Suriye Kürtleri ile ticaret başlıyor mu?
Suriye’de Cumhurbaşkanı Ahmed Şara yönetimi ile Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri arasındaki (SDG) entegrasyon görüşmelerinin hızlandığı haberiyle gözler Türkiye sınırına çevirdi. Anlaşması sağlanırsa 13 yıldır kapalı olan Nusaybin Sınır Kapısı’nın açılması ve Kürt bölgesi ile ticaretin başlaması gündemde. İş dünyası temsilcileri Nusaybin kapısının açılmasıyla birlikte, yaklaşık 2 milyar dolar olan Suriye’ye ihracatın kısa sürede ikiye katlanabileceğini belirtiyorlar.
DW Türkçe’ye konuşan kaynaklara göre, Türkiye’de PKK’nın bir kolu olarak görülen SDG tarafından yönetilen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (AANES) ile ticaretin başlaması için öncelikle SDG güçlerinin Suriye ordusuna katılması ve sınır güvenliğinin Suriye ordusuna devredilmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi’nin Mart ayında attıkları imza doğrultusunda bu konuda müzakereler sürüyor. Mart ayındaki anlaşma, SDG’nin merkezi orduya katılımını, sınır kapılarının yönetiminin de Şam’a devredilmesini öngörüyor.
11 sınır kapısından 3’ü kapalı
Ticaret Bakanlığı’na bağlı Gümrükler Genel Müdürlüğü verilerine göre, 910 kilometre uzunluğundaki Türkiye-Suriye sınırında 11 adet sınır kapısı bulunuyor. Bu sınır kapılarından sekizi karşılıklı olarak açık ve faal halde bulunuyor.
Şanlıurfa’ya bağlı Mürşitpınar ve Mardin’e bağlı Şenyurt ile Nusaybin sınır kapıları ise güvenlik gerekçesiyle kapalı tutuluyor. Bu üç sınır kapısının Suriye tarafında, SDG güçleri kontrolündeki Kamışlı, Haseke ve Derbesiye kentleri yer alıyor.
“Savaş bitince ihracat yüzde 50 arttı”
Geçtiğimiz günlerde, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na bir sunum yapan Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Mart 2011’de başlayan ve Aralık 2024’te Esad rejiminin devrilmesine kadar süren 14 yıllık iç savaş boyunca Türkiye ile Suriye arasındaki ticaretin azalsa da devam ettiğini söylüyor.
Esad’ın devrilmesini izleyen 10 ayda ise, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ihracatta yüzde 50’yi aşan bir artış yaşadıklarını dile getiren Bedirhanoğlu, “Şimdi Suriye yönetimi ile Kürtler arasında varılacak bir anlaşmadan bahsediliyor. Biz de iş dünyası olarak Nusaybin Sınır Kapısı’nın açılmasını ve Suriye ile ticaretin daha da artmasını bekliyoruz” diyor.
“Irak Kürdistan Bölgesi örnek olmalı”
Bedirhanoğlu, Suriye Kürtleri ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği için Irak’ta yaşananları örnek gösteriyor. Türkiye ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) ile de yıllarca “düşman” hukukunun egemen olduğuna işaret eden Bedirhanoğlu, “Oysa son 20 yılda Kürt bölgesi ile ticaretin önü açıldı ve bugün 13 milyar dolar olan Irak ihracatının yüzde 80’i bu bölgeye yapılıyor. Aynı şeyin Suriye tarafında da olmasını istiyoruz” diye konuşuyor.
Bugün için Suriye’deki Kürt bölgesi ile Türkiye arasında hiçbir ticari faaliyet olmadığını dile getiren GÜNSİAD Başkanı, “Son günlerde aldığımız duyumlar ise, Nusaybin Sınır Kapısı’nın açılacağına yönelik umutlarımızı artırdı. Kısa zaman içinde bölgenin bir istikrar bölgesi haline gelmesini diliyoruz” dedi.

Türkiye-Suriye sınırı (Arşiv)Fotoğraf: AP Photo/picture alliance
İlham Ahmed: Kapının açılması için görüşüyoruz
Eylül ayı sonunda Londra’dan yayın yapan El Mecelle dergisine bir röportaj veren AANES Dış İlişkiler Eşbaşkanı İlham Ahmed, Nusaybin Sınır Kapısı’nın açılmasıyla ilgili olarak “tüm taraflarla” müzakere yürüttüklerini söylemiş, “Geçişin açılması konusunda bir mutabakat veya ön anlaşma olduğunu söyleyebiliriz” ifadesini kullanmıştı.
Ahmed’in bu sözlerine Ankara’dan şu ana kadar bir yalanlama gelmezken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır’daki Gazze Barış Zirvesi’nden dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu sürecine ilişkin bir soruya, “SDG’nin Suriye ile bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi Suriye’nin kalkınma hamlelerini de hızlandıracaktır” yanıtını verdi.
Son olarak DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan da 13 Ekim Salı günü partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye yönetimi siyasi olarak Kuzeydoğu Suriye Özerk yapısıyla görüşmelidir. Sadece bununla kalmamalıdır. Nusaybin sınır kapısını da açarak tarihsel bir adım atabilir. Bu Türkiye’ye olan güveni de pekiştirir” diye konuştu.
Türkiye sınırda Suriye ordusunu istiyor
DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, gerek Türkiye’nin sınır kapılarını yöneten Gümrükler Genel Müdürlüğü gerekse sınır kapılarının modernizasyonunu yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde şu an için Nusaybin Sınır Kapısı’nın yeniden faaliyete geçmesine yönelik bir çalışma başlatılmış değil.
Kaynaklara göre, Türkiye tarafının Suriye Kürt bölgesine açılan sınır kapılarını aktif hale getirmesi için her şeyden önce Suriye sınır güvenliğinin Suriye ordusu tarafından sağlanması ve Suriye devletine ait kurumların geçiş ve gümrük işlemlerinde tek yetkili olması gerekiyor.
“Türkiye gecikirse pazarı Çin ele geçirecek”
DW Türkçe’ye konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Suriye Kürtleri ile varılacak bir anlaşma ile Türkiye’nin bölgeye gıdadan tekstile, beyaz eşyadan mobilyaya yüzlerce sektörde ürün gönderebileceğini kaydediyor.
DTSO Başkanı Kaya, “Türkiye sadece Suriye’nin Arap kesimi ile değil, Suriye’nin diğer bileşenleri ile de ilişkilerini sağlamlaştırmalı diye düşünüyoruz. Şu an ısrarla Cilvegözü Sınır Kapısı üzerinden Şam merkezli bir ticaret yürütülüyor. Neden Suriye’nin her yerine aynı şekilde ürün göndermeyelim?” şeklinde konuşuyor.
Mehmet Kaya’nın Suriye ile ticarette dikkat çektiği bir tehlike de var. Türkiye’nin adım atmakta gecikmesi halinde Suriye pazarının Çin tarafından ele geçirilebileceğine vurgu yapan Kaya, şunları dile getiriyor:
“Artık ticarette kimse sizi beklemiyor. Bugün yüzlerce Çinli şirket, Körfez ülkeleri üzerinden Suriye ve Irak pazarına giriyor ve hızla pazardaki payını büyütüyor. Suriye’de ülkenin birliğini savunurken, ülkenin yönetim şekli konusunda tüm taraflarla görüşmemiz ve kararlarına saygı duymamız gerekiyor. Aksi takdirde, hem bölgenin refahı hem de Türkiye’nin ülkedeki ekonomik ağırlığı zarar görebilir. Nusaybin Kapısı açılırsa, kısa sürede bölgenin en önemli ticari kapısına dönüşür.”
“Irak modeli uygulanabilir”
DW Türkçe’ye konuşan Güneydoğu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci’ye göre, 14 yıl sonra yeniden açılan kara taşımacılığı hatları ve Mersin üzerinden yapılan sevkiyatlara bakıldığında Suriye ile ticaret hızla gelişecek.
Türkiye’nin giderek Suriye’de yalnızca kendi kontrolündeki bölgelere değil, diğer alanlara da ürün göndermeye başladığına işaret eden GAİB Başkanı Kileci, “Yeni dönemde Suriye ile ticaretin çok daha yapılandırılmış bir şekilde ilerlemesini bekliyoruz. Özellikle Suriye’nin yeniden imar süreci, Türkiye açısından önemli fırsatlar sunuyor. Bu noktada inşaat malzemeleri, yapı kimyasalları, çimento, seramik, demir-çelik ürünleri, jeneratör ve enerji sistemleri gibi sektörlerin ön planda olacağını öngörüyoruz” diye konuşuyor.
Geçmişte Türkiye’nin Irak ile yaşadığı ticaret modelinin Suriye’nin kuzeyi için de uygulanabileceğini vurgulayan Kileci, şu görüşleri dile getiriyor:
“Bu çerçevede, uzun süredir gündemde olan Nusaybin Sınır Kapısı da zaman zaman bölge iş dünyasının talepleri arasında yer alıyor. Ancak bu tür adımların sağlıklı atılabilmesi için güvenlik, altyapı ve idari hazırlıkların da eş zamanlı olarak göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyorum. Gerekli koşullar oluştuğunda, bu ve benzeri kapıların yeniden gündeme alınması, uzun vadeli ticaret planlamaları açısından değerlendirilebilir.”