıda ‘talep koşullarının enflasyonun düşme eğilimini bozmasına izin vermeyeceğiz’ demiş. Bu ne demek şimdi. TCMB Başkanı ne demek istiyor ? Talebin artmasına izin vermeyeceğiz mi demek istiyor ? Talebin artmasını engellemek için en bilinen yol ‘kemer sıkmak’, ücretleri, maaşları ve emekli aylıklarını baskılamak. Önümüzde asgari ücret var. MB Başkanı bunu mu ima ediyor ? Bence bunu ima ediyor. Asgari ücrette kemer sıkmaya devam edilecek.”