Umut hakkı düzenlemesi tartışma yarattı: ‘Umut hakkı adı altında İmralı’ya af yolu açmak istiyorlar’
Meclis’teki açılım komisyonun 13. toplantısında dinlenen hukukçular, “umut hakkı”, “yerel yönetimlerde özerklik”, “anadil” ve “etkin pişmanlık” düzenlemeleri yönünde görüş bildirdi. Bu öneriler tartışmalara neden oldu. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, komisyonun hiçbir yasal yetkisinin olmadığını belirterek, “Bu bir ikna komisyonudur. Toplumsal rıza adı altında DEM’in taleplerini Meclis’e taşımak istiyorlar. Umut hakkı düzenlemesiyle İmralı’ya af yolu açmak istiyorlar” dedi.
Açılım süreci kapsamında Meclis’te kurulan araştırma komisyonunun önceki gün gerçekleşen 13. toplantısında görüşlerini dile getiren hukukçular, “umut hakkı”, “yerel yönetimlerde özerklik”, “anadil” ve “etkin pişmanlık” düzenlemelerini önerdi. Söz konusu talepler tepkilere neden oldu.
Cumhuriyet’e konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, komisyonun anayasal ve yasal hiçbir dayanağının olmadığını belirterek şunları söyledi: “Kurulan bu komisyon yasayla, anayasayla ya da içtüzükle kurulmuş bir komisyon değil. Sadece Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş’un imzasıyla kurulmuş bir komisyon. Hiçbir yetkisi, selahiyeti ve yaptırım gücü yok. Defalarca söyledim yine söylüyorum. Meclis’te olmayan hangi yetki vardır bu komisyonda? Ya da Meclis’te var olan diğer komisyonlarda olmayan hangi yetki vardır? Hiçbir şey. Tabiatıyla bu komisyon bir ikna komisyonudur.”
‘TOPLUM İNANMIYOR, İRADE ACELE EDİYOR’
Komisyonun amacının toplumsal rıza yaratmak olduğunu belirten Çömez, “Toplum bu yapılanlara inanmıyor, itimat etmiyor, değer vermiyor, önemsemiyor, ciddiye almıyor. Ama belli ki bu projenin arkasındaki irade, toplumda karşılık bulabilmesi için acele ediyor” dedi. Çömez, sürecin küresel güçlerin yönlendirmesiyle yürütüldüğünü ifade ederek “Bu projenin arkasında küresel bir emperyal irade var. Büyük Ortadoğu Projesi ile ilgili atmaları gereken adımlar var. Irak’taki süreç tamamlandı. Şimdi Suriye’deki sürecin tamamlanmasını arzu ediyorlar. ABD ve İsrail, Suriye’nin kuzeydoğusunda konuşlanmış 100 bin kişilik PYD-YPG terör ordusunun tek adam rejimi tarafından tahsik edilip onaylanmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
‘DEM’İN TALEPLERİ MASADA’
Komisyonda dile getirilen görüşlerin DEM Parti’nin talepleriyle örtüştüğünü ifade eden Çömez, şunları kaydetti:
“Komisyona gelen konuşmacıların neredeyse tamamı, DEM’in zaman zaman dile getirdiği talepleri hayata geçirmek istiyor. Bunlardan bir tanesi anayasanın değişmesi. 1-2-3-4. maddeler açıkça zikredilmedi ama beklentiler var. Asıl arzu edilen Kürtçenin eğitim dili olması ve anadil olarak kabul edilmesi. Yanı sıra terörist başının İmralı’dan çıkarılması, küçük bir saraya nakledilmesi ve oradan örgütü yönetmesi. Bunun için umut hakkı yasası getirilmek isteniyor. Böylece terörist başına bir af yolu açılacak.”
‘PKK HERHANGİ BİR PİŞMANLIK İÇERİSİNDE DEĞİL’
Çömez, DEM’in yalnızca İmralı’yı değil, cezaevlerindeki örgüt üyelerinin de tahliyesini hedeflediğini vurgulayarak “Cezaevlerinde bulunan 7 bin kişilik terörist grubun tahliyesi isteniyor. Ancak etkin pişmanlıktan yararlanmaları istenmiyor. Çünkü PKK herhangi bir pişmanlık içerisinde değil. Açıkça diyorlar ki, ‘Biz pişman değiliz, yasal değişikliklerle affedilmeli ve çıkmalıyız.’” diye konuştu.
‘İYİ PARTİ HAKLI ÇIKTI’
İYİ Parti’nin sürece başından beri karşı çıktığını vurgulayan Çömez sözlerini şöyle noktaladı:
“Biz bu sürecin Cumhuriyetin kurucu değerlerine aykırı olduğunu, emperyal güçlerin yönlendirmesiyle yürütüldüğünü söyledik. O gün bize paranoyak dediler. Ama bugün bakıyoruz ki hepsi tek tek gündeme geliyor. Bu süreç kayıtsız şartsız silah bırakma süreci değildir. Bunun ardında özerklik, 7 bin kişinin tahliyesi, terörist başının salıverilmesi ve Kürtçenin ana dil yapılması vardı. İktidar mensupları, AKP-MHP ittifakıyla büyük bir aceleyle bu süreci hayata geçirmek istiyor. Ama İYİ Parti’nin duruşu dün de netti, bugün de net, yarın da net olacak. İYİ Parti, Türkiye’nin erken uyarı sistemi ve sigortasıdır.”