Temel politik haklarını savunmak için eylemlere katıldığından ev hapsine çarptırılmıştı: Açlık greviyle direnişi yükseltmek

Temel politik haklarını savunmak için eylemlere katıldığından ev hapsine çarptırılmıştı: Açlık greviyle direnişi yükseltmek

Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta tutuklanmasının ardından ODTÜ’de “seçme ve seçilme hakkı” başta olmak üzere temel politik haklarını korumak için düzenlenen eylemlere katılan Matematik Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Ahmet Malik Çakmak; gözaltına alınmasının ardından ev hapsine çarptırıldı. Ev hapsi biten Çakmak, toplumda direnişi yeniden canlandırmak için açlık grevini başladığını duyurdu. Çakmak; gözaltı sürecinde yaşadıklarını, grevinin amacını ve hedefini Cumhuriyet’e anlattı.

‘GÖZ YAŞARTAN VE CİĞERLERİ ZORLAYAN BİBER GAZI’

Öğrenci Çakmak; eylemler polis müdahalesine ilişkin; “Bizim yerleşkeden çıkmamıza izin vermeyecek biçimde tedbir alındı. Eylemin 2’inci gününde yerleşkede inanılmaz bir yığılma yaşandı; çevik kuvvetleri ve TOMA’lar bizim çıkmamızı engelleyecek bir biçimde yerleşmişti. Biz barikata ilerlediğimizde plastik mermi ve biber gazıyla müdahale edildi. Sonraki günlerde bugünkü gibi yoğunlukta biber gazı kullanılmadı. Göz yaşartan ve ciğeri zorlayan bir gazdı. Eylem çağrısının yapıldığı her gün polis baskısı yaşandı” dedi. 25 Mart’ta öğrenciler ile polis arasında yapılan; ancak ertesi gün polis tarafından bozulan uzlaşıyı anımsatan Çakmak; “Yine yerleşke girişinde TOMA’lar olunca oraya yürünüldü ve sert müdahaleler yaşandı. Ben o gün gözaltına alındım” ifadelerini kullandı.

‘DEVLETE KARŞI BAŞINI HER ZAMAN EĞECEKSİN’

Gözaltı sürecini anlatan Çakmak, herhangi bir darba maruz kalmadığını belirterek; “Bir çevik kuvvet sol koluma girerek otobüse götürüyordu. Götürülürken kameraya çekliyor. Sol koluma giren çevik kuvvet, kafamı eymeye çalıştı, ben direndim. Bir kez daha eymeye çalıştığın da ‘Benim başımı bu zamana kadar kimse eymedim, sen de eğdiremezsin’ dedim. Buna çok sinirlendi. Sözlerimi bir komiser de duydu ve bana ‘Devlete karşı başını her zaman eğeceksin’ diye karşılık verdi. Bunun dışında ben herhangi bir kötü muamele görmedim. Kalıcı bir fiziksel hasar olmadı” diye konuştu. 3 gün kaldın nezarethanede kaldığını, 29’unda adliyeye götürüldüğünü belirten Çakmak, aynı gün hakkında 3 haftalık ev hapsi cezası verildiğini belirtti.

AÇLIK GREVİNE BAŞLADI

Yurttaşlarda uzun bir zamanın ardından benzeri görülmemiş uyanışın olmasından kaynaklı bir fırsatın doğduğunu belirten Çakmak; “Ancak bu uyanışın yavaş yavaş söndürüdüğünü de gözlemliyorum. Böyle bir fırsat varken elimizde bunu değerlendirecek vurucu bir eylem yapma gerekliliğine hasıl oldum. Bunu sağlayacak en etkili yöntemin de açlık grevi olacağını düşündüm; çünkü açlık grevi mecburen empati uyandıran bir eylem. Bununla birlikte başka bir kimseye zarar vermeyen bir eylem. Kimseye danışmadan ve etkilemeden eylemime başladım. Talepler karşılana kadar açlık grevimi sürdüreceğim” dedi.

‘POLİTİK İNSAN İÇİN…’

Çevresinden destek aldığını da açıklayan Çakmak; “İnsanlar başarıya ulaşamayacağını düşündüğü için endişe duyuyor. Değişimle alakalı halkın iradesinin sonuç getireceğine dair inançları yok. Bu da toplumun siyasete katılımının git gide eritildiğinin ve sadece sandığa indirgendiğini gösteren bir olgu. Ben bunun da değişmesini ve demokratik yurttaş, politik insan oluşması arzusundayım. Eylemimle bunu sağlamak amacındayım” ifadelerini kullandı.

TALEPLERİNİ SIRALADI

Açlık grevini 9 gündür sürdürdüğünü belirten Çakmak, taleplerini şöyle açıkladı:

“İşkencecilerin yargılanması, 19 Mart tutuklularının serbest bırakılması, tecrit uygulamalarının sonlandırılması, Filistin’de soykırım yapan İsrail’le bütün ticaretin kesilmesi, Cumhurbaşkanlığı’na hakaret, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik gibi kanunların reform edilmesi.”