Yaşam hakkı savunucuları, katliam yasasına tepki için üç günlük açlık grevine başladı: Can dostlar yaşasın

Yaşam hakkı savunucuları, katliam yasasına tepki için üç günlük açlık grevine başladı: Can dostlar yaşasın

Yaşam hakkı savunucuları, “katliam yasası” diye bilinen 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a karşı 10 aydır sokakta, barınak ve Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde nöbette. Hayvanseverler, toplu hayvan ölümlerinin artması ve karardan geri dönülmemesine tepki olarak dün İstanbul, İzmir ve Eskişehir’de eşzamanlı üç gün sürecek açlık grevlerine başladı.

‘TESADÜF DEĞİL’

Grev başlangıcında yapılan basın açıklamasını grev sözcüsü Merve Tufan okudu. Açıklamada, “Bizler, İzmir, İstanbul ve Eskişehir’de yaşayan yaşam savunucuları olarak hayvanların yaşam hakkı için açlık grevine başlıyoruz. Bu grev, yalnızca bir protesto biçimi değil, barınak denen ölüm kamplarında açlıkla, susuzlukla, hastalıkla boğuşan, diri diri gömülen, aç bırakılan can dostlarımızla kurduğumuz bir dayanışma köprüsüdür. Açlığımız onların açlığıdır. Direnişimiz onların sesi, onların nefesidir” ifadelerine yer verildi.

Yaşanan katliamların tesadüf değil, yasanın bir sonucu olduğunu vurgulayan Tufan, “Hayvanların geleceği ve politik olarak hayati bir mesele, yalnızca maaş kaygısıyla ya da işini kaybetme korkusuyla hareket eden kişilere bırakılamaz. Bu konuda etik, vicdani ve bilimsel temellere dayanan, şeffaf ve denetlenebilir yapılar kurulmalı, süreçler hak savunucularıyla işbirliği içinde yürütülmelidir” dedi.

ANAYASAL GÜVENCE İSTEDİLER

İstanbul Kadıköy’deki Ayrışım Kitabevi’ndeki açlık grevlerine destek olmaya çağıran hak savunucularının talepleri şöyle:

– Katliam yasası derhal geri çekilmeli, hayvanların yaşam ve özgürlük haklarını güvenceye alan yeni yasa oluşturulmalı. Hayvan hakları anayasal güvence altına alınmalı.

– Ölüm kampı barınaklar derhal hayvan hastanesine dönüştürülmeli.

– Toplamalar derhal durdurulmalı. Barınaklar 7/24 halkın ziyaretine açık olmalı, her il ve ilçede 7/24 çalışan veteriner hekim sağlanmalı.

– Pet olarak kategorize edilerek bir meta gibi alınıp satılabilen tüm hayvanların üretim ve satışı yasaklanmalı.

– Hayvana şiddete caydırıcı cezalar getirilmeli ve hayvana şiddeti kurumsal hale getiren belediyeler de bu kapsama alınmalı.

– Toplum huzuru ile barışını bozacak şekilde hayvanları hedef haline getirip hayvanlara ve hayvan hakkı savunucularına yönelik şiddeti ve öldürmeyi aşılayan, güzelleyen yazılı ve sözlü medya şirketlerine ve sorumlularına caydırıcı idari para cezaları getirilmeli.

ÖLÜMDEN YANA BİR KARAR

İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları’nın açıklamasında, “Sokaklarımızı, yemeğimizi, acımızı, mutluluğumuzu, sevgimizi, evimizi paylaştığımız dostlarımızın ölüme gönderilmesine seyirci kalmayacağız. Biz bu suça ortak olmayacağız” diyerek üç gün sürecek açlık grevi başlattı. Kent Enstitüleri binasında açlık grevine ilişkin yapılan basın açıklamasında, “Hukuku ve vicdanı değil, iktidarın nefret siyasetini esas alan AYM, ölümcül bir yasa karşısında yaşamdan yana değil, ölümden yana karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, devletin ‘hukuk devleti’ niteliklerini hiçe saymıştır” dendi.