Türkiye İsrail’le dolaylı ticaret yapıyor mu?

Türkiye İsrail’le dolaylı ticaret yapıyor mu?

7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırılarla başlayıp, İsrail’in 8 Ekim’de “savaş hali” ilan etmesiyle tırmanan Gazze merkezli İsrail–Hamas savaşı ikinci yılına girdi. Bu süreçte Ankara–Tel Aviv hattındaki ekonomi, 2024 baharında art arda gelen kararlarla yeniden şekillendi: 9 Nisan 2024’te Türkiye 54 kalemde ihracat kısıtlaması açıkladı, 2 Mayıs 2024’te ise İsrail’le tüm ithalat–ihracat işlemleri durduruldu. Uygulama 2025 boyunca da fiilen sürdü.

Ticarette tablo nasıl değişti?

İsrail ile ticari ilişkiler 2023’te “normal yıl” profili sundu. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre İsrail, 2023’te 5,4 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı pazarlar arasında 13’üncü sırada yer aldı; toplam ihracattan aldığı pay yüzde 2,1 oldu. Yıl boyunca devam eden ihracatta demir–çelik, makine–elektrik/elektronik, alüminyum ve inşaat malzemeleri öne çıktı.

Savaşın ilk aylarında düşüş, yıl sonunda toparlanma görüldü. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Eylül 2023’te İsrail’e ihracat 499 milyon dolar iken, ekimde 348 milyon dolar, kasımda 319 milyon dolar seviyesine geriledi; Aralık 2023’te yeniden 429 milyon dolar oldu.

2024 ise ikiye ayrıldı. TÜİK verilerine göre ocakta 349 milyon dolar, şubatta 422 milyon dolar, martta 441 milyon dolar, nisanda 308 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Böylece 2024 toplamı yaklaşık 1,52 milyar dolarda kaldı ve toplamın neredeyse tamamı Ocak–Nisan’da oluştu. Mayıs–Aralık 2024 döneminde doğrudan hat fiilen durdu.

2025’te de durum değişmedi. Ocak–Eylül 2025’te ihracat yapılmadı ve Mayıs 2024’te başlayan duruş kalıcılaştı.

Üçüncü ülke koridorları gerçekten açıldı mı?

Doğrudan hattın kapanmasının ardından kamuoyunda “dolaylı rota” iddiası gündeme geldi.

Buna göre Türkiye’den çıkan bazı ürünler önce Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Bulgaristan ya da Yunanistan gibi ülkelere gönderiliyor; buradan yeniden ihracat veya transit yoluyla İsrail’e ulaşıyor.

Lojistik kapasite ve coğrafi yakınlık nedeniyle özellikle Cebel Ali (Birleşik Arap Emirlikleri-BAE), Port Said–İskenderiye (Mısır), Akabe (Ürdün), Pire (Yunanistan) ve Burgaz/Varna (Bulgaristan) çevresi olası koridorlar olarak anılıyor.

DW Türkçe, söz konusu beş ülkenin dolaylı rota olabileceğine ilişkin iddiaları Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) verileri üzerinden ölçülebilir şekilde test etti.

Rakamlar ne söylüyor?

DW Türkçe’nin TÜİK ve TİM verilerinden yaptığı hesaplamaya göre söz konusu pazarlarda tek tek artışlar var; ancak kalıcı ikame sayılabilecek bir trend oluşmadı.

Mısır’a ihracat 2023’te yaklaşık 3,35 milyar dolar, 2024’te 4,18 milyar dolar, Ocak–Ağustos 2025 döneminde 2,57 milyar dolar oldu. Bulgaristan için sırasıyla 4,23 milyar dolar, 5,15 milyar dolar ve 3,54 milyar dolar kaydedildi. Yunanistan’a 2023’te yaklaşık 4,17 milyar dolar, 2024’te 4,82 milyar dolar, Ocak–Ağustos 2025’te 3,76 milyar dolar ihracat yapıldı. Ürdün’e ihracat 2023’te yaklaşık 0,83 milyar dolar, 2024’te 1,04 milyar dolar, Ocak–Eylül 2025’te 1,24 milyar dolar gerçekleşti. BAE’ye ihracat ise 2023’te 8,57 milyar dolar, 2024’te 8,3 milyar dolar, 2025 Ocak–Eylül döneminde 6,7 milyar dolar oldu.

DW Türkçe’nin yaptığı hesaplamaya göre 2023’ten 2024’e bu beş ülkenin toplamında yaklaşık 2,34 milyar dolar artış var.

Aynı dönemde Türkiye’nin İsrail’e ihracatı 2023’te 5,4 milyar dolardan 2024’te yaklaşık 1,52 milyar dolara indi; düşüş yaklaşık 3,88 milyar dolar. Özetle beş ülkenin artışı, İsrail’deki kaybın tamamını karşılamıyor.

Bu yılın ilk sekiz ayında da tablo “ikame” lehine belirginleşmiyor. BAE’ye ihracattaki düşüş ise dolaylı ikame iddiasını zayıflatıyor.

Öte yandan kalıcı bir ikame trendinden söz edebilmek için en az üç ay ardışık ve belirgin seviye artışı içeren bir çizgi aranıyor.

Farklı sektörlerde değişim nasıl oldu?

DW Türkçe, TİM’in 2024 mayıs–aralık ve 2025 ocak–eylül dönemine ait tüm aylık ülke–sektör tablolarını tarayarak kritik kalemlerde (çelik; çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri; demir ve demir dışı metaller; elektrik ve elektronik; makine ve aksamları; kimyevi maddeler ve mamulleri; madencilik ürünleri) beş ülkeye yapılan ihracatta en az üç ay ardışık ve belirgin seviye artışı olup olmadığını inceledi.

Buna göre dolaylı rota olduğu iddia edilen beş ülkede bu iddiayı destekleyen bir süreklilik görünmüyor. Artışlar daha çok ülke–pazar çeşitlenmesi ve bölgesel talep dalgalanmalarının yarattığı oynamalara işaret ediyor.

BAE’ye kimyevi maddeler ihracatı Mayıs 2024’ten Haziran 2024’e 31,5 milyon dolardan 109,8 milyon dolara yükselse de sonraki aylarda iniş–çıkışlar öne çıktı. Çelik ihracatı da Temmuz 2024’te 16,8 milyon dolar iken Ağustos 2024’te 29,4 milyon dolara çıktı, Eylül 2024’te 9,8 milyon dolara geriledi. Bulgaristan’da madencilik Mayıs 2025’te 8,3 milyon dolar seviyesindeyken Haziran 2025’te 40,9 milyon dolara yükseldi. Temmuzda 36,8 seviyelerine indi.

Mısır’a çelik ihracatı Kasım 2024’ten Aralık 2024’e 33,6 milyon dolardan 52,9 milyon dolara çıksa da Ocak 2025’te 28,8 milyon dolara indi.

Ürdün’de hacim küçük kaldı. Çelik ihracatı Kasım 2024’te 9,2 milyon dolar iken Aralık 2024’te 16,3 milyon dolara çıktı. Ocak 2025’te 21,1 milyon dolara ulaştı ancak Şubat 2025’te 11,4 milyon dolara sert geriledi.

Yunanistan’a ihracatta tırmanış var mı?

Yunanistan’a çelik ihracatı Aralık 2024’te 50 milyon dolar seviyesindeydi. Mayıstan hazirana 44,4 milyon dolardan 63,7 milyon dolara çıktı. Temmuz ve Ağustos 2025’te ise gerileme yaşadı, Eylül 2025’te yeniden 69,9 milyon dolara yükseldi. Buna rağmen ardışık üç ay süren bir tırmanış oluşmadı.

Türkiye’nin İsrail’e 2023’te sektör bazlı ihracatı çelikte 883, çimento–cam–seramikte 389,1, demir ve demir dışı metallerde 328, elektrik–elektronikte 415, kimyevi maddelerde 593,8, madencilikte 123,7, makine–aksamlarda 127,7 milyon dolardı. Üçüncü ülkelerde izlenen aylık pikler çoğunlukla 10–110 milyon dolar aralığında kaldı.