Türkiye-Irak boru hattı anlaşması sona erdi: ‘Türkiye yeni bir anlaşma metni istiyor’

Türkiye-Irak boru hattı anlaşması sona erdi: ‘Türkiye yeni bir anlaşma metni istiyor’

Türkiye ile Irak arasında 1973 yılında imzalanan ham petrol boru hattı anlaşmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2026 yılında sona erdirilmesi kararı 20 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Bu kararın 17 Temmuz 2025’de Bağdat ve Erbil arasında ham petrol ihracatını devam ettirme anlaşması imzalanması üzerine verilmesi dikkat çekti.

TEPAV Enerji ve İklim Değişikliği Çalışmaları Merkezi Direktörü Dr. Mühdan Sağlam, Türkiye’nin yeni bir anlaşma metnini istediğini vurgulayarak “Fesih Türkiye’nin Irak’tan petrol almayacağı anlamına gelmiyor. Irak’ta bir petrol aranacaksa Türkiye bunun paydaşı olmak ister” dedi. CHP’li Deniz Yavuzyılmaz sürece tepki gösterdi ve “AKP, Türkiye’nin yine başını belaya sokma yolunda” dedi.

Türkiye ile Irak arasında 1973 yılında imzalanan “Hampetrol Boru Hattı Anlaşması” en son 2010 yılında 15 yıl süreyle uzatılmıştı. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla 20 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yeni karara göre; iki ülke arasında Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattına ilişkin anlaşmaların geçerliliği 27 Temmuz 2026 tarihinde sona erecek. Uluslararası Ticaret Mahkemesi 2014-2018 yılları arasında Kuzey Irak yönetiminin çıkardığı petrolün Bağdat’ın onayı olmadan ithal etmesi nedeniyle Mart 2023’te Türkiye’yi, 1 buçuk milyar dolarlık tazminat cezası ödemeye mahkum etmişti.

Beraberinde, Kerkük’ten Ceyhan limanına ulaşan boru hattıyla petrolün sevkiyatı Ankara tarafından durdurulmuştu. İki yıl sonra ise, 17 Temmuz 2025’te, Bağdat ve Erbil arasında ham petrol ihracatını devam ettirme yönünde anlaşıldı. Cumhurbaşkanlığınca imzalanan ihracata son verme kararının ise bu anlaşmadan 3 gün sonra verilmesi dikkat çekti. Akıllara anlaşmanın neden bitirildiğine ilişkin sorular gelirken, Erdoğan’ın geçtiğimiz Mayıs ayındaki İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde söylediği, “Türkiye’yi doğal gaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör haline getireceğiz” ifadeleri gündeme geldi.

ANLAŞMA OTOMATİK UZAYACAKTI

TEPAV Enerji ve İklim Değişikliği Çalışmaları Merkezi Direktörü Dr. Mühdan Sağlam, Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunarak, “Öncelikle Türkiye’nin anlaşmayı 1 yıl önceden feshedeceğini resmi gazetede duyurmasının nedeni anlaşmanın 22 maddesinden kaynaklanıyor. Türkiye-Irak arasında yapılan anlaşmanın 22. maddesi der ki: Anlaşmanın bitmesine 1 yıl kala fesih bildirimi yapılmazsa 5 yıl otomatik uzar. Dolayısıyla Türkiye’de 1 yıl kala fesih bildiriminde bulundu. Pazartesi günü bu duyurulmamış olsaydı anlaşma kendi maddesini ihmal edeceği için uzatılacaktı” dedi.

‘TÜRKİYE YENİ BİR ANLAŞMA METNİ İSTİYOR’

Türkiye’nin bu adımı atmasının en önemli nedenlerinden birisi tahkim davası olduğunu belirten Sağlam, “Birincisini zaten kaybetmişti o nedenle Nisan 2023’ten beri hatta aktif bir akış söz konusu değildi çünkü anlaşmanın ilgili maddeleri Türkiye’yi tahkimde zora sokmuştu. Bu nedenle Türkiye anlaşmayı feshetti ama bu Türkiye’nin Irak’tan petrol almayacağı anlamına gelmiyor. Türkiye yeni bir anlaşma metni istiyor. Daha esneklikleri olan, Bağdat’la daha güncel duruma göre ilişki kurabileceği bir formatta istiyor çünkü anlaşma metni 1973’te imzalandı. Basra’dan bir hattın Kerkük’e bağlanarak bu hatta entegre edilmesini öneriyor. Böylelikle hatta yaşanan aktarım aksaklıklarının ortadan kalkabileceğini düşünüyor. 2025-2026’da Türkiye’nin enerji ihtiyaçları ve bölgenin değişen dinamikleri uyarınca yeniden masaya oturulmak isteniyor. Irak’ta bir petrol aranacaksa Türkiye bunun paydaşı olmak ister” ifadelerini kullandı.

‘1 MİLYAR DOLARLIK CEZA’

CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz ise gelişmeleri sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirdi. Sürecin tarihi arka planını açıklayan Yavuzyılmaz, “AKP, 2014-2018 yılları arasında; Irak Merkezi Hükümeti’nin onayı olmadan Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile anlaşarak Irak-Türkiye ham petrol boru hattından petrol taşıdı. Irak Merkezi Hükümeti, Türkiye’yi bu izinsiz taşımayla ilgili, Irak ve Türkiye arasında 1973 yılında imzalanan bir uluslararası anlaşmayı dayanak göstererek dava etti. Uluslararası Tahkim Mahkemesi aldığı kararla, 1973 imzalı anlaşmaya dayanarak; Türkiye’yi izinsiz petrol taşıdığı için 1 buçuk milyar dolar ödemeye mahkum etti. Türkiye’nin her yıl Irak’tan alması gereken boru hattı ücretinden, o yıllar içinde mahrum bırakılması nedeniyle, Türkiye’nin 500 milyon dolar alacağı olduğuna karar verdi” diye konuştu. Güncel kurla cezanın 40 milyar liraya eş değer olduğunu belirten Yavuzyılmaz, “AKP bir kurnazlık yapayım derken her şeyi eline yüzüne bulaştırdı. Türkiye’yi 1 milyar dolarlık bir cezanın altına soktu” dedi.

Alınan yeni karara ilişkin görüşlerini belirten Yavuzyılmaz, 1 milyar dolarlık cezanın aynen mevcut olduğuna dikkat çekerek, “Anlaşılıyor ki, AKP ilerleyen yıllarda yine Irak Bölgesel Kürt Yönetimi üzerinden petrol taşımanın yollarını arıyor. 1973 imzalı anlaşma olmazsa tahkime dayanak kalmaz ve yeni cezada almayız iddiasından hareket ediyor. Yani yeni kurnazlıklara, yeni tahkimlere, yeni cezalara kapı aralıyor. AKP, Türkiye’nin yine başını belaya sokma yolunda!” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dün El Salvador Dışişleri Bakanı Alexandra Hill ile yaptığı ortak basın toplantısında ise bu konu gündeme gelmedi.