TGC’den RTÜK’e Halk TV ve Sözcü TV tepkisi, iktidara çağrı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Halk TV ve Sözcü TV’ye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından verilen 10 günlük yayın durdurma cezasının “Anayasa güvencesi altındaki basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir darbe olduğu” belirtildi.
Yürütmeyi durdurma kararı verilmemesi hâlinde her iki kanalın da 8 Temmuz’dan itibaren 10 gün boyunca ekranlarının kararacağını hatırlatan TGC, “Bu kararlar, halkın haber alma hakkını askıya almaktadır. RTÜK’ün haksız ve hukuksuz gerekçelerle çifte ekran karartması yalnızca gazetecileri değil, toplumun tamamının susturulmasını amaçlamaktadır” açıklamasında bulundu.
TGC açıklamasında, “RTÜK verdiği cezalarla medyayı kamusal meseleleri tartışmaktan vazgeçirmeye, eleştirel haber yapılmasını engellemeye çalışıyor. İktidarın kamu yararına olmayan faaliyetlerini haberleştiren medya kuruluşları, yayın durdurma ve para cezalarıyla baskı altına alınıyor, ekonomik olarak zayıflatılıyor” denildi.
Sözcü TV ve Tele1 kanallarına dün verilen program durdurma ve üst sınırdan para cezalarına da tepki gösterilen açıklamada şöyle denildi:
“Ayrıca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 3 Temmuz 2025 Perşembe günü yaptığı toplantıda Sözcü TV’ye Leman karikatürü yorumu nedeniyle beş program durdurma cezası verdi. Tele 1’e Saraçhane mitingi altyazıları nedeniyle ceza kesildi. RTÜK’ün yetkilerini aşarak siyasi nedenlerle kararlar alması kabul edilemez. Bu tür uygulamalar, kamu gücünün sansür mekanizmasına dönüştürüldüğünün en açık göstergesidir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak iktidarı, Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygı göstermeye; RTÜK’ü ise tarafsızlık ve kamu yararı ilkesi doğrultusunda görev yapmaya çağırıyoruz. Bir kez daha hatırlatıyoruz. Gazetecilerin haber yapmasının engellenmesi, televizyonların karartılması ülkedeki sorunları çözmeyecektir. Demokrasiyi geriletecektir. Gazetecilik suç değildir.”
Yayın yasaklarının gerekçeleri
RTÜK, Halk TV’de yayımlanan “Sinem Fıstıkoğlu ile Sansürsüz” adlı programda “Türkiye dincileşiyor değil mezhebileşiyor” ve “Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün adının konulmasından itibaren bakarsak İran’a karşı azmettirildik” diyen atom mühendisi Tolga Yarman’ın bu ifadeleri sonrası harekete geçen RTÜK, “halkı kin ve düşmanlığa teşvik” ettiği gerekçesiyle bu kanala 10 gün yayın durdurma cezası vermişti. RTÜK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından başlayan protestoları canlı yayımladığı gerekçesiyle 27 Mart’ta da Sözcü TV’ye 10 günlük ekran karartma cezası vermişti. RTÜK, söz konusu yayınlarda ekrana getirilen yorumlarda “halkın kin ve düşmanlığa teşvik edildiğini” öne sürmüştü.
Amor: George Orwell bile hayal edemezdi
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor da bugün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda RTÜK’ün kararlarını eleştirdi.
Amor, “George Orwell bile RTÜK gibi bir şeyi hayal edemezdi herhalde! Sözcü TV ve Halk TV’ye boş yorumlardan 10 günlük yayın yasağı cezası verildi! Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğü artık uzak bir hatıra hâline geliyor. Artık bu özgürlüğü hiç bilmeyen bir nesil var ve bu çok üzücü” değerlendirmesinde bulundu.
Halk TV ve Sözcü TV’ye yönelik yayın yasaklarına CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’ndan da tepki geldi. Marmara Cezaevi’ndeki İmamoğlu’nun X platformundaki Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi resmi hesabından yapılan paylaşımda, “Halk TV ve Sözcü TV, bu ülkede bütün baskılara rağmen doğruları haykıran milyonların sesidir. O ses kısılamaz, gerçeklerin üstü karartmayla kapatılamaz” dedi.
Şahin: Bu cezalar keyfi olarak verilmiyor
Bu kanallara verilen cezalara ilişkin X hesabı üzerinden açıklama yapan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ise alınan kararları savundu. Şahin, “Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, özellikle Halk TV, Tele1 ve Sözcü TV gibi yayıncıları defalarca uyarmıştır. Açık, net ve yapıcı şekilde yapılan bu uyarılar ısrarla hiçe sayılmıştır. İhlalin ötesinde kanunla bir inatlaşma hâline getirilen bu yayınlar aralıksız sürdürülmüştür. Ancak anlaşılmaz bir şekilde RTÜK görevini yaptığı için saldırıya geçen bazı kesimlerde, toplumu kutuplaştıran yayınları sürdüren bu kuruluşları ‘masum’ görme-gösterme eğilimi vardır. Bu cezalar keyfi olarak değil, yasanın çiğnenmesi nedeniyle verilmiştir” dedi.
RTÜK Başkanı Şahin, “Şunun altını tekrar çizmek isterim ki; toplumun huzurunu bozan, inanç değerlerine saldıran, kin ve nefret diliyle yayın yapan hiçbir kuruluşa müsamaha göstermedik, göstermeyeceğiz” diye ekledi.
“RTÜK’ten millî ve manevi değerlere hakaret eden, halkı mezhep çatışmasına sürüklemeye çalışan, kin ve düşmanlığı kışkırtan, kutsallara ve devlet büyüklerine saygısızlık eden yayınlara göz yumması beklenemez” ifadesini kullanan Şahin, “Masum gibi gösterilmeye çalışılan yayınların toplumun sinir uçlarıyla oynadığı açıktır” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Şahin’in açıklamalarına aynı platformdan tepki gösterdi. “Saray’ın emir eri Ebubekir Şahin, Sözcü TV ve Halk TV’ye verdiği 10’ar günlük karartma cezalarını utanmadan savunmuş. Bu nasıl ‘bağımsız’ bir kurum ki bütün cezaları hep aynı kanallara kesiyor; iktidarın borazanlığını yapan kanalları görmezden geliyor! RTÜK, kamu yararını değil, iktidarın çıkarını koruyan bir sansür aparatına dönüştü” diyen Bulut, “Toplumun huzurunu bozan şey eleştirel yayınlar değil, hukuku ve ifade özgürlüğünü çifte standartla ayaklar altına alan bu düzendir. Kanun herkese eşit uygulanırsa adalet, sadece muhaliflere sopa olursa baskı olur. Basın ve ifade özgürlüğüne darbe vuran bu karanlık dönem bittiğinde, utançla hatırlanacaksın!” açıklamasında bulundu.
DW/CÖ,TY