Vitrindeki Albümler – 28 Ekim 2025
Flört ‘Üzüntü ve Muz Kabuğu’ (Pasaj Müzik).
ANADOLU’NUN popu, rock’ı henüz daha bu kadar piyasaya meze olmadan evvel başlamıştı Flört, yakın tarihimizin pop kültürünü damıtmaya, tüm samimiyetiyle. Çok iyi yapıyorlardı bu işi; ülkenin müzikal geçmişini, en iyi süzen topluluklardan biri olarak sekiz albümü geride bıraktılar, eleman değişikliği yaşadılar ama 10 şarkılık dokuzuncu albümleri “Üzüntü ve Muz Kabuğu” ile yollarından dönmediklerini, dönmeyeceklerini ortaya koydular. Tabii ufak tefek bazı değişiklikler hariç… Flört orta yaş sonrası dönemini yaşıyor. Eskisi kadar külhani değil, artık Rasta Baba ile takılmıyor, racon kesmiyorlar. Daha hüzünlü ve hayatı daha romantik bir yerinden görüyorlar. Bunları yeni albüm tek tek izah ediyor. Albüm Flört’ün çeyrek asırlık yolculuğunun özeti; uzun bir demlenme sürecinden geçen şarkılar tek tek önceden internette yayınlanmış, “Modern Ortam Romantikleri” yeniden düzenlenerek dahil edilmiş. Kuşağının eğilim ve değerlerine sadık bir topluluk olarak Flört’ün “yalnızlık ömür boyu demiş abiler” cümlesinde Fuat Güner’e gönderme yapılması çok anlamlı.
Feleğin çemberinden geçmiş bir Flört olarak burada farklı sound ve sözlere sahip bazı şarkılara imza atmış. Siz eskiyi arayın tabii, ama yeninin de tadını çıkarmayı ihmal etmeyin.
Doğan Duru ‘Climax’ (DD Müzik)
REDD topluluğundan tanıdık Doğan Duru’nun, üçüncü solo albümü “Climax”ı, doğum gününde 29 Eylül tarihinde dijital platformlarda yayınlandı. 14 şarkının düzenlemelerini yapmış, “Vampirler” parçasındaki Tamer Temel’in saksofonu dışında, çalgıları kendi çalmış. Sezen Aksu’nun “Ben de Yoluma Giderim” şarkısı haricinde tüm besteleri kendi imzalamış, bir de ilk defa İngilizce söylemiş, albüme adını veren şarkıyla. Tablo güzel ve kişisel…
Vokal ağırlıklı konsept bir şarkı albümü, fikren direnen bir çalışma. Duruşu yer yer gerçekçi ve radikal görünse de, hüzün ve melankoli yüklü; romantik bir albüm. Felsefi, politik ve sosyolojik sözcükler kullanmaktan çekinmiyor Doğan; bazı satırları toplumsal bir analizin sonuçları gibi görünüyor. 20 yılı geride bırakan Doğan, burada giderek yükselen opera merakının sonuçlarını da topluyor; temiz, parlak ve soyadı gibi duru bir ses olarak…
Elektronik ve Brit-pop çizgisine yakın besteler modern zamanların insanlık namına köhneliğini, şaşaalı dünyaların zalimliğini, kalabalık toplumların yalnızlığını vurguluyor. Katmanlı melodilerin birleşimiyle duygusal bir atmosfer oluşuyor albüm boyunca. O nedenle zamanın moda eğilimine yanıt olarak tek tek şarkıları değil, hepsini bir arada dinlemek daha anlamlı.








