Pentagon’un adı neden ‘Savaş Bakanlığı’ olarak değiştirildi?

Pentagon’un adı neden ‘Savaş Bakanlığı’ olarak değiştirildi?

Trump’ın 5 Eylül’de imzaladığı kararname sonrası Pentagon’un resmî web sitesi war.gov adresine geçti. Sitedeki ‘Savunma Bakanlığı’ ibareleri ‘Savaş Bakanlığı’ ile değiştirildi. Savunma Bakanı Pete Hegseth’in biyografisi de artık ‘Savaş Bakanı’ başlığıyla yayımlanıyor.

TRUMP’IN AÇIKLAMALARI

Kararnameyi imzalarken Oval Ofis’te konuşan Trump, “Bugün kararnameyi imzalıyoruz, ama Kongre’nin bunu yasalaştırması gerekip gerekmediğini göreceğiz. Biz bu değişikliği güçlü bir şekilde uygulamaya koyuyoruz” dedi.

Kararnamede, ‘Savaş Bakanlığı’ ve ‘Savaş Bakanı’ unvanlarının kullanılabileceği belirtiliyor. Ayrıca, Savunma Bakanı’nın, 60 gün içinde bu değişikliğin yasal zemine oturtulması için öneriler hazırlayıp Başkan’a sunması istendi.

Kararnameye göre, Kongre yasal düzenleme yapana kadar ‘Savunma Bakanlığı’ ibaresi hukuken geçerli olmaya devam edecek.

İKİ KANAT KARŞI KARŞIYA

Bazı Cumhuriyetçi vekiller, isim değişikliğini kalıcı hâle getirmek için Kongre’ye yasa teklifleri sundu. Florida Temsilcisi Greg Steube, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na (NDAA) bir ekleme yaparak değişikliği yasalaştırmayı hedefliyor.

Utah Senatörü Mike Lee ise Pentagon’un adını “Amerikan askerî kapasitesinin tamamını yansıtan tek isim” olarak nitelediği Savaş Bakanlığı’na döndürmek için girişim başlattığını açıkladı.

Demokratların, önümüzdeki hafta Temsilciler Meclisi ve Senato’da görüşülecek 2026 savunma bütçesi sırasında bu adıma karşı çıkmaları bekleniyor.

Senato’daki Savunma Ödenekleri Alt Komitesi Başkanı Mitch McConnell ise, “Eğer burası Savaş Bakanlığı olacaksa, ordunun savaşları önlemek ve kazanmak için ciddi şekilde donatılması gerekir” diyerek Trump’ı savunma bütçesini yetersiz bırakmakla eleştirdi.

YENİ DOKTRİN: SAVUNMADAN HÜCÜMA

Trump, değişikliğin gerekçesini, “ABD ordusunun savaşları en hızlı ve kesin biçimde kazanması gerektiğini göstermek” olarak açıkladı.

ABD Başkanı, sözlerine şöyle devam etti:

I. Dünya Savaşı’nı kazandık, II. Dünya Savaşı’nı kazandık, her şeyi kazandık. Sonra ‘woke’ olduk ve ismi Savunma Bakanlığı yaptık.

Çağdaş liberal düşünürlerin ortaya attığı ‘Woke’ kavramı, kendi literatürüne göre, toplumsal eşitsizlik, ırkçılık ve şiddete karşı duyarlılığı ifade ediyor. Ancak ABD’de muhafazakâr çevreler, bu yaklaşımın aşırıya kaçtığını, suiistimal edildiğini ve ordu dahil devlet kurumlarını ‘politik doğruculuk’ baskısıyla zayıflattığını, kültürü dejenere ettiğini savunuyor. Trump da bu nedenle woke kültürün, ABD’yi, asıl ihtiyacı olan savunmadan çok hassasiyetlere odaklayan, gücünü törpüleyen bir anlayış olduğunu savunarak şiddetle eleştiriyor.

Bu eleştirilere fazlasıyla katıldığı gözlemlenen ve imza töreninde Trump’ın yanında hazır bulunan Savaş Bakanı Hegseth, “Savunmada kalmayacağız, hücuma geçeceğiz: azami yıkıcılık, asgarî yasallık; politik doğruculuk değil, şiddetli etki” diyerek yeni anlayışı kamuoyuna deklare etti.

TARİHİ ARKA PLAN

1947 öncesinde ABD’de bir ‘Savaş Bakanlığı’ bulunuyordu. Bu bakanlık sadece orduyu yönetirken, donanma ayrı bir bakanlığa bağlıydı. Başkan Harry Truman, Pearl Harbor saldırısının ardından 1949‘da, bu ayrışmanın koordinasyona zarar verdiğini düşünerek, ordu ve donanmayı tek çatı altında topladı ve ‘Savunma Bakanlığı’ adını benimsedi.

Tarihçi Melvyn Leffler’e göre, bugünkü adım, “ABD’nin daha saldırgan politikaları benimseme isteğini” yansıtıyor ve bunun gerçek çatışma riskini artırabileceğini söylüyor.

Öte yandan Başkan Harry Truman, Savaş Bakanlığı’nı Savunma Bakanlığı’na dönüştürdüğünde dünya nükleer gerilimin eşiğindeydi. Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin 29 Ağustos 1949’da Kazakistan’daki Semipalatinsk Test Sahası‘nda Sovyetler’in ilk atom bombası denemesini yapmış, Çin lideri Mao Zedong ise Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilan etmişti. Bu nedenle yeni ismin, süper güçler arasında çıkacak bir savaşın gezegeni yok edebileceği bir dönemde ‘savunma ağırlıklı bir caydırıcılığı’ simgelemesi hedeflenmişti.

Bugün ise Trump’ın attığı adım, “ABD’nin yeniden hücuma yöneldiği” mesajı olarak değerlendiriliyor. ABD’nin eski NATO Büyükelçisi Douglas Lute, “Bu yalnızca bir ismin değil, II. Dünya Savaşı sonrası kurulan kurum ve normların da aşındırılmasıdır” diyerek, ABD’nin müttefikleriyle güven ilişkisini kaybetme riskine dikkat çekti.

Lute’nin sözleri, küresel düzenin fazlasıyla aşındığı, uluslararası kurumların etkisini yitirdiğine yönelik eleştirilerin yapıldığı bir dönemde geldi.

ÇİN FAKTÖRÜ VE ZAMANLAMA

Bu hamle, Çin’in kısa süre önce düzenlediği ve ABD ile müttefiklerine uyarı niteliği taşıdığı yorumlanan büyük askerî geçidin hemen sonrasına denk geldi.

BBC’nin aktardığına göre, kararname yayımlandıktan saatler sonra Pentagon’un resmî sitesi ‘ABD Savaş Bakanlığı’ başlığıyla güncellendi.

Trump’ın imzaladığı kararname şimdilik sembolik olsa da, Kongre süreci ABD’de sert tartışmalara yol açacak gibi görünüyor. Zira Cumhuriyetçiler arasında destek bulan girişim, Demokratların muhalefetiyle karşı karşıya.

‘Savunma Bakanlığı’ndan ‘Savaş Bakanlığı’na dönüş, yalnızca isim değişikliği değil; ABD’nin güvenlik doktrininde daha saldırgan bir yönelişin işareti olarak yorumlanıyor.