Yangınlar neden durdurulamıyor?
Türkiye’nin farklı bölgelerinde çıkan çok sayıda orman yangını günlerdir kontrol altına alınamıyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamasına göre 28 Temmuz itibarıyla Bursa Kestel, Bursa Harmancık, Karabük Safranbolu ve Kahramanmaraş Onikişubat ilçelerinde toplam dört büyük yangınla mücadele devam ederken İzmir’in Bornova ilçesinde de yangın çıktı.
Yılın ilk altı ayında toplam bin 823 hektar ormanlık alan yanmıştı. Tarım ve Orman Bakanlığına göre, 29 Haziran’dan beri Türkiye genelindeki yangınlarda 10 bin hektardan fazla orman, makilik, tarım ve çayır alanı zarar gördü. Bursa’daki söndürme çalışmalarına katılan üç gönüllünün su tankerinin şarampole yuvarlanması sonucu hayatını kaybetmesi, sahadaki riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. Karabük’te beşinci gününe giren yangınlarda bin 839 kişi tahliye edildi. Kahramanmaraş’ta ise taşlık ve kayalık araziler nedeniyle yangına müdahale güçlükle sürdürülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarına ilişkin 149 şüpheli gözaltına alındığını, 38 kişi tutuklandığını açıkladı. Erdoğan ayrıca 51 ilde itfaiyecilik faaliyetlerinin AFAD’a geçeceğini duyurdu, 30 büyükşehir belediyesinin de itfaiye birimlerini yeniden yapılandıracağını söyledi.
Veriler ne diyor?
Devam eden yangınların yaşandığı iller arasında yer alan Bursa, Türkiye Ormancılar Derneğinin 2015–2024 dönemine ait “en çok yangın çıkan ilk 30 il” listesindeki iller arasında yer almıyor. Bu tablo, Bursa’nın son yıllarda yangın sıklığı bakımından öne çıkan iller arasında sayılmadığını gösteriyor. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre 2024’te kentte çıkan 90 yangında 674 hektar ormanlık alan yandı.
Ancak Temmuz 2025’te yaşanan büyük çaplı yangınlar, bu tabloyu değiştirmiş durumda. Kestel ve Harmancık başta olmak üzere farklı noktalarda çıkan yangınlar nedeniyle binlerce kişi tahliye edildi, çok sayıda yapı zarar gördü. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yangının 3 bin hektarlık alanda etkili olduğunu söyledi. Net yanan alan miktarına ilişkin resmi açıklama henüz yapılmadı ancak yangınların büyüklüğü itibarıyla etkisinin son 10 yıllık il ortalamalarının üzerinde olduğu değerlendiriliyor.
Öte yandan OGM verilerine göre Türkiye’de 1937–2024 yılları arasında toplam 126 bin 268 orman yangını çıktı. Bu yangınlarda 1 milyon 907 bin 265 hektar alan kül oldu. Son 10 yılda yangın sayısı ortalamada yılda 2 bin 732’ye yükselirken, her yıl yaklaşık 25 bin 762 hektar alan zarar gördü.

Fotoğraf: DHA
En çok yanan bölgeler neresi?
2015–2024 döneminde en çok yangın çıkan bölge Muğla oldu. Bölgede toplam 3 bin 120 yangın meydana geldi. Onu İzmir (2 bin 817) ve Antalya (2 bin 234) izledi. Ancak en fazla orman kaybı Antalya’da yaşandı. Kentte 10 yılda 67 bin 512 hektar orman kül olurken, Muğla’da bu rakam 52 bin 686 hektar, İzmir’de ise 17 bin 751 hektar oldu.
Türkiye tarihinin en büyük yangını Manavgat’ta
Türkiye Ormancılar Derneğine göre ülkede kayıtlara geçen en büyük orman yangını 29 Temmuz 2021’de Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşandı. Bu yangında 26 bin 903 hektar alan kül oldu. 1979 Marmaris-Çetibeli ve 2021 Milas-Karacahisar yangınları da sırasıyla 13 bin 260 ve 12 bin 764 hektarlık alan kaybıyla listede üst sıralarda yer alıyor.

Fotoğraf: Sergen Sezgin/Anadolu Agency/IMAGO
Yangınların nedeni ne?
Orman yangınlarının nedenlerine ilişkin 10 yıllık veriler, yüzde 47,4’ünün çıkış nedeninin tespit edilemediğini ortaya koyuyor. Bu kategori, yılda ortalama bin 217 vakaya karşılık geliyor ve toplam yanan alanın yüzde 34,6’sını oluşturuyor.
İnsan kaynaklı yangınlar arasında ilk sırada ihmal ve dikkatsizlik geliyor. Çoban ateşi, anız yakma, sigara izmariti ve piknik faaliyetleri gibi nedenlerle çıkan yangınlar yılda 758 vaka ile toplam yangınların yaklaşık yüzde 29,5’ini oluşturuyor. Bu yangınlar, yılda 3 bin 520 hektarlık alan kaybına yol açıyor.
Kasıtlı yangınlar, yılda ortalama 115 vaka ile yangınların yüzde 4,5’ini oluşturuyor. Ancak bu yangınlar toplam yanan alanın yüzde 23,3’lük bölümüne neden oluyor. Kundaklama, terör eylemleri ya da tarla açma amaçlı çıkarılan yangınlar bu gruba dâhil.
Kazalardan kaynaklanan yangınlar ise yılda 143 vakaya karşılık geliyor. Enerji hatlarından kaynaklı kıvılcımlar veya araç kazaları sonucu çıkan bu yangınlar, yanan alanın yüzde 25,6’sına denk geliyor.
Doğal nedenlerle çıkan yangınların neredeyse tamamı yıldırımlardan kaynaklanıyor. Bu grup, yılda ortalama 336 vaka ile yanan alanın yüzde 1,1’ini oluşturuyor.
Aşırı riskli bölgeler nereler?
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Copernicus-AWFI sistemlerinin değerlendirmesine göre, Türkiye’nin kuzey kıyı şeridi dışında kalan neredeyse tüm bölgeleri yangın riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Güney Ege kıyıları (Muğla, Aydın, İzmir), Akdeniz hattı (Antalya, Mersin, Adana, Hatay), İç Ege (Uşak, Kütahya, Manisa) ve İç Anadolu geçiş hattındaki (Afyon, Eskişehir, Konya çevresi) şehirler, aşırı riskli bölgeler arasında yer alıyor.
Yüksek riskli bölgeler arasında ise Marmara’nın doğusu (Bursa, Bilecik, Sakarya) ile Karadeniz’in iç kesimleri (Kastamonu, Karabük) bulunuyor. Bu bölgelerde şu an sıcaklıklar 40 dereceye yaklaşırken, nem oranı yüzde 10’un altına düşmüş durumda. Uzmanlara göre bu şartlar, yangınların çıkma ve yayılma ihtimalini ciddi şekilde artırıyor.

Fotoğraf: DHA
Ekipman ve bütçe sorunu mu var?
Tarım ve Orman Bakanlığı yangınla mücadelede toplam 105 helikopter, 27 uçak, 14 İHA ve yaklaşık 6 bin kara aracı kullanıldığını belirtiyor. Ancak uzmanlar, yangın riski artarken kurumsal kapasitenin aynı oranda gelişmediğini vurguluyor.
Orman yangınlarıyla mücadelede görevli olan OGM’nin bütçesine ilişkin veriler, kurumsal kapasitenin yıllar içinde zayıfladığını ortaya koyuyor. 2019 yılında OGM, özel bütçeli idareler içinde yüzde 4,49’luk payla desteklenirken, bu oran 2020’de yüzde 4,2, 2021’de yüzde 3,5, 2022’de yüzde 4, 2023’te yüzde 3,5, 2024’te yüzde 3,2’ye kadar düştü. 2025 yılı için belirlenen oran ise yüzde 3,1 oldu.
Kurumsal kapasitedeki daralma yalnızca bütçeyle sınırlı değil. OGM’nin merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapan kadrolu personel sayısı da düşüşte. Bu tablo, büyüyen yangın riski ve artan müdahale ihtiyacına karşın, kurumsal altyapının aynı oranda güçlendirilmediği yönündeki eleştirileri beraberinde getiriyor.
Bakanlık: Spekülasyonlara itibar edilmemeli
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Bursa’da Kestel ve Harmancık ilçelerinde süren yangınlarda henüz tam kontrol sağlanamadığını, soğutma çalışmalarının tamamlanmasına kadar bölgede teyakkuz hâlinin sürdürüleceğini söyledi.
Kamuoyundaki eleştirilere dolaylı olarak yanıt veren Yumaklı, yangınla mücadelede görev yapan personelin büyük bir özveriyle çalıştığını vurguladı. “Son ateş sönene, son duman dağılana kadar durmayacağız” diyen Bakan, kamuoyuna bilgi kirliliği ve dezenformasyonlara karşı dikkatli olunması çağrısında bulundu. Yanan alanların başka amaçlarla kullanılacağı yönündeki iddiaları da yalanlayan Yumaklı, anayasa gereği bu alanların başka herhangi bir şekilde değerlendirilemeyeceğini belirtti.
DW Türkçe’ye nasıl engelsiz erişebilirim?