Uzmanlardan uyarı: ‘Östrojenin koruyucu etkisi kayboluyor’
Kadınların yaşam döngüsünde doğal bir evre olan menopoz, yalnızca hormonal değişimlerle sınırlı kalmıyor, kalp ve damar sağlığı üzerinde de derin etkiler bırakıyor.
Östrojen seviyesindeki düşüş, yıllarca koruma altında olan damar sistemini savunmasız hale getiriyor. Türkiye’de bu riskin farkında olan kadın sayısı ise hâlâ sınırlı. Uzmanlar, menopoz sonrası dönemde kalp hastalıklarının kadınlar için birincil ölüm nedeni haline geldiğine dikkat çekiyor.
Cumhuriyet’e konuşan Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Ahmet Kağan As, menopozdan önce kadınların kalp-damar hastalıklarına karşı belirgin bir avantaja sahip olduğunu vurgulayarak “Bu avantajın en önemli nedeni östrojen hormonunun damarların iç yüzeyini canlı ve işlevsel tutması, damar duvarını yumuşak ve esnek kılması, kolesterol dengesini lehimize yönetmesi ve kanın gereğinden fazla pıhtılaşmasını engellemesidir. Östrojen ayrıca vücudun şeker ve yağ metabolizmasını olumlu etkiler, insülin direncini baskılar, iç organ çevresinde yağ birikimini sınırlar ve mikroskobik iltihabi süreçleri yatıştırır. Bu sayede menopoz öncesi dönemde kadınlarda kalp krizi, inme ve bacak damar hastalıkları erkeklere kıyasla daha düşük görülür” dedi.
‘DAMARLAR SERTLEŞİYOR’
Menopozla birlikte bu koruyucu tablonun hızla değiştiğini belirten As, “Östrojen azalınca damarlar zamanla daha sert ve daha az esnek hale gelir. Tansiyonun yükselme eğilimi artar, kolesterol dengesinde bozulma görülür. Uyku kalitesinin bozulması ve stresin artması da kalp ritmi ile tansiyon üzerinde ek yük oluşturur. Tüm bu etkenler birleşince damar yaşlanması hızlanır, pıhtı ve tıkanma riski artar. Kalpdamar hastalıkları menopozdan sonraki yıllarda daha sık ve daha ağır seyreder” diye konuştu.
Kalp yetmezliğinin kadınlarda daha sık görüldüğünü hatırlatan As, “Kadınlarda kalp krizi belirtileri her zaman şiddetli göğüs ağrısıyla ortaya çıkmayabilir; halsizlik, nefes darlığı, mide bulantısı, sırt veya çene ağrısı, alışılmadık bir yorgunluk hissi de tek başına belirti olabilir. Bu atipik seyir tanıyı geciktirebilir, bu nedenle menopoz sonrası dönemde şüphe eşiğini düşük tutmak ve daha dikkatli olmak gerekir” ifadelerini kullandı.








