Radikal İslamcı Köklü Değişim Dergisi ve Tevhid Dergisi Gazze için İsrail’le savaş istedi
Türkiye’de İsrail’in Filistin’in Gazze kentine uyguladığı ablukaya karşı yapılan eylemler laik düzene karşı adeta başkaldırıya dönüştü. Söz konusu eylemler, Gazze kentinden çok “ümmet” ve “şeriat” çığırtkanlıklarına dönüşmüş durumda. Buna radikal İslamcı gruplarca önceki gün Ankara’da Gazze kentinde yaşananlara ve hükümete tepki göstermek için düzenlenen “Sözü Muhatabına Söylemeye Var Mısın?” adlı eylemde “ümmet” ve “şeriat” çığırtkanlığına “savaş” çığırtkanlığı da eklendi.
EBU HANZALA EKİBİ DE DESTEK VERDİ
Söz konusu eylem; İslâmcı hayatı toplumda etkin kılmak, tüm İslam devletlerinin “Hilâfet Devleti”nin çatısı altında birleştirmek için İngiltere merkezli faaliyet yürüten ve Yargıtay tarafından terör örgütü kabul edilen Hizbut Tahrir’in Türkiye yayın organı Köklü Değişim Dergisi’nin öncülüğünde yapıldı. Eyleme IŞİD yöneticiliğinden hüküm giyen, Temmuz 2023’te “kaçma şüphesi bulunmadığı” gerekçesiyle tahliye edilen Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk’un başyazarlığını yaptığı “Tevhid Dergisi” olmak üzere; “Siyer Vakfı” ile “Kurana Nebevi Davet Derneği” destek verdi.
EYLEM ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ’NDEN BAŞLADI
Ankara Emniyet Müdürlüğü, söz konusu gerici eylem için aralarında Cumhurbaşkanlığı Bulvarı, Beştepe Caddesi, Söğütözü Caddesi dahil 17 cadde ve sokağı saat 12.00’den başlayarak çift yönlü trafiğe kapattı. Gericilere polis müdahalede bulunsa da eylemlerini AKP Genel Merkezi’ne yakın bir noktada sürdürmelerine ve tamamlamalarına izin verildi. Eylemciler şeriat bayrağı taşıdı. Ankara dışından eyleme katılmak için gelen konvoylara ise polis arama gerçekleştirdi. Eylem ilk olarak AKP Genel Merkezi’nden Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürüyüş ve Saray’ın önünde basın açıklaması düzenleme olarak planlandı. Ancak güvenlik güçleri eylem için toplanan kalabalığı, ABD Büyükelçiliği’nin önüne yönlendirdi. Bu nedenle eylem başlamadan güzergâh ABD Büyükelçiliği’nden AKP Genel Merkezi’ne olarak değiştirildi.
‘MEHMETÇİK GAZZE’YE’
Eylemciler; yürüyüş boyunca tekbir, tanıklık sözü (kelimei şehadet) dile getirdi. Eylemciler ellerinde “tevhid bayrağı” (şeriat bayrağı) taşıdı. Bunların yanı sıra eylemciler; “Ordular Aksa’ya”, “Mehmetçik Gazze’ye”, “Müslümanlar birleşin”, “İsrail’i yok edin” pankartları da açtı.
‘ERDOĞAN’I HAREKETE GEÇİRMEK İÇİN TOPLANDIK’
AKP Genel Merkezi’ne yakın bir konumda eylemciler durduruldu. Eylemciler bu konumda basın açıklamasını gerçekleştirdi. Hizbut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, “Sözü Muhatabına Söylüyoruz” başlıklı basın açıklamasını okudu. Açıklamada; “Bugün bizleri buraya getiren şey, Gazze’ye destek için sadece bir yürüyüş ve bir miting yapma arzusu değil. Bizler, otorite sahiplerine seslenmek için toplandık. Özellikle de iktidarda olan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı harekete geçirmek için toplandık. Meydanlarda, mitinglerde yapılan ‘Ordular Gazze’ye çağrılarını duymanıza rağmen Siyonist katiller sürüsüne karşı tek bir uçak, tek bir İHA ve SİHA göndermediniz. Artık yeter. Söz bitti. Kelimeler tükendi. Bıçak kemiği paramparça etti. 22 aydır somut hiçbir şey yapmayarak Müslümanların başını öne eğdiniz, neden?” denildi.
ERDOĞAN’IN SÖZÜNE REFERANS YAPILDI
Erdoğan’ın “Gelin, bu caniliğe hep birlikte tepki verelim. Gelin, bu zulme, bu vahşete artık yeter diyelim” sözlerinin altına imzacı olduklarını belirtilen açıklamada; “Artık yeter diyeceğimiz, artık harekete geç diyeceğimiz, somut adımlar beklediğimiz muhatap sizsiniz. Onun için buradan, bu meydandan, sadece sizi ve hükümetinizi muhatap alarak diyoruz ki, elinizin altındaki gücü ve imkânları bugün kullanmayacaksanız ne zaman kullanacaksınız?” çağrısında bulunuldu.
MİLLİ ÇIKARLAR YERİNE DİNİ ÇIKARLARIN GÖZETİMİ İSTENDİ
Basın açıklamasında; İsrail’le diplomatik, askeri ve ekonomik ilişkilerin kesilmesi, büyükelçiliğin kapatılması, NATO İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması talep edildi. Talepler arasında “Türkiye’ye sığınan muhacir kardeşlerimizi sınır dışı edeceğinize bu soykırım destekçilerini sınır dışı edin” ifadeleriyle Türkiye-İsrail çifte yurttaşların yurttaşlıktan çıkarılması, Filistin’in İslam toprağı olmasının kabul edilmesi de istendi. Basın açıklamasındaki talepler bununla da sınırlı kalmayarak, Türkiye’nin İsrail’le savaşa girmesi istendi ve “Bu uğurda reel konjonktür, devlet aklı, milli çıkarlarımız gibi mazeretlerin ardına sığınılmadan gereken neyse yapılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.